- Kategori
- Şiir
Rastgele

Dağların ardında bir deniz kenarında
Diz çökmüş toprağa
Elinde oltası , oltasında yemi fırlatmış oltayı fırlatabildiği kadar en uzağa
Beklediği gerçekten balık mı?
Öyleyse eğer niye bu kadar asık suratı
Niye bu kadar derinlere dalmış
O kadar derinlerde mi aradığı, beklediği…
Gözleri çok uzaklarda bir yerde
Belli ki sadece bir balık adına atmamış oltasını denize
Kim bilir belki de o oltanın başında beklerken kendini çıkmazlarının içine atmış
Düşünüyor durmadan ve susuyor
Sessizliğin içine sığdırmaya çalışıyor sessizliğini
Oysa içinde çığlık atan birileri var
Haykıran. isyan eden. canı yanan birileri
Başarabiliyor mu bilinmez ama belli ki
Sessizliğiyle bastırmaya çalışıyor içindeki çığlıkları, haykıranları
Kimsenin canı yansın istemiyor aslında
Ama biliyor hayat acımasız
Hayat sürprizlerle dolu
Ve her sürpriz güldürmüyor insanı
Oltasına takılan bir şey yok henüz ama
Aklına takılan , aklına takılıp da yüreğini dağlayan çok şey var
Beklerken oltanın başında hiç hareketsiz
Kaybolup gidiyor düşüncelerinin dehlizinde
Bilinmez nereye gittiği
Kendinden kaçıyor belki de ama nereye giderse gitsin kendi gölgesine basıyor yine
Hayata o da çoğu gibi küsmüş çoktan
Ama umurunda olmuyor hiçbir zaman hayatın bu küskünlüklerden
Sen ne kadar küsersen küs ve ne kadar kaçarsan kaç
Kılını kıpırdatmadan,
Seyrine devam ediyor kendi bildiği gibi hiç aldırmadan
Madem öyle diyor ben de sana aldırmam
Ama içinde sevdiğim var ve sevdiklerim bu yüzden seni bırakamam
Çoğu gibi o da yaşamıyor aslında sadece katlanıyor
Oltasına bir balık takılıyor sonunda heyecanla çekip alıyor balığı oltanın ucundan
O asık suratı yumuşamaya başlıyor ve bir anlık da olsa gülümsüyor
Çırpınıyor balık kurtulabilmek adına
Ama kendisinden biliyor bir kere düştün mü tuzağa
Ne kadar uğraşırsan uğraş nafile
Çırpınışların hep boşuna
Avucunun içinde can veriyor balık
Belki onun adına az da olsa üzülüyor
Ama çok da takılmıyor onun can vermesine
Yitirdikleri geliyor aklına bir bir avucunun içinde o zavallı balık gibi yitip gidenler
Asılıyor suratı yine yem yine takılıyor oltaya
Durup bakıyor etrafına kimsecikler yok
Önünde koca bir deniz gün daha yeni yeni ağarmaya başlıyor
Bir an yalnızlığını düşünüp üşüyor
Bir oltasına bakıyor bir denize
Keşke diyor çekip alabilsem avucumun içinden kayıp gidenleri bu oltayla