Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

21 Aralık '14

 
Kategori
Güncel
 

Reklamın iyisi kötüsü olmaz..."Halt etmişsiniz bal gibi olur..."

Hayatın içindeki en önemli görsel öğelerin başında “reklamlar” gelir. Ancak çok uzun zamandır ağızlara pelesenk olmuş bir cümle sıkça kullanılır oldu;

“Reklamın iyisi kötüsü olmaz…”

Bence de ama reklamın sahibi bu ülkenin köklü güvenilir ve saygın bir kurumu ise “kötü” reklam vererek dikkat çekmek durumunda olmamalıdır.

Saygınlığınıza güvenirliliğinize “gölge” düşürdüğünüzde yerinizi başkalarının almasını önleyemezsiniz. Yani “reklamdır” deyip geçemezsiniz…

***

Reklamların temel işlevi duyurmaktır. Yani ne kadar çok insan duyarsa ne kadar çok kitleye ulaşırsa bir ürünün o kadar çok alıcısı olur.

Her reklam, insanın temel gereksinimleri ve güdüleri dikkate alınarak kurgulanır.

Bir reklamın gerçekleştirilebilmesi sürecinde insanın altı gereksinimi göz önüne alınmaktadır. Bunlar; “fizyolojik gereksinimler, güven duyma ihtiyacı, toplumsal gereksinimler, sevgi gereksinimi, beğenilme ihtiyacı, kendini gerçekleştirme ihtiyacıdır…”

Hiç birini yabana atamazsınız, çoğu bir reklamın içinde aynı anda yer alır…

***

“Kendini gerçekleştirme ihtiyacı” işte reklamın özü buradadır, kişi reklamda kendini bulabilmelidir…

***

İnanmayacaksınız ama insanlar bir reklam aracılığıyla sözcükler, renkler, desenler, para,  neyin ne işe yaradığı gibi pek çok şey öğrenebilirler. Özellikle reklamlar çocukların dikkatini çeker, nedeni de budur “öğrenme ihtiyacı”

Lütfen bu cümleme dikkat ediniz; “Reklamın iki temel amacından birisi, bir ürünün markasını hafızalara yerleştirmek diğeri ise yeni yaşam tarzlarını benimsetmektir. “

Bir reklam temelde “ticari” bir ürünü konu etmekle birlikte, aynı ürünün özellikleri, yararları, fiyatı ve satıldığı yerden çok daha fazla şeyleri duyurur.

***

Reklamı hazırlayabilmek için güncel olaylardan değişik kültürlere, ekonominin durumundan dünyada gelişen yeni eğilimlere kadar pek çok konuyu değerlendirerek bireylere çok değişik iletilerle seslenmek gerekir. Bir reklam yapımı, dolaylı olarak ürünle ilgili olmayan sayısız bilgiyi de bireylere duyurmaktadır.

Yaşamsal deneyimlerin büyük ölçüde kullanıldığı reklam yapım süreci de bir sanat yapıtının yapım süreci gibi yürek gücüyle birlikte zorlu bir düşünsel çaba gerektiren süreçtir.

Reklam yapımında düş ve düşüncenin sınırsızlığına uç noktalardaki buluşlara ulaşılması gerektiğine inanılsa da sonuçta ortaya herkesin anlayabileceği bir yapıt çıkması gerektiği için reklam yapımının tekniği ve ilkeleri hiçbir zaman göz ardı edilemez…

***

Şimdi gözlerinizi kapatın ve bir an şu yazdığım reklamı düşünün;  Karşınızda beyaz bulutlarla kaplı masmavi bir gökyüzü ve içinde, seçilebilecek kadar siyah bir kartal süzüle süzüle uçmaktadır…

Sizin tüm dikkatlerinizin kartalda yoğunlaşıp sonsuzluk ve güç kavramlarında odaklandığı bir anda ansızın patlayan bir silah sesiyle kartal durur ve yere düşmeye başlar.

Bu hem görüntünün ritmini ve sizin heyecanınızı yükseltir.

Kartal düşerken üzerine bir slogan yazısı bindirilir: ‘’ YAŞAMINIZI GÜVENCE ALTINA ALIN…’’

İşte size bal gibi bir “sigorta şirketinin” reklamı…

Öğreti; yaşamın güvenli olması, ihtiyaç ise “güvenli “ bir sigorta şirketidir…

*** 

Reklamda olağanüstülük bazen reklamın sloganında, bazen ürünün tanıtıcı bilgilerinde, bazen reklamın müziğinde bazen de senaryosunda ya da oyuncusunda kendini gösterir. Bir duvar panosundaki reklamın fon rengi bile bakanları büyüleyecek kadar olağanüstü nitelikler taşıyabilir.

Reklamda olağanüstülüğü yakalama süreci reklamcının yaratıcı yeteneğiyle gelişir.

Reklamcı öncelikle içinde yaşadığı dünyanın sıradan koşullarından uzaklaşarak olağanüstü düşüncelere ulaşmaya çalışır. Bu süreç içerisinde, bazen çöpe atılmış gazete parçasından, bazen insanların davranışlarından esinlenir.

Sıradan gözlerin göremediği ayrıntılar, reklamcı için olağanüstü düşüncelere ulaşma yolundaki en verimli hareket noktalarıdır…

***

Unutulmaması gereken husus ise şudur; her reklam bir kültürel üründür. İçinde mutlaka onu düşünüp hazırlayanların kültüründen izler taşır. Yani bir banka iseniz bankanın kültürünü güvenilir bir sigorta iseniz ve o bankanın bir parçası iseniz onun kültürünü mutlaka taşımak zorundasınız…

Kullandığınız sözcükler seçtiğiniz sanatçılar ve şarkılar görüntü var olan bir kültürün ürünüdür…

***

Reklam kültürel bir sanattır ve sanat, yaratıcılığı gerektirir. İnsanın yaratıcılığı, tıpkı tanrısal yaratıcılık gibi diğer insanların kolay kolay akıllarına gelmeyen, şaşılası üretimleri ortaya koymaktır.

Beyninin ve duygu dünyasının sınırlarını zorlayarak savrulup duran ham düşüncelerini pişirdiği zaman, yaratmaya başlar insan…

İşte bu konu göründüğü kadar basit ve hafife alınacak bir mesele değildir.

Bu nedenle “reklamın iyisi kötüsü olmaz” anlayışı artık geçerliliğini yitirmiş kurumların olduğu gibi ürünlerin kişiliği oluşmuştur.

Kişilikleri bozmak itici hale getirmeye de vesile olabilir bunu unutmamak gerekir…

***

Sıkıcı bir konu gibi ama bazı “kurumlar” ve yeni bir ürün yaratma çabasında olanlar için belki yararı olur diye bir “Pazar Yazısı” olarak hazırladım…

Her zaman olduğu gibi yürek dolusu sevgilerimle MUTLU PAZARLAR efendim…

Erdoğan ÖZGENÇ

Adana 21.12.2014 10.55

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..