Rezalet..

Ortadoğu, emperyalist efendilerin yeniden dizayn sürecinden geçiyor. Piyonlar ise olayı kavrayamadıklarından, veya kendilerine abartılı değerler atfettiklerinden hep yanlış işler yapıp küresel çetenin işlerini kolaylaştırıyorlar. Ortadoğu nun sıradan bir ülkesi olan Türkiye’deki yönetimde, efendileri kendilerine dokunmasın diye ellerinden geleni yapıyor. Başarılı olur mu bilinmez. Ama sarı ceylan derisinden yapılmış koltuklar, bunca yağcılığa değer mi, o tartışılır. 

Bazı okurlar “Sıradan Ortadoğu ülkesi” tespitim için bana kızacaklardır. Ben de bu tespiti içim acıyarak yapıyorum. Üstelik iyimserlik sınırlarını da zorluyorum. Neden mi? 

“İstanbul’daki bir bankadan Ankara’daki bir başka bankaya yüklü bir döviz transfer edildi. Ancak transfer yapılan şubenin adresi Tahran Caddesi’nde olunca işler karıştı.ABD Hazine Bakanlığı bu transferin Tahran’a yapıldığını zannetti ve SWIFT aracılığıyla yapılan işlemi bloke ettirip banka yönetiminden hesap sordu.” 

Nasıl, çok açık değil mi? Bu bankalar Türkiye Cumhuriyetine ait ve Türkiye’de. Emperyal efendi benim bankalarımı saniye saniye denetliyor, takip ediyor, hesap soruyor. Hükümet de bağımsızlıktan söz ediyor. Kasım kasım kasılarak dolaşıyor. Şimdi elinizi vicdanınıza koyun. Sömürgeler dışında hangi ülkede olabilir böyle bir şey. 

Demokrat olduğunu iddia eden bir hükümetin ilk önlem olarak yapacağı iş istifa etmektir. Ama tabii ki, dediğimiz gibi bu demokrasi ile yönetilen ülkelerde olacak iştir. Gazeteler bu haberi korkularından “tuhaf bir olay” gibi komik ötesi anlatımlarla duyururken, diğer sütunlarında Türkiye’nin sorunlarını çoktan çözmüş, çok sevdiği Arap ülkelerine tavsiyelerde bulunan başbakanın demecini yazıyor. Tam bir trajik komedi. 

Başbakanımızın Arap ülkelerinden her seferinde tepki almasına rağmen onların işlerine karışmasını biraz incelemek lazım. Bilindiği gibi bu AKP, Osmanlı hayranlarının bir araya geldikleri bir parti. Akıllarında ülkeyi yeni bir Osmanlı imparatorluğuna döndürmek var. Bu fikre gerçekten inanıyorlar mı bilinmez ama icraatlar o yönden. Bilmelilerdir ki bu mümkün değil. Bir çok sebep sayabiliriz ama en önemli iki sebebi var. 

1) Osmanoğulları bu işe giriştiklerinde bağımsız bir beyliktiler. Kılcal damarlarına kadar küresel çeteye teslim olmuş, adeta nefesini bile onlardan izinle alan bir beylik değildi. 

2) Daha önemlisi de Osmanoğullarının içinde çok iyi savaşan bir gurup olan Türkler vardı. Osmanlı ordunun ön saflarında hep Türkleri savaştırır, zafer onlarla kazanılırdı. Bu yüzden dir ki Avrupalı Osmanlı dendiğinde Türk algılar. NATO emrine girdikten sonra ordumuzun denetimi de küresel çetenin emrinde. Yani başbakanın yeni Osmanlı olma düşüncesi bir hayal. 

Peki, son örnekteki Mısır konusunda görüldüğü gibi neden başbakanımız onların işine karışır. Akla gelen tek ihtimal küresel efendinin dikte ettiklerini söylüyor. Bu tutum hem saf vatandaşın egosunu okşar, hem de görev yerine getirilir. Kim bilir, belki bu şekilde bir süre daha iktidarda kalınabilir. 

İzmir. 2011-02-03