Porto 3 Fenerbahçe 1 ( kötü başladık)

Maçları kaybettiğimiz zaman teknik direktörlerin konuşmalarını dört gözle bekleriz

Zaten moralimiz bozuk olur. Bizim antranör ne diyecek diye açarız televizyonun sesini.

Porto- Fenerbahçe maçı sonrasında aragones te benimle aynı fikirdeydi.

‘’Sakatlıklar çoktu’’ diyor

Aragonesin açıklamak istemediği şeyleri de yazalım.

Bu takımın sağ ve sol kanatı yok. Gökhan ikinci yarıda iyidi ama ilk yarıda kötüydü. Genelde ligin başınan beri kötü performans çiziyor. Uğur da bir iyi bir kötü oynuyor. Bu maçta iyi oynadı ama önümüzdeki maç ta nasıl oynayacağını kestiremiyorsun . Beni tereddüte bırakan futbolcuyu sevmiyorum. Hep iyi olacaksın Örnek mi istiyorsunuz; mevkisi aynı değil ama pierre tam bir profosyoneldi.

Kim ne derse desin şampiyonlar liginde kendi kalesine 5 gol atan edu’nun yeri aranıyor. Yasin çakmak ‘’çakma’’ defans. Edu hiç olmazsa topları uzaklaştırıyordu

Lugano bazen ne yapacağını şaşırıyor.

Partneri edu’nun yokluğuna bağlıyorum.

Orta sahada :emre, maldonado, josico kirli kaşık gibi dolaşıyor. Carlos ta defans ta uyuyor.

İleriki maçlar için tehlike carlostur. Dalga geçiyor. Antranör de uyarmıyor.

Tabiki devidin yokluğu sorun ama sahaya çıkanlar da formanın hakkını vermeliler.

İki futbolcusu var Fenerbahçe’nin; alex ve guiza...

Alex eli verdiğince savaşıyor. Guiza formanın hakkını veriyor. Gol atamamasını geçiniz. Aldığı paranın karşılığını vermeye çalışıyor. Fenerbahçenin futbolcusu gibi oynuyor.

Bu futbol ile hafta sonu Gençlerbirliğine karşı zorlanırız . Taraftar takımı çağırır ‘’en büyük Fenerbahçe sesleriyle’’. Sonra Kırmızı siyahlılara karşı da ızdırap çekeriz. ( devamı kadıköye)

Dinamo Kievin Arsenali elinden kaçırdığı bir ortamda bugün eğer ciddi oynasaydık puan veya puanlarla dönerdik.

Sonumuz iyi olur inşallah.