Pragmatik Milli irade söylemcileri

İşine gelince mantığı pragmatik hayat felsefesi teokratik yaklaşım ve denemeler.. Bunlar bana artık çok fazla yabancı gelmeyen deyim ve uygulamalar benim ülkemde.

Sandıktan çokan oyların kutsallığı konusunda mangalda kül bırakmayan, Milli irade tümcesini ağızlarından düşürmeyip bu iradenin kötü yönetim sonucu " ya bunlar giderse başımıza neler gelir " korkutmacasıyla geleceği karartılmış umutları zorla çuvala sokulan ve ağzı sıkıca kapatılan halkım; değil miydiler sizlere Milli iradeye karşı koyulamayacağı, bundan kaçanların halktan kopuk, darbeci, demokrasi düşmanı oldukları söylemlerini sizlerin yüzüne baka baka yalan söyleyen iradenin başındakiler?

Genel seçimlerde aldıkları oyları, belediyeden, il genel meclisinden çıkan oylar milli irade sayılıyor da üniversite den çıkan oylar mı azınlık iradesi oluyor. Nedir bu dilema, ikilem, işine gelir felsefesi. Önceleri Sezer'i, Teziç'i, Gürüz'ü üniversitelerin tercihlerini Cumhuriyet ilkeleri uğruna ellerinin tersiyle ittikleri gerekçesiyle demokrasi karşıtı ilan edenler : Onlar bu kadar diktatördü de Anayasa Mahkemesi uyarısını alıp yine takkiyeyle Cumhuriyet Laiklik söylemlerini birden hatırlayan sizler e ne demeli?

Aklıma geliyor ama yazamıyorum, çünkü "F tipi zihniyetin" kölesi olanlara bu güncel benzetme herhalde yeterlidir...