- Kategori
- Siyaset
Recep Tayyip Erdoğan ve Partisi Halk Desteğini Kaybediyor

- Daha öncede çok defalar ifade etmeye çalışmıştık… “AKP ve Recep Tayyip Erdoğan halktan almış olduğu desteği adım adım kaybediyor” diye. Zira AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2002 yılında iktidara geldiği dönemde ortaya koymuş olduğu politika ve söylemlerle, bugün geldiği noktadaki politika ve söylemleri taban tabana zıt bir noktada.
- Bir siyasal partinin ve o partinin başındaki birinci adamının bu denli ters yüz olan politika değişikliklerini halkın nasıl gördüğüne ilişkin yapılan anketlerde, Recep Tayyip Erdoğan’a ilişkin güvenin hızla aşağıya doğru indiği gerçeği ortaya çıkıyor. Oysa Erdoğan ve partisi, 2002 yılında iktidara geldiklerinden, bugün çok daha güçlü bir noktadalar. Gerek basın-medya ordusuyla, gerek TSK içerisinde etkin konumda olmalarıyla ve yargı da dilediği şekilde hareket edebilecek pozisyonu ele geçirmekle, geçmişle kıyas götürmeyecek ölçüde güçlüler. Ama Erdoğan halktan aldığı desteği adım adım kaybediyor. Hem de hızla…
- Neden?
- Bu sorunun cevabını AKP ve Erdoğan destekçileri on yıllık iktidar yıpranmışlığı olarak verebilirler. Ama cevabın bu olmadığını, taban tabana zıt noktada izlenen politikaların bu düşüşte ana eksen konumunda olduğu bir gerçek…
- Son günlerde yapılan anketlerde, örneğin Suriye politikasına ilişkin soruya deneklerin verdiği yanıtta, kesinlikle Erdoğan’ın izlemiş olduğu Suriye politikası tasvip edilmiyor. Aynı zamanda hali hazırda izlenmekte olan Kürt politikası da denekler tarafından olumsuz olarak tanımlanıyor. Ha keza eğitim… Ve tabii ki kürtaj…
- Bence AKP bu dört ana başlık altında izlemiş olduğu politikalarda toplumu ikna edebilmiş değil. Basın-Medya ordusuyla ne kadar da propaganda yaparsa yapsın, hayatın realitesi, gerçeği getirip insanın gözünün içerisine sokuyor.
- Şu anda ülkede yaşayan hemen hemen her insan AKP’nin izlemiş olduğu Suriye ve Kürt politikasının muhtemel neticeleri sonrasında Türkiye’nin bölünme ihtimaliyle karşı karşıya kaldığını görüyor. Eğitim sistemi tam bir kaos ve keşmekeşe bürünmüş durumda ve aileler eğitim hususunda ne yapacağını bilmez bir vaziyetteler. Eğitim alanında siyasal iktidarında ne yapacağını bilmez bir vaziyette oluşu durumu daha da ciddi bir açmazın içerisine sokuyor. Ve Erdoğan eğitim konusunda, kendisini sıkı sıkıya destekleyen ve biat eden bir kesimden dahi desteğini adım adım yitiriyor. Bunların üzerine kürtaj ise tuz biber olmuştu. Kürtaj yasağıyla bir anda gerçekle yüzleşmek zorunda kaldıkları aşikâr. Uzun zamandan beri kürtaj yasağına ilişkin kamuoyu gündeminde herhangi bir tartışmaya tanık olmuyoruz… Erdoğan’ın kürtaj hususundaki görüşlerinin toplumun gerçeğiyle örtüşmediği somut göstergesi sonrasında, Erdoğan’a akredite olmuş basın-medya ordusu, konuyu gündemde tutmaya zen göstermeye başladı. Ama çabanın nafile olduğunu altını çizelim. Zira mesaj verildi ve toplumda tepkisini doğurdu.
- Ben bundan sonraki süreçte AKP ve Erdoğan’ın yükseliş ivmesi yakalayabileceklerini sanmıyorum. Çünkü gelinen noktada yeniden politika değişiklikleriyle toplumu ikna edebilmelerinin mümkün olmadığını az çok görebiliyorum.