Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Mayıs '19

 
Kategori
İnançlar
 

Ramazan Sohbetleri 3

Kur'an tamamıyla ‘Bütünü- Vahdeti’ tanımlar.

Ne var ki İslam aleminin bu kavramdan haberi bile yoktur. Vahdet-TEKlik esastır. Bilgi kitabında bahsi geçen diğer konular ve olaylar da bu esas ve beynin çalışma sistemi üzerinde toplanır.

İzninizle bunlardan ikisine, ‘Miraç v Hayal’e değineceğim.

Miraç inzaldir, Uruç değildir. Uruç gezegenlere yükselmedir. Mekke-Kudüs arası gidiş Tayyi Mekân ile yapılıyor. Yani ‘bedenen’ bir gidiş söz konusu. Kur'an buna ‘yürüme’ diye bir yaklaşımda bulunuyor. Bunu Rasul-Nebiler ve belirli düzeydeki Veliler gerçekleştiriyor. Tayyi Mekân, Halife’nin lüksü olarak bilinir. ‘Beyninde oluşuyor’ diyenlerin bu yaklaşımları da oldukça anlamlı.

Ben ilkinin ‘bedenen’ yapıldığını düşünüyorum.

Kudüs’ten göklere yükselmesi ise Astral seyahat ile gerçekleşen bir sistemle oluyor. Denebilir ki; Astral seyahat değil de, hayal etmekle de gerçekleşebilir, bu tez de doğrudur.

Dikkat ederseniz çok farklı görüşler ortaya çıkıyor. Toplumun ortak bir noktada buluşması gerekirken, her beyinde farklı açılımlarla değişik yaklaşımlar olabiliyor. Bu sistematik durum her an için böyle. Esmaların açılımı bu izlenimi veriyor. Sende farklı, bende farklı, onda farklı! Asırlardır devam ediyor.

Rasulullah, “Bana dünyanızdan üç şey sevdirildi; ‘kadın, güzel koku ve göz aydınlığım namazda kılındı” diyerek esasen bu noktaya işaret ediyor.

Beyninde kadın- erkek, yani  cinsiyet ayrımı olmadığı halde ‘kadının sevdirilmesi’ deyişi onları eski konumlarına geri döndürmemek amacına matuf olarak kullandığını düşünüyorum.

Dikkat çekici yanı ‘dünyanızdan’ demesi. Yaşadığı Kuantum Beyin-Bilgi Alanı sonsuzluğa işaret ederken; diğer yandan da İNSANda mevcut olan değerlerin de çok kıymetli olduğuna BİNAEN, sıraladığı şeylerin O’na sevdirildiğini dile getiriyor. Bunu, alışagelmiş bir şey olarak sunabilmesinin altında tamamen eşsiz yeteneğini göstermesi var.

Dikkat edin ‘sevdirildi’ derken, kimin sevdirdiğini söylemiyor. Burada VAHİYle hareket ettiğinden, Onun nerden olacağı  belli oluyor. Allah’tan aldığını gör; sevdiren de nefsinde mevcut olan, yani Allah oluyor.

Birçok kere yazdık, ‘Allah bir tanrı değildir’ dedik. Bu tahlile göre Allah, ‘ Rasul adı altında sevdirendi’ demek doğru olur kanaatindeyim.

Beyinde, bilgi alanımızdaki değerlerle dünyaMızda yaşadığımız için ancak hayal edebiliyoruz yapılanları ve genetiğimiz elverişli olduğu ölçüde de kabullerde bulunuyoruz.  İşte buna iman deniyor.

Şimdi hayal nedir,  basit bir şekilde tarif etmeye çalışalım. Hayal, soyut bilginin düşünceye dönmesi ve düşünülenlerin doğru veya yanlış suretlenmesidir. Bizler hayal kurmadan yaşayamayız. Her beyin bunu gerçekleştirir. Hayal ayrıca bir tespittir. Kısa zamanda olacak bir olayı hayal kurarak aklın yardımıyla tespit edebiliriz. Kur'an'da hayale dönük birçok ayet var. Hadisler de haliyle bu hükümleri daha açık bir şekilde anlatıyor. Hayalin getirisi, birçok bağlardan kopmayı kolaylaştıran bir etmen.  Büyük Veli Abdülkerim Ceyli Hz.leri ‘Alemlerin aslı hayaldir’ derken, bugün bilim adamları ALTIN Çağda üzerine düşen bir vazife ile ilgili, ‘Beyniniz ve bedeniniz bir illüzyondur’ diyebiliyor.                      

İlk kez gideceğin bir beldeyi hayal ederek, aklın desteği ile eşzamanlı olarak arzu ettiğin gibi bulursun. Kimi zaman yarını hayal edersin, 3 aylık bir süreyi hayal edersin. Hiçbirinde isabet ettirememişsindir. Tamam, hayal güzel bir şey, ama öyle bir hayal olacak ki hayal ettiğinin de aynen olması ve hakikate tekabül etmesi gerekecek. Orijin hayal bu, orijinin hayali budur. Bizimkisi ‘hayal içinde hayal’dir.

Orijin asla hayal değildir. Kuantum Beyne sahip olan birinin kurduğu hayal ise gerçekleşir. 

Aklına ne gelirse onu hayal etmek, ne geliyorsa onu uygulamak belirli insanlara mahsus bir şey.  Konuşmaları aynen çıkar. Bu husus Allah ismi ile işaret edileni benimsemek ve yaşamak ile ilgili. Konunun uzağından ve yakınından geçemeyenlerin hali ise acıdır. Bu türdeki yaratılmışlar doğal olanı yapıyor, cimrilik kıskançlık gibi. Ve denilenlerin, hayal ettiklerinin hiçbiri çıkmıyor. Son bir açıklama daha: Sevgi de böyledir; deliler gibi sevdiğini zannedersin, hayal edersin; sonunda kendini mahkemede bulursun.

Ahmed F. Yüksel

 

 facebook.com/ahmedfevzi.yuksel

instagram.com/sufafy

twitter.com/sufafy

 
Toplam blog
: 636
: 9957
Kayıt tarihi
: 14.12.11
 
 

Araştırmacı Yazar.. ..