- Kategori
- Müzik
Pop ve arabesk
POPUN ARABESKLEŞMESİ ve ARABESKİN POPLAŞMASI
Yılların baba arabeskçisi Müslüm Gürses’in Ağustos 2002’de Açıkhava Tiyatrosu’nda konser vermesinden sonra bu tartışma başladı. Gürses’in jiletçi lümpen proleteryadan yarı-burjuva dinleyiciye kayışını, hemen herkes, egemen müzik-kültür hegemonyasınca temsil ettiği altkültürün, onun ve müziğinin asimilasyonu olarak değerlendirdi.
Olağandır. Ancak gözden kaçanlar var:
· ‘Alaturka-rock-arabesk’ de var. Erkin Koray bunun ilk örneklerini taa 1970’lerde verdi.
· 2 türün birbirine düfüzyonunun benzerini, ‘fantezi’ başlığı altında, asıl ilk kez Türk Sanat Musikisi, poplaşmayı 1980’lerde sergiledi ki bu tam bir dekadanstı.
· Arabeskin 3 düayeninden Orhan Gencebay ve Ferdi Tayfur çok daha önce asimile olmuşlardı ve kimse onlara bir şey demedi.
· Bu durumu, kaybedecek zincirleri bile olmayan gecekonducuların ve çırakların bile bir para birikimi sağladığı ve bunu koruma eğilimine girdiği olarak da yorumlayabiliriz.
· Popun arabeskleşmesini Zerrin Özer ilk kez 1980’lerde yapmıştı.