Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mart '07

 
Kategori
Yemek - Mutfak
 

Pratik yemekler

Pratik yemekler
 

Yemek pişirmeyi uzun zamandır seviyorum. Gaziantep'te yaşamaya başlamak ve ara sıra Antakya'ya gitmek de yeni bir macera oldu bu anlamda. Neyse, aşçılığımın aşamalarını bir başka zaman anlatırım. Zaman zaman o kadar vaktimiz olmadığında kendimiz için ya da aniden bastıran misafirlere yemek yapmak zorunda kalırsak telaşa kapılırız. Annemden, çevremden aldığım bir iki tarif var, sizlerle paylaşmak istedim.

Gerçi evde malzeme olduktan sonra her şey çabucak hazırlanabilir. Benim mutfağımda çeşitli baharatlar, dolabımda biraz kaşar ve sucuk, ton balığı ve tavuk göğsü sıklıkla bulunur. Eh, patates ve kuru soğan da olduktan sonra evellallah sofra donatmak mümkün.

Çorba tarifiyle başlamalı, değil mi? Leyla Teyzemin kulakları çınlasın, uyduruvermişti bu çorbayı!.. Arpa şehriyeyi yeterince suyla haşlayın. Sarımsaklı yoğurt hazırlayıp içine biraz un katın, bir tatlı kaşığı filan. (Kesilmemesi için). Çorba kısık ateşte tıkırdarken yavaş yavaş, karıştıra karıştıra ekleyin. Tam yeniden kaynamaya başlarken ateşten alın. Servis yaparken üzerine ister pul biberli, ister naneli kızdırılmış yağ gezdirin. (Nane daha çok yakışacaktır).

İsterseniz 2-3 orta boy olgun domatesi kabukları soyup doğrayın, bir tencereye koyup yağda kavurun. Çok fazla erimesinler ama. Üzerine su ekleyip tel ya da arpa şehriyeleri katın. Tuzunu ayarlayıp şehriyeler pişene kadar kaynatın. Üzerine azıcık da kuru reyhan serperseniz, daha farklı bir lezzet sunmuş olursunuz.

Gülriz Sururi'den almıştım bu tarifi. Tavuk göğsünü kuşbaşı doğrayın. Tuz, karabiber ve toz zencefil katıp harmanlayın. (Ben zencefili çok sevdiğim için 2-3 çay kaşığı koyuyorum ama size keskin gelebilir). Una bulayıp, kızdırılmış teflon tavada nar gibi olana kadar kavurun. İnce doğranmış 2-3 diş sarımsak ve yarım demet kıyılmış maydanozu da ekleyip şöyle bir çevirin. Sarımsakların kokusu gelmeye başladığında, maydanozlar ölmeden ateşten alıp servis yapın. En fazla maydanoz ve tavuk etini doğramak zaman alıyor. Eğer pilav pişiriyorsanız, suyunu koyup kapağını kapattıktan sonra bu kavurmayı yapın, aynı anda iki yemek de ateşten alınmaya hazır olacaktır.

Yaz zamanı İzmir'de Kınık tarafında çok yediğimiz bir yemektir, ismi Bayıltma!.. İnce uzun kemer patlıcanları 3-4 parmak boyunda doğrayın. Üzerine de çentikler atıp diş diş sarımsak sokuşturun. Tavada arkalı önlü biraz kızartın, çok değil ama. Sonra doğranmış domates ve yeşil biberleri üzerine serip, kapağını kapatın, kısık ateşte pişmeye bırakın. Yanında yoğurtla nefis olur!.. Patlıcanla birlikte ya da patlıcan yerine yeşil kabak da kullanabilirsiniz. Yağını dikkatli ayarlayın ama, kızartma için bol yağ kullandıysanız, mutlaka bir bölümünü geri bir kaba boşaltın. (En iyisi teflon tavada yeteri kadar zeytinyağı ile yapmak. Çok yağsız da olmasın ama, tadı kaçar). Yaz için mükemmel bir seçenek olacak, görürsünüz.

Makarna haşlamak da bir seçenek. Ama azıcık farklı bir sunum olsun derseniz, kırılmış bademleri zeytinyağında sarımsakla birlikte biraz çevirin. İsterseniz maydanoz da ekleyebilirsiniz. Süzülmüş makarnayla karıştırıp servis yapın. Sahi, makarnanın haşlama suyuna bir bulyon ya da Tuzot tarzı çeşni atmak daha lezzetli olmasını sağlar. Domates sosu vb. hazırladığınızda, mutlaka bu haşlama suyundan da ekleyin üzerine.

