Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ağustos '08

 
Kategori
Deneme
 

Reçete-3

Reçete-2 başlıklı bir önceki yazımı, MUTLULUĞUN olmazsa olmaz ilk şartı, KİŞİSEL BÜTÜNLÜKTÜR diyerek noktalamıştım. Bugün de onu destekler mahiyette, hatta yerine göre en az onun kadar önemli olabilen, FARKINDALIK üzerine bildiklerimi paylaşarak MUTLULUK REÇETELERİMİZİ tamamlamak istiyorum.

Farkındalık kelime anlamından da anlaşılabileceği gibi YAPTIĞINIZ İŞİN ya da SAHİP OLDUKLARIMIZIN farkında olmaktır. Yani yemek yerken yediğinizin, yolda yürürken adımlarınızın, pikniğe gittiğinizde doğanın, çocuğunuzu severkende YALNIZCA onun varlığını düşünerek size sıkıntı veren olumsuz duygulardan arınacak, SAHİP OLDUĞUNUZ DEĞERLERİN BİLİNCİYLE MUTLU OLACAKSINIZ.

Yazacaklarımın çokluğu yanında, zamanınızı almamak ve sizi sıkmamak düşüncesiyle daha fazla örnek vererek yada örnekleri açarak yazıyı uzatmak istemiyorum. İlgilenen dostlarım için, 'Anlatmakta yetersiz kaldığım noktaları', daha anlaşılır hale getirme çabası, benim için zevk alacağım bir uğraş olacaktır.
Bir Hint atasözü şöyle der; YEL DURDURULAMAZ, AMA YEL DEĞİRMENİ DURDURULABİLİR.

Yani biz aklımıza gelecek iyimser ya da karamsar düşüncelere mani olamayız. Onlar bizim kontrolümüzde değil. Ama onların bize vereceği zararı kontrol edebiliriz. Basit bir örnekle açıklamaya çalışalım. Birçok insanın ortak sıkıntısı, gece yatağa girdiğinde gün içinde yada geçmişte yaşadığı tüm olumsuzlukların, sözleşmiş gibi randevu yeri olarak yatak odanızı, randevu zamanı olarakta uykuya başlama saatınızı seçmeleridir. Tabidir ki bunu siz istemediniz. Ama onlar biraz yüzsüz misafir sınıfından oldukları için sizden müsaade almadan çat kapı odanıza girerler. Bilen bilir. Öyle hemen gidecek gibide değillerdir. Güzel insanlar dikkatinizi çekmiştir, o düşünceleri sınıflandırmadım. Yani ne olursa olsun. Ama hepside ORTAK BİR AYIPTA birleşiyordu. O SAATTE, ORADA OLMAK.

Peki, ne yaparsak odayı terk etmelerini sağlarız. Gayet basit, BEN ŞUAN UYUMAK İSTİYORUM, bu sorunlarla yarın nasıl olsa uğraşacağım, şuan yapabileceğim birşeyde yok zaten. O halde zihnimi neden bunlarla meşgul edeyim ki. Diye düşünmek yeter. Bu düşünce bilinç üstünüzde şekillenecek ve bilinç altınıza emir olarak gidecektir. Ha belki bu ilk defa yada 3-5 defa yapmayla olamayabilir. Ama tüm dostlarımı temin ederimki MUTLAKA NETİCE ALINIYOR ve insan rahat bir uyku uyuyarak içinden gelen sesle uyumlu bir davranış sergilemiş oluyor. Herkesin bildiği bir gerçek, zihin mutlaka birşeyle meşgul olacak. (bazı dostların itirazı olabilir, saygı duyarım, ama onların itirazı bu kuramın yokluğu manasına gelmaz. ZİHNİN DÜŞÜNME SÜRECİNİ DURDURMAKTA MÜMKÜN. O durumda uykuya dalış süreci 2 dk.) O meşguliyeti YATIŞ şeklimize yada VÜCUDUMUZA yönlendirerek rahatlama sağlamakta mümkün. Tercih sizin.

Burada asıl ön plana çıkarılmak istenen şey İÇİNİZDEN GELEN SESE KULAK VERİRSENİZ, MUTLU O-LUR-SU-NUZ.

ÖZÜMÜN SÖZÜ; Mutlu olmak için yaşanmaz, yaşanarak mutlu olunur.
KOCAMAN BİR ÖZÜR: Bu yazı birgün önce size ulaşacaktı. Teknik bir sorundan dolayı ancak buğün beğeninize arz edilebildi.

Hepinize SAĞLIKLI MUTLU GÜNLER DİLER, sabrınız için teşekkür ederim.
söz bitmedi...

 
Toplam blog
: 9
: 813
Kayıt tarihi
: 24.07.08
 
 

1957 yılında GAZİANTEP'de doğmuşum. Yüksekokul mezunu olup bu yaşa kadar hep ticaretle uğraştım. Kiş..