Re Re Re-Ra Ra Ra , Galatasaray Cim Bom Bom…

Daha Ligin bitmesine iki hafta var ama. Biz, Galatsaray, Galatsaraylılar Şampiyorluğu bu günden ilan ettik.

Sivasspor’u bugün ( 4-2) yenmemiz işi bitirdi. Lig’in biletini kestik. (5.5.2013)

Fenerbahçe; Beşiktaş ve diğerleri uğraşıp  dursunlar… Bizim arslanlar artık rahatlar…

Eee.. Ne demişler çalışan kazanır.

Ama aynı zamanda , “Çarşamba’dan Perşembe’yi gören, kestiren…” kazanıyor…

Dönemin başında : “İki çelişkili yazı yazmıştım; Galatasaray’ın hangi koşullarda Ligi kaybedeceğini ve ne şekilde şampiyon olacağımızı yazmıştım.

Açın bakın: Futbola meraklı bütün Galatasaraylı okurlarım hatırlayacaklardır. Zaman zaman kızsam da ; zaman zaman Fatih Terim’i , takımı ve oyuncuları eleştirsem de … Taaa  dönemin başında , 13.temmuz.2012 ‘de Milliyet Blog’da yazdığım yazıda : “MÜJDE : GALATASARAY BU YIL DA ŞAMPİYON” demiştim… Daha o zamandan Perşembenin gelişini ilan etmiştim. Boşuna değildi. Çünkü , Şampiyonluğu işaret eden bir çok gösterge mevcuttu ve bunu gören gözler çok çabuk algılayabilirlerdi…

Bu yazım o zamanlar tam (5171) kere okunmuştu… Bütün okuyucularıma candan teşekkür ederim. Yazılarıma bazen diğer takımlardan bazı “tak..tak…”lar geldi ama ne ben, ne Galatasaray aldırış ettik; yolumuza bütün gücümüzle ve inancımızla devam ettik.

Galatasaray’ın bu yıl da çok rahat Şampiyon olmasının nedenleri nelerdir? Bunları bir çok futbol yetkesi kendi açılarından analiz edeceklerdir. Ben de kendi açımdan bu Şampiyonluğun açık nedenlerini söylemek istiyorum. Ki bunları , defalarca işaret etmiştim.

1. Her şeyden önce Galatasaray Akademik yapısına uygun olarak , kendi içinden, çevreyi çok iyi tanıyan, aklı başında ve son derece iyi bir yönetici olan Sayın ÜNAL AYSAL’ı  bulup getirip Galatasaray’ın Başkanı yapmak , başlangıçtaki en büyük kazançtı. Böyle Efendi, böyle Galatasaray’a yakışan bir  Başkan’ı  diğer klupler ne kadar kıskansalar azdır. İşte ,Ünal Aysal, o engin sezgisiyle bir takım nasıl kurulur, nasıl adam edilir.. Nasıl soğukkanlılıkla, akılla bir işin sonuna varılır… Bunu büyük dirayetiyle göstermiştir. Eğer Galatasaray bu yıl Şampiyon olduysa bunun %50 onuru Sayın Ünal Aysal’a aittir.  Bu bakımdan kendisini candan kutlarım.

2. Galatasaray’ın ve ilgili yöneticilerin yaptığı en önemli seçim de Fatih Terim gibi bir çetin cevizi  tutup Galatasaray’ın başına getirmektir.  Fatih Terim’in ne kadar zor bir adam olduğu geçmişine şöyle bir bakılırsa anlaşılır. Terim, saha kenarında rahat duran bir insan değildir; çoğu kez de sinirlerine sahip olamaz, sanki 12. futbolcu gibi saha kenarında takımıyla birlikte futbol oynar. Kızar, bağırır, çağırır… Ama Terim bütün o duruşuyla büyük bir futbol adamıdır. Doğru, buz gibi değildir. Hakemlerle kavgalıdır. Tribünlerle kavgalıdır. Kendini tutamaz. Ama o takımını, takımı da onu çok güzel tutar…

Ve böylece Fatih Terim, kavga dövüş Ligi bitirdi takımını düze çıkardı ve  Süper Lig  Şampiyonu yaptı… Az şey mi?

Evet, Fatih Terim Çetin Ceviz’dir ve bu özelliğini sonuna kadar korumuş; kah biraz saha kenarında kah tribünlerde takımını Şampiyon yapmıştır. Ne kadar gurur duysa azdır.

3. Başlangıçta Yönetici Takımına ve herkese kızıyordum, ve bunu açık açık söylüyordum. Niye? Çünkü Galatasaray, yeni futbolcu transerinde çok geç kalmıştı. “Bu takımla… bu futbolcularla olmaz…” diyordum Aam Ünal Aysal ve Yöneticiler gerekli transferleri yaptılar.. Ve gelen futbolcular , Burak olsun, Umut olsun, Melo, Amrabat, Hamit Altıntop, Cris, Danny… Bütün bu futbolcular gerçek bir kazançtı… Hepsi de , çok iyi futbolcu olduklarını gösterdiler. Birinci, yarıdan sonra takıma takviye olarak gelen Sneijder ve Drougba gibi birinci sınıf futbolcular da Galatasaray’ın hem değerini ve futbol kalitesini yükselttiler, aynı zamanda Galatasaray’ın Şampiyon olmasında büyük katkıları oldu.

Bu takımın içinden Burak , Galatasaray’ın Şampiyonluğu ile birlikte  Gol Kralı oldu. Az şey midir?

4. Galatasaray’ın Hoca kadrosu, Antrenör Kadrosu da yeterliydi. Fatih Terim’in arkasında Galatasaray’ı çok iyi tanıyan Hasan Şaş gibi bir antrenör; yanında Ümit Davala ve Taffarel.. Fatih Terim’in yanında yardımcıları olarak son derece güvenilir bir  ekipti.

Fakat Terim bunları yeterli görmedi. ABD’den özel olarak bir kondisyoner getirtti. O zaman : “Fatih Terim'in başarısının arkasında özellikle bulup ABD'den getirttiği Kondisyoner Scott Piri'rin olduğu inkar edilmez bir gerçektir..” diye yazmışım.

Bu bakımdan Fatih Terim’in Teknik Ekibi düzmekteki başarısı bellidir. Hele , daha sonra teknik ekipte bulunan fakat adı anılmayan Sayın Duygu Erdoğan’a bir ara takım kalır gibi olduysa da , bu bayanın da galibiyette payı olduğu bellidir.

Daha başka kimlerin olduğunu bilmiyoruz.

Galatasaray üzerine daha çok şeyler söylemek mümkün ama kısa keselim.

Galatasaray galip… Galatasaray 2012-2013 Süper Lig Şampiyonu… Bu çok büyük bir olaydır. Galatasaray çok iyi yönetilmiştir. İyi elemanlar kazanılmıştır ve çok para kazanmıştır.

Bu galibiyette ve şampiyonlukta payı olan bütün değerli Yöneticileri , Teknik Ekibi ve bütün takım elemanlarını, Futbolcuları candan kutlarız. Başarılarının sürekli olmasını dileriz.