Kış zamanı için bir iki salata da iyi olur. Kereviz varsa, bir tanesini soyup rendeleyin ve az limon suyuyla karıştırın. Üzerine de yoğurt ve mayonez karışımı döküp tuzunu ayarlayın. Yoğurt süzme olursa daha iyi tabi, su salmaz.

Patatesi haşlayın, küp küp doğrayın. Soğanları piyazlık doğrayıp tuzla oğuşturun, acı suyunu çıkartın. Patates, soğan ve istediğiniz kadar mayonezi (ağır olur derseniz yoğurt+mayonezi) karıştırın. Dolapta biraz bekletme şansınız varsa, ikram sırasında daha lezzetlendiğini göreceksiniz.

Bu tarifi kardeşim vermişti. Hamsi zamanı için çok ideal. Fırın tepsisine halka halka doğranmış patatesleri dizin, üzerine de yine halka halka doğranmış soğanları yayın. Hamsileri mısır ununa bulayıp en üste koyun, biraz yağ gezdirin, tuzunu serpip fırına koyun. Hem kızartma derdinden kurtulursunuz, hem de nefis, çıtır çıtır bir hamsi yersiniz. Bütün o lezzetleri çeken patatesler de yanında harika bir garnitür olur. En zahmetli bölümü balıkların temizlenmesi, patateslerin soyulması ve soğanların doğranması. (E ne kaldı derseniz, haklısınız!.. Ama hele temizlenmiş balık alıyorsanız, fırına sürmesi hepi topu 15 dakika alıyor. Yemek fırında pişerken size de söyleşmek kalıyor).

Öğrenciyken annemin bu tatlısını yapardım. Kızartması zahmetli ama hoş oluyor, bunu da anlatmadan geçemeyeceğim. Bir yumurtanın tepesinden delip bir kaba boşaltıyorsunuz. (Çok da küçük bir delik olmasın, içini ölçü olarak kullanacağız çünkü). Kabukla zeytinyağı ölçüp, onu da boşaltıyoruz kaba. Sonra da yoğurt ölçüp ekliyoruz. Bir çimdik tuz atıp, aldığı kadar unla (içine yarım paket kadar da kabartma tozu eklenmesi önerilir) kulak memesi kıvamında ele yapışmayan bir hamur tutuyoruz. Ben elimde küçük küçük yassıltıp öyle şekil veriyordum. İsterseniz masada biraz kalınca açıp kare kare kesebilir, bunları muska gibi katlayabilirsiniz, size kalmış. Kızartıp, 1 bardak şeker - 1-1.5 bardak su ile hazırladığımız şerbete atıp biraz bekletiyoruz ve servis tabağına alıyoruz. Severseniz tarçın da serpebilirsiniz.

Pasta mı canınız çekti? Bisküvi pasta yapın. Daha hoş, lezzetli bir şey olsun derseniz, kakaolu hazır pudingi biraz daha az sıvıyla, hatta yarı yarıya süt ve su kullanarak pişirin. (3 bardak yerine 2-2.5 bardak sıvı kullanın tarifine göre). Bir paket burçak bisküvi, bir paket de kakaolu bisküvi alın. (Büyüklükleri birbirine yakın olsun olabildiğince). Sırayla bir burçak, bir kakaolu, bir burçak, bir kakaolu biçiminde, pudinge batırıp diklemesine sıralayın bir tepsiye. Yarısına gelince, dik dizdiğiniz bisküvilerin yanına bir sıra daha yapın. Üzerine kalan pudingi dökün, buzdolabına koyun, en az 4-5 saat beklesin. (Diklemesine sıralamak aslında kolay. 3-4 bisküvi dizildikten sonra kendiliğinden ayakta duruyor artık). Servis yaparken, kenarlara paralel değil de, çaprazlama dilimleyin. Bir koyu, bir açık sırasında giden güzel dilimlerle karşılaşacaksınız.

Ah, kahvaltı için bir seçenek!.. Çok basit ama çok lezzetli!.. Domatesi kuşbaşından biraz küçük doğrayın, üzerine bolca zeytinyağ gezdirin, tuz serpin. (Sakın limon sıkmayın ama, salata yapmıyoruz). :) Yanında taze ekmek ve İzmir tulumu, nefis nefis!!! Domatesi doğramayıp da rendeleyecek olursanız, lezzetinin de çok değiştiğini göreceksiniz!.. Her ikisinde de çatal kullanmak yerine ekmeğinizi banıp yemeyi tercih edin ama!..

Afiyet olsun!..

 
Toplam blog
: 39
: 2139
Kayıt tarihi
: 05.03.07
 
 

Bankacılığı bırakıp kendini reel sektörün kollarına atmış bir adamım... Kitaro başta olmak üzere ..