Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Eylül '13

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

PROGS (Prof. Güvenlik Sistemi)/Attığın her yanlış adımda seni engelleyen güç dünyanın kurtuluşudur

PROGS (Prof. Güvenlik Sistemi)/Attığın her yanlış adımda seni engelleyen güç dünyanın kurtuluşudur
 

İşte bu güç “Profesyonel Güvenlik Sistemi” dir. Gökyüzünde Tanrı, yeryüzünde de Tanrı gibi bir güç olmak zorundadır. Yoksa bizi şu an olduğu gibi çakallar yer. Hiç kimse kendinin ve başkalarının zararına olacak, yapmak istediği bir şeyi yapabilme şansına sahip olmamalıdır. Kötülük, kötüler, savaşlar, kavgalar, haksızlıklar, zulüm vs işte bu eksikliğin sonucudur. Dünyada güvenlik şifresi “Yaparsan kafanı ezerim” Kerim Korkut güvenlik şifresi “yaptırmam” Güvenliğin misyonu önlemektir. Bugün dünyada suçlu yakalamaya dayalı, cahil insanların bile güldüğü, polisiye film çeviren, çakallara pirim veren (belki de bu amaçla var) güvenlik anlayışı insanlığın en büyük ızdırabıdır.

Sen istediğin kadar kötü ol. Anasını kesen, babasını asan, Annibal, kasap, tetikçi… Ya da organize kötüler, her türlü; Allah yolundayım diyen bile… Tek şart ülkemde hâlihazır var olan veya gelecekte var olacak bütün kötülük unsurlarının  (mücadele edecek, savaşacak demiyorum) parmağını bile oynatamaz güçte olmak. Kanunlar, adalet, hapishane vs aslında hikâye; öncelikle fiili güç lazım bize. Suçlu yoksa suç da olmayacak. Suç olmadı mı kanuna adalete ne gerek var.

İnsanlar on binlerce yıldır ölerek, öldürerek yaşamış olabilirler. Haksızlık etmeyelim, belki bilinçli değillerdi, imkânları yoktu. Ama artık mezarlıklarda Tanrı’nın emriyle ölenler yatacak. Ömrünü doldurmadan önce (bugünkü konjonktüre göre 90 yaşının altında ölenler ömrünü doldurmadan ölüyor sayılmalı) her hangi bir nedenle ölen bir kişinin ölümünde Kerim Korkut düzeninin suçu varsa onun yerine Kerim Korkut’u mezara koyacaksınız. Ancak %76 ve üzeri kabul edip AHE KANUNU olarak yasalaştırdığınız konularda (kabul edenlerden)  düzene mutlak itaat isterim. Siz kötüleri, düzene muhalefet edenleri bize bırakın…

Türkiye’nin bugün asker polis bir milyon güvenlik unsuru var. %90’ı amatör. PKK ile mücadelede askerleri gördük. Orada birkaç bin teröriste karşı yüz bin asker vardı. Buna rağmen ölüp ölüp geliyorlardı. Hayır, hayır, askerimizin cesaretini kastetmiyorum; böyle olmaz, olamayacağını gördük demek istiyorum. Sayıları 200 bini bulan polisimizin de iç güvenliği sağlamada etkisiz kaldığını biliyoruz. Çünkü bu haliyle, bu özelliğiyle bu güvenlik yapısı etkili olamaz. Türkiye’de silah kullanmayı bilen herkes askerlik ve polislik yapabilir. Polise memur diyorlar, gülmekten ölüyorum; katillerle savaşan biri memur olur mu ya! Sınıflandırmada, imajda sorun var.

Etkili bir örgüt bu bir milyon askere polise rağmen Türkiye’de istediğini yapar. Zaten PKK yaptı, gördük. 30 yıl TSK ile başa baş savaştı. Bu haliyle Türkiye’nin El Kaide’ye gücü yetmez. İşte ben El Kaide gibi, PKK gibi onlarca örgütle (ki olabilir, zira günümüzde savaşlar örgüt savaşına döndü) başedecek bir sistemden bahsediyorum.

Bu yapı değişmeli dedik ve profesyonel güvenlik sistemini getirdik. Asker polis kalktı, ikisinin yerine tek bir güvenlik sistemi var. Niye böyle yapılıyor? Bugün her bir asker ya da polisimizin  (cesaretinden ve iyi niyetinden asla şüphe etmiyoruz) aldığı eğitim ve donanımına göre ortalama bir kişiyi etkisiz hale (dövmek öldürmek şeklinde anlaşılmasın; etkisiz hale getirmenin bizde tanımı değişti: Yapmak istediğini yapamayacak hale getirmek) getirebildiğini görüyoruz. Her asker polis her zaman her yerde olamadığı için bu sayının ortalama 3 kişi olması lazım. Birinci amaç bu, yani etkinlik. İkincisi TSK’ da, polis de sayıları bir milyona ulaşsa da yapısal olarak profesyonel değiller. Güneydoğuda PKK ile savaşmaya gönderecek asker bulamadık. Tamam, polis de Mehmetçik de yüreklidir, vatan için ölür ama yürek yetmiyor; ayrıca amaç da ölmek değil.

