Renoir ''Bir göğüs yuvarlaktır, sıcaktır...''

Günün Anlamı : Bugün benim için ‘’SOHBET’’ günü

Evrende her canlıya başka canlılarla sohbet şansı veren tanrı, balina ile hamsinin, sivrisinek ile filin sohbetinden yarar bilinci ortaya koymuştur. Bu şansı yakalamayanlar, her ortamda bu doğal sohbetlere kazan-kaybet ilişkisi olarak bakmayı seçmişlerdir. O nedenle ''büyük balık, küçük balığı yer'' söylemini ortaya koyarak bu doğal iletişime kaygı ve endişe yüklemişlerdir. Siz bir fil ile sivrisinek arasında eşitlik görüyorsanız, tam bir sohbet insanı olmuşsunuz demektir.

Günün Duası: Tanrım, bana seninle sohbetimin evrene yararlı olmasına izin ver.

Günün Onaylaması: Ben hergün tanrımla sohbet ediyor ve evrenin ne denli
mucizelerle dolu olduğunu konuşuyorum.

Günün Notu: Bugün sizi sohbete davet ediyorum. Aramızda yabancı yok, her
birimiz dünyalıyız. Biz dünyada yaşarken dünya bizim içimizde yaşıyor. İçimizde
birileri ile sohbeti hoş sohbet haline getirirsek, inanın dünyada da hoş sohbet insanların olduğunu biliriz. Bedenindekilere yabancı bir insanın dünyada da yabancılık çekeceğine kuşku yok. O halde içimizdeki muhabbeti, dışımızdaki dünyada da gösterelim.

Günün Sözü: Dışımızdaki maddeleri sahiplenirken içimizdeki dostlardan uzaklaşmak, aşılması zor bir tatminsizlik duygusu yaratır. Bülent Göncü

Evrenin Kütüphanesinden : AUGUST RENOIR (1841-1919) Anlık mutlulukların, ışığın ve rengin insanıdır. Renoir, tablolarında doğanın yanısıra insana da yer veren izdüşümcü bir ressamdır. Renoir, kendi deyimiyle ''Daha yürümesini öğrenmeden kadınları seven bir ressamdır.'' ''Bir göğüs'' diye yazar Renoir, ''yuvarlaktır, sıcaktır. Tanrı kadın göğsünü yaratmasaydı ressam olmayabilirdim.''

Günün Yasası : SANATÇI YASASI

Sanattan ve sanatçıdan yoksun bir toplum düşünülemez. Bireyin köklerinde makro bilgiyle gelen sanat ve sanatçı potansiyeli, uygun iklim ve zamanda filizlenir ve ait olduğu yerden çok uzaklara doğru bir sarmaşık gibi hızla büyür. Bu kökten gelen potansiyeli çağdaş bir zihin, evrensel bir sevgi ve dinamik bir eylemle açığa çıkarmak, yaşadığınız topluma olduğu kadar evrene de artı değer kazandırır. Sanatçı olmanın ayrıcalığı, toplumdan kopmakla değil, kılcal damarlar gibi toplumun her kesimine ilham vermek ve öncülük etmekle ortaya çıkar.