Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Eylül '08

 
Kategori
Futbol
 

Hem içerde hem dışarda kara talih yakasında: FCP:3-FB:1

Hem içerde hem dışarda kara talih yakasında: FCP:3-FB:1
 

**Bu kez YASİN okuttuk!***



Turkcell Süper Ligi'nde kötü giden talihi, Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde de yakasını bırakmadı Fenerbahçe'nin. Avrupa Şampiyonlar Ligi grup maçlarında ilk rakip deplasmanda FC Porto. Güçlüdür, değildir tartışılır, geçen yıldan Beşiktaş ile eşleştiği için az-çok biliyoruz. Aragones'e de çok yabancı olmayan bir oyun sistemi olmalı, İspanya'nın komşusu ya.

Porto'yu yeneceğimiz konusunda zaten fazla umutlu değildim, yenerse Fener için mucize olurdu. Tek isteğim onurlu bir yenilgi ya da golsüz beraberlik. İstemem yan cebime koy misali...

Daha ilk 13 dakika, DEJAVU! Sevilla maçındayız sanki...Yine uğursuz dakikalar, 11 ve 13. Yine iki gol üstüste. Bunlarda da Alves var üstelik. Bizim savunma oyuncuları dökülüyor. Türkiye'de Can'lanmıştıı mevta, Porto'da Yasin okuttu Aragones. Al birini vur ötekine! Eee, dedem ne yapsın, elindeki malzeme bu, ha Önder oynasa daha iyi olmaz mı? Olmaz, Volkan kırmızı kart görürse kaleye kim geçecek? Yasin de biliyor vazgeçilmez olduğunu, el mahkum, uyanık çocuk hemen kaleciliğe soyundu...

Bizim Türk kökenli oyuncular, oynasalar bir türlü oynamasalar... Selçuk, Selçuk diyorsun. Oynatıyorsun birşey yok. Bugünün zayıf halkalarından ikincisiydi, ilki Yasin. İlk yarıda zincirin tamamı kopmak üzereydi. Ne yalan söyleyeyim, bu gidişle 6-7 yeriz diyordum. En kritik anda Alex yine çıktı sahneye ve Uğur'un attığı ortaya vurdu, top kaleciden döndü ve Güiza, çok dar açıdan fileye gönderdi. Kalenin tam karşısından daha kolay topları atamayan Güiza, o topu nasıl yolladı kaleye gözlerimize inanamadık.

Bu gol, geçen yılki maçları nasıl çevirdiğimizi hatırlattı. İkinci yarının büyük bir bölümünde oyuna hakim oldular, tabi Portololar sakindi ve sıkmadılar. Beraberlikle bile bitebilirdi maç. Güiza ve Emre'nin kaçırdıkları olmasa. Bir de Roberto Carlos'un herkesi yanıltıp kaleye yolladığı, kendi dışarı giden, ama kaleciye fileleri yırttıran topu var. Carlos ilk yarıda çok kötüydü, ikinci yarı dede azarladı sanırım, biraz daha verimli oldu.

Oyuncu değişiklikleri yine aynıydı, yeni transfer Josico, ikinci yarı Selçuk'un yerine girdi ve sadece 7 dakika kalabildi sahada. Ne yaptıysa, sakatlanmış (!) Yeni transferler gerçekten fos çıktı. Yarından sonra Emre'nin oyunu, hataları ve dayanıksızlığı hep könuşulacak. bir de şimdi yetiştirme parası ödenecekmiş Galatasaray'a...Bence kendisini versinler daha iyi. Ha öyle zarar, ha böyle...

Bu maçta en etkili oynayan Lugano idi, hakem onun yaramazlıkarına biraz göz yumdu ama yine de sarı kartı gördü. Diğeri de Maldonado, basit oynadı ama temiz oynadı. Kazım girdikten sonra tempo yükseldi, belki daha erken alsaydı, 2. gol gelebilirdi.

Maç 2:1 güzel güzel giderken, Volkan'ın her zamanki kaleyi boş bırakma sevdalarına kapılması ve birkaç kez tehlike yaratması yüreğimizi ağzımıza getirtti. Nitekim oyuna en son giren Lino, daha istavroz çıkartarak koşarken topu ayağında buldu ve boş kaleye yolladı, Volkan da aval aval baktı. Ha 2, ha 3 ne farkeder, yenilmişiz zaten, ama diğer rakipler Arsenal ve Dinamo Kiev 1:1 berabere kaldılar. Şu an grupta en son sırada Fenerbahçe.

Çıkmadık candan UMUT kesilmezmiş, şimdi umudumuz geçen yılın yıldızı Deivid'in bir an önce dönmesi ve yine kalemize çifter çifter gol atsa da Edu'nun ve tüm zamanların yıldızı Semih'in bir an önce iyileşmesi.

Geçmiş olsun!

Resim alıntıdır:

http://www.fenerbahce.com/haberler/30423.php
 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..