- Kategori
- Şiir
Puhu

Puhu
Şairin gözleri kapanınca
Görülecek şeyler azalır dünyada derler
Çok eski atalarının vatanını
Kaplayan ulu ağaçların
Doruklarını yalayıp geçen turaçlar
Günbatımın yönünde
Hiçbir tekneyi hiç kimseyi
Hiçbir yere götürmeyen rüzgâr
Yalnızlıklardır tek töresi bozkırın
Çerkes güzeli bilir
Bulutların gölgeleri değil mi?
Denizi koyulaştıran
Güneşin pırıltılarıyla oynaşırken deniz
Gün olur kat ettiğin yol boyunca
Karşısına tek bir güzellik çıkmaz
Kıpırtısız kanatlarla
Sessizce uçup geçer iki kumru
Tam karşımdasın ve yarımsın
Sessiz mahallede küçücük
Ama kocaman meyveli nar ağaçları
Genç yapraklı ve goncalı
Küçük dallı defneler
Ortancaların arkasında
Baş uzatmış akşamsefaları
Duvarlara tırmanan sakız sardunyalar
Geleceğini bildiğinden
Beklemendeki sakinlik sevginin kendisidir
Açıktan koyuya kırmızıya uzayan bir renk cümbüşü
Kırlangıçların bütün arsız çınlamaları
Son ışıklarda söndü kentin
Martılar hala yüksekte dönenip duruyorlar
Çünkü yok onlarında dönebilecekleri yuvaları
Annemin Akdeniz’den söktüğü zakkumlar
Saçma plastik bir saksıda büyümeyince üzüntüsü
Sokakta alelade yerlerde yetişen zakkumlar
Oysa onca özene rağmen saksıda boy vermiyor
Dut yiyebileceğini hesaplayabilirsen
Daha kaç yaz yaşayabileceğini de bulabilir insan
Bir şubat günü lodos gece boyu esip İstanbul’da
Akdeniz’den taşıdığı ılık bahar havasıyla artık açar mı?
Karadenizli bu bahçemdeki zambak
Güneye bakan penceremin önünde
Soylu çınarlar baharda
En geç yaprak verenlerdir
Güzde de en erken sararan
Arsız kavaklar
Alelacele yeşerip
En geç solmak isterler
Kavakların yaprak dökümleri
Güz boyunca arsızca devam eder
Çınarlar yaprakların
Yaz bitiminde sarartır kurutur
Ama tutarlar
Sonra kış’ın ilerlemiş bir gününde
Tek bir seferde ölüverirler
Pervaneler gelir ışığa durur
Bir iki kanat çırpışı sonunda
İkarus; kanat, mum, güneş
Akşam çökünce ava çıkacak
Bir Puhu’nun
Gün boyu
O kuytulukta beklemesi gibi
Bekledi sevgilisini
Kıpırtısız durdu öfkeli öfkeli
Dallarını sallayan her rüzgarda
O genç okaliptüsü düşündü durdu
Her ışkın kanıtlıyor
Bugün değilse yarın gelecek
Başına bahardan bir taç takıp
O Çerkes güzeli bitirip yeni bir öyküyü
O eski papirüsten başını kaldırıp
Ölümün yaşama tümüyle egemen olmadığı
Atalarının bu uzun ağaç ülkesinde
Mehmet Özgür Ersan 09.05.2017 Üsküdar