Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mayıs '17

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Resmi ahlak, gayri resmi ahlak

Resmi ahlak, gayri resmi ahlak
 

Ahlakın Dualitesi


Sosyologlar, ahlak kurallarının yavaş değiştiğini söylerler. Gerçekte ise toplumlar ne kadar hızla değişiyorsa ahlak kurallarının önemli bir kısmı da aynı hızla değişmektedir. Ne var ki, hızla yenilenen ahlak kuralları, toplumda genel kabul gören normlar düzeyine ulaşamayabiliyor veya ulaşması zaman alıyor.

Hızlı değişim süreci içindeki toplumda yaşanan bu olgu yani ahlak kuralları iki kategoride sınıflandırılabilir: Toplumun resmi olarak kabul ettiği, yasalarla zorunlu kılıp, eğitim ve toplumsallaşma yoluyla benimsetmeye çalıştığı ahlak düzeni (normlar bütünü) resmi ahlakı oluşturur. Öte yandan, hızla değişen ekonomik, toplumsal koşullara aynı hızda ayak uyduran bir ahlak türü vardır ki, buna resmi olmayan, gayri resmi ahlak türü diyebiliriz.

Birinci ahlak türü, toplumda sürekliliği, kurumlaşmayı, beklenirliği, meşruluğu oluşturur ve geliştirir. Yasalar bu ahlak yapılarına göre yazılır, mahkemeler bu ahlaka göre yargılarını verir, politikacılar bu ahlaka göre törensel konuşmalar yapar ve pazartesi okul müdürünün okuldaki öğrencilere verdiği haftalık nasihat nutkunun ana öğelerini oluşturur.

İkinci ahlak türü ise, hızla değişen koşullara uyum sağlamaya yarayan yeni davranış kalıplarıdır. Yüksek enflasyon hızı ile ilk defa karşılaşan bir toplumda önce ticari ahlak etkilenecektir. Verilen sözlerin değeri değişecek satış tekniklerine yenileri eklenecek, borçlanma anlayışı yeniden gözden geçirilecektir. Ticaret ahlakında gözlenen değişmeler zamanla cinsel ahlaka ve siyasal ahlaka yansıyacaktır. Bu arada resmi olmayan ahlakta bu tür değişimler olurken resmi ahlak eski kurallarını sürdürmek için direnecektir.

Resmi olmayan ahlaktaki bu değişme, yeni koşulların ortaya çıkması ile birlikte yeni davranış kalıplar oluşturması ile başlar. İnsanlar, çok büyük bir uyum ve değişme yeteneği taşırlar. Yeni ahlak normlarını benimsemeyip eski normlara bağlı kalanlar değişimi “beceremedikleri” için değil “istemedikleri” için bu yolu tutarlar.

Amerikalı sosyolog Daniel Lerner 1958’de yayınlanan “The Passing of Traditional Society” (Geleneksel Toplumun Geçişi) adlı kitabında Türkiye’den söz eder. Türk köylüleri ile Ankara-Balgat’ta yaptığı konuşmalarda “Ülkenizi bırakıp başka bir yerde yaşamak zorunda kalırsanız, ne yapardınız? Sorusuna köylülerin genellikle verdiği yanıt, “Allah göstermesin” olur, “Ölürüm de Ülkemi bırakmam. Ama bildiğimiz gibi, bu çalışmadan birkaç yıl sonra Türk köylüleri ekonomik sıkıntının etkisi ile Almanya’ya göç etmek için kuyruğa girerler.

İnsanların isterlerse, koşullar el verirse, değer yargılarını kolaylıkla değiştirme potansiyeline sahiptirler. Bu konuda ise ahlak en hızlı değişebilecek kavram ve uygulamalardan biridir.

Toplumumuzda bu iki tür ahlakın, ikili bir yapı şeklinde yaşamın her kesitinde yan yana varlığını sürdürüp gittiğini görüyoruz.

Resmi ahlaka göre, vergi vermek namus borcudur. Gayri resmi ahlaka göre, herkes kaçırabileceği kadar vergi vermelidir.

Resmi ahlaka göre, devlet malı yiyeni tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını yemektedir. Gayri resmi ahlaka göre, devlet malı deniz, yemeyen domuzdur.

Resmi ahlaka göre, tayın ve terfiler yetenek, liyakat esasına göre yapılmalıdır. Gayri resmi ahlaka göre, adamını, akrabanı kayırma, bu işlerde politik ölçüler ve torpiller geçerli olmalıdır.

Resmi ahlaka göre, tehlikeli araç kullanmak yasak ve doğru değildir. Gayri resmi ahlaka göre tehlikeli araç kullanmak erkekliğimizin, üstünlüğümüzün, gücümüzün bir göstergesidir, takdirle karşılanmalıdır. Bu örnekler uzatılabilir.

Resmi ahlakla resmi olmayan ahlak arasındaki mesafe (çoğu kez, bu bir çelişkiye dönüşecektir.) “ahlak yozlaşması” denilen olgunun ölçütü olacaktır.

Bu ölçüt, aynı zamanda, toplumsal dayanışmanın, sistemin, politik güç ve etkinliğinin de bir göstergesi olarak görülmektedir. Resmi ahlakla, gayri remi ahlak arasındaki mesafenin artması, toplumda bulunan gerginliklerin, kargaşanın, anlaşmazlıkların da artmasına, hukukun işlerliğinin azalmasına neden olacaktır.

Toplumsal değişim hızının ve dindarlığın hızla artması yanında yolsuzlukların (Dünya Şeffaflık Örgütüne göre), uyuşturucu kullanımının, suç oranlarının, kadın cinayetlerinin artması, fuhuşun inanılmaz boyutlara yükselmesi, resmi ahlak ile gayri resmi arasındaki derinleşen toplumsal çelişkilerimizdir.

Nizamettin Biber

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..