Yani senin bir milyon askerin polisin var, bunlardan en fazla 100 bini (ki bunlar da bizim standartlarımıza göre yine profesyonel sayılmıyor) profesyonel. Bir savaş halinde geri kalan 900 binine kuş mu avlatacağız. Hem bu kadar sayıya ne gerek var, sayıyla mı korkutacağız. Üçüncü konu dünyada artık öyle eskisi gibi savaşların olmayacağı, olsa bile gerekirse tankların önüne yatarak önleyeceğimiz iradesinin sistemin temelini oluşturması. Bir diğer konu bugünkü ilkel askerlik modeli Cengiz Han’dan kalma. Devlet “vatandaşlık görevi, askerlik yapacaksın” deyip götürüyor ve ülkenin güvenliğini bir yetişkinlik tecrübesi olmadığı, askerlik vasfı olup olmadığına bakmaksızın topladığı gençlere teslim ediyor. Kendisi istiyor mu, yeteneği var mı hiç önemli değil. Bu nedenle mecburi askerlik kaldırılarak askerliği meslek olarak yapmak isteyenlerden oluşan bir profesyonel güvenlik sistemi olacak.

Tabii ki rasgele değil bu. Kadın erkek fark etmez. Önce “Satürn çağı profesyonel güvenlikçisi”  olabilecek yapıda olmak. 10 yıllık temel eğitim sürecini tamamlayıp 16 yaşından gün almış olacak. Temel eğitim sırasında 10 yıl boyunca izlenerek güvenlik konusunda yeteneğinin olduğunun tespit edilmesi ve bu işi kendinin de istiyor olması. Sonra 21 yaşına kadar tam beş yıl profesyonel güvenlikçi olarak yetiştirilecek. Her güvenlikçi asgari güvenlik konuları dışında bir konuda uzmanlaştırılacak. 21 yaşından gün alındığında eğitim süreci bitiyor.

Bu beş yıla rağmen başarılı da olmak zorundasınız. Başarılı olanlara profesyonel güvenlikçi diploması veriliyor. Şüphesiz herkes her şeyi bilmiyor. Ama sınıfına, bölümüne göre mezunlar konularının birinci sınıf uzmanı oluyorlar. Çünkü bizzat eğitilerek yetiştiriliyorlar. Ne kadar savaş uçağı pilotuna ihtiyacımız var? 1000. Bin tane savaş uçağı pilotu yetiştiriliyor. Ve hiçbiri başarılı uçuşunu gerçekleştirmeden diplomasını alamıyor.

Detaylara girmeyim; askerlik ve savaş uzmanlarınca ve de ülkenin mali birimlerince hesabı kitabı yapılarak –hem polisin hem de gereğinde askerin görevini yapacak- ülkemize ne kadar anlatılan özelliklerde  “güvenlikçi” lazım olduğu tespit edilecek. Kızılordu, İsrail, Amerika hep CİA, Mossad, KGB gibi istihbarat örgütleri sayesinde güvenlik konusunda etkin oldular. İstihbarat çok önemli. Bizde halk istihbaratı da var. Örneğin PROGS (profesyonel güvenlik sistemi) 200 bin kişiden oluşacaksa 30–40 bin de destek birimi (dedektiflik-istihbarat) olacak.

Güvenlikçiler 36 yaşına kadar görev yapacaklar. Tüm sorunları çözülecek artı uygun maaş alacaklar. Mesleki onurları yüksek olacak. Emekli olduklarında ikinci bir işe girer ya da diledikleri şekilde davranabilirler. Sayı ikiye bölünecek. Bir gurup toplumsal görevlerini yaparken diğer gurup askeri eğitime devam edecek. En son savaş sistemleriyle de donatılacakları için maliyetin yüksek olacağı doğrudur. Ancak her şeye rağmen maliyet bugünkünün iki katını geçmeyecek.

Amacımız aslında güvenlik sistemimizi anlatmak değil. Bahsettiğimiz güvenlik sisteminde değil insanların birbirlerini öldürmeleri, izinsiz, habersiz kuş bile uçamaz. Hedef sıfır olay, sıfır ölüm. PROGS’un hareket alanı geniş; intihar edenlere bile müdahale edecek. Ülkeni bir milyon kişi koruyacak. Her gün 100 kişi ölecek. Hadi be! Her şey Türkiye halkına bağlı. Halk isterse bunlar olur. Hem biliyor musunuz, sizin de devletin de bu yüzden maddi kayıplarımız da çok yüksek. Kazandıklarımızın üçte birini güvenlik nedeniyle kaybediyoruz. Ülkede mutlak güvenlik ağı kurulacak. Bu ülkenin evlatlarını çakallara yem etmeyeceğiz! Her bir PROGS güvenlikçisi tek başına ordudur. Kerim Korkut’un en iddialı olduğu konu budur. Türkiye’nin en önemli ihtiyacı da budur. Birileri sizin yanınızda Kerim Korkut ile dalga geçiyor, sistemiyle alay ediyorsa ya cahil ya da o çakallardan biridir. Sistemimiz geldiğinde ümüğünü sıkacağımızı bildiği için böyle konuşuyordur. Gelmemesi için sizi kandırıyor, propoganda yapıyordur. Mevcut sistem size yetiyorsa yazımızı okumayın bile, gerek yok. Ama olmalı diyorsanız desteğinizi yorum yaparak belirtiniz ki kimlerle yola çıktığımızı bilelim!

 

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..