Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '09

 
Kategori
Deneme
 

Postmodern zaman aşk acıları “sen” i

Seni, postmodern zamanların bütün acılarını içimde kaynatarak sevdim.

Seni, kendimden bile sakladığım acılarımı çiçek demeti yapıp çocukluğuma tekrar sunacak kadar çok sevdim.

Seni, yalnızlığıma kanatmalı bir deri dikecek kadar çok sevdim.

Seni, başımın üstüne yemin eden bütün insanlara çok büyük acılar bırakacak kadar çok sevdim.

Seni, kendimden vazgeçip, diğer sevdiklerimi içimde imha edecek kadar çok sevdim.

Seni, geçmiş zaman aşklarımın anılarını hoyratça sağa sola savuracak, itin köpeğin diline düşürecek kadar çok sevdim.

Seni, saygıya değer insanlara tahmin edemeyeceğin kadar, ölsem de o günü görmeseydim diyeceğim kadar büyük saygısızlıklar yapacak kadar çok sevdim.

Seni, anbean intiharı bilincime ve iyi niyetime zehirli bir sarmaşık edecek kadar çok sevdim.

Seni, yana döne kitapla, sözle, eylemle, emekle ömrümde taçlandırdığım mücadelemin bir kalemde üstünü çizip, zihnimde saçma sapan bir hale getirecek, yok edecek kadar çok sevdim.

Seni, başıma açtığın bütün belaları, çocukluğumun orlon yünleriyle örülmüş kazaklarını söker gibi, öyle bir tahammül edilmez sabırla sevdim. Seni, sabır tespihimin ipini koparıp tanelerini yerlere savurmana rağmen çok sevdim.

Seni, küçük oyuncaklarımı kırıp başıma kakan büyüklere katlanmak kadar zor olan zamanlarda çekilmez olan insanlara katlanacak kadar çok sevdim.

Seni, anahtarlığı oyuncak olarak eline tutuşturulan bir çocuğu yemeniye sararak uyutacak kadar çok sevdim.

Seni, çekirge sürüsü gibi başıma üşüşen bütün insanlara derdimi ve sana olan aşkımı anlatmak için kaç gece sabahlara kadar yırtınacak kadar çok sevdim.

Seni, en olmaz yerlerde kendimi senin uğruna kürek mahkumu edecek kadar çok sevdim.

Seni, alkol komalarına girip uçurum kıyılarında çaresizliğimi seyredecek kadar çok sevdim.

Seni, iki üç dakikalık zevk için bile katlanılmaz kadınları başıma adam edecek kadar çok sevdim.

Seni, kendime saygıdan vazgeçerek, sana güvenilmezliğin üstünü toprakla örterek, kendime kıskançlık payeleri verecek, herkes görsün diye de göğsüme üstün kahramanlık madalyasıymış gibi böbürlenerek takacak kadar çok sevdim.

Seni, dipsiz kuyulara zincirlenmiş dizeleri art arda bağırarak okuyacak kadar çok sevdim.

Seni, kimliğimi yitirecek, kendimden vazgeçerek senden başka her şeyi ve herkesi kendime haram edip günah kılacak kadar çok sevdim.

Seni, ömründe hiçbir zaman ve hiçbir koşulda geriye dönmemiş, dönüp bir kere olsun arkasına bakmamış biri olarak değil, günde yirmi dört saat geriye dönecek ki bu bin dört yüz kırk dakika ki bu seksen altı bin dört yüz saniye, bilmem kaç salise yani anbean sana tekrar dönecek kadar çok sevdim.

Seni, masum bir aşkı anlatan siyah beyaz filmin ak pak ve namuslu esas kızını sever gibi sevdim.

Seni, bir daha hiçbir zaman ve hiçbir koşulda bağışlamayacak kadar çok sevdim.

Seni, kendimi bir daha hiçbir zaman ve hiçbir koşulda bağışlamayacak kadar çok sevdim.

Seni, seni mi, senin yakıp kül ettiğin benden yeni bir ben var edene kadar aslında sevdim.

 
Toplam blog
: 55
: 383
Kayıt tarihi
: 27.01.09
 
 

1975’te Ankara’da doğdu. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İ.İ.B.F. İşletme Bölümü’nü bitirdi. Şiirleri..