Rize'nin cesur yüreği içerde!

Rize’de yaptığı gerçekçi muhalif haberlerle adında söz ettiren, yılların deneyimli basın emekçisi, değerli arkadaşım Gençağa Karafazlı bir buçuk aydır demir parmaklıklar ardında yatıyor. İddianame henüz hazırlanmadığı için, ne kadar daha içeride kalacağı belli değil. Eminim dışarıda olsaydı, “hukuk devleti” standartlarımızın üçüncü dünya ölçeğindeki durumunu eleştiren bir haberle, yaşanan bu insan hakları ihlalini bir güzel haberleştirirdi. Sevgili Gençağa’nın tutuklanma gerekçesi onu tanıyanları hayli hayrete düşürecek cinsten bir suçlamaya dayanıyor. Bu suç, Rize Emniyet Müdürlüğü’nün 17 Haziran 2009 basın bültenine göre “silahla yaralama, darp etme, tehdit, şantaj gibi yöntemlere başvurarak, çıkar sağlamak isteyen bir organize suç gurubuna üye olmak”... Yıllarca halkın haber alma özgürlüğü adına gasp, cinayet, fuhuş, insan hakları ihlallerini, organize suç şebekelerini ve kamuda yapılan yolsuzlukları teşhir gibi nice olayı cesaretle haberleştiren Gençağa Karafazlı, şimdi bir organize suç şebekesine “üye” olmak iddiasıyla içeride… Yaptığı her haber hem Rize’de hem de Türkiye’de çoğu kez gündem oluşturan Gençağa’nın tutuklandığını öğrendiğimde medyaya yansıyan haberleri, fırtınalı haberciliği hatırıma geldi: “Rize İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ömer Karabulut'un kendisini usulsüzlük iddiasıyla askeri makamlara şikayet eden gazeteci Gençağa Karafazlı'ya ''S..tir git'' dediği öne sürüldü. Gençağa Karafazlı, ‘Bu durum beni endişelendirmektedir. Bana ve çocuklarıma bir şey olursa bunun sorumlusu Albay Ömer Karabulut'tur’ dedi.” “Show Tv Rize Bölge muhabiri Gençağa Karafazlı jandarmanın Nakşi ve Süleymancı tarikatlarına yönelik operasyonları ile ilgili geçen perşembe akşamı Show Tv ana haber bülteninde yayınlanan özel haberi sonrası, Nakşibendi Erzincan dergahının Rize temsilcisi devletin kadrolu imamı Alihan Yelkenci tarafından saldırıya uğradı. Olaydan iki gün sonra Yelkenci adlı imamın müritlerinden Ahmet, Emre Yetkin ile ismi tespit edilemeyen 5 kişi Karafazlı’ya sokak ortasında saldırıp darp ettikten sonra kaçtılar. Bir gün firar gezen sanıkları Ak Parti İl Başkan Yardımcısı Av. Yunus Çoruh emniyete teslim etti.” “Rize milletvekili Bayram Ali Bayramoğlu, yaptığı haberlerde kendisine `hakaret edildiği, kişilik haklarına saldırıldığı` iddiasıyla Karafazlı aleyhine 30 bin YTL değerinde manevi tazminat davası açtı. “Tek-Gıda İş Sendikası Basın Sözcüsü Gençağa Karafazlı yaptığı konuşmada Tekel`in özelleştirilmek üzere olduğunu sıranın Çaykur'a geldiğini söyledi. “Ekonomik kriz nedeniyle işini kaybeden Cemal Yavuzer, iş istemek için gittiği AKP Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı’dan aldığı yanıtla şoke oldu. Belediye başkanı kendisine başvuran yurttaşa “git banka soy” dedi...” “Rize Belediye Başkanı ve AKP Belediye Başkan Adayı Halil Bakırcı yapmış olduğu her icraatta ve her sözünde suç işlemeye devam ediyor. Kürt kökenli işçilere `memleketinize gidin` diyen AKP`li başkan, Gürcü işçileri kaçak olarak çalıştırma sözü veriyor.” “Önceki hafta binlerce kişinin katılımıyla İkizdere Vadisi'nde HES'leri protesto eden Rizeliler, bu kez Rize'nin Çayeli ilçesinde toplandı. Ellerinde 'Derelerin kardeşliği engellenemez', 'Satılık suyumuz yok', 'Yeşile uzanan eller kırılsın' 'Canımızı veririz, deremizi vermeyiz' pankartlarıyla alana gelen göstericiler 'HES'lere hayır' sloganları attı.” “22 Temmuz 2007 milletvekili genel seçimlerinde AKP Rize 1. sıra milletvekili seçilen Rize milletvekili Bayram Ali Bayramoğlu, gazeteci Gençağa Karafazlı aleyhine açtığı 30 bin liralık tazminat davasını kaybetti.” Bu haberler hatırıma gelince Gençağa’nın tutuklanması kimlerin hoşuna gitmiştir, kimler şimdi kına yakıyordur diye derin derin düşündüm. Sevgili Gençağa, iki hafta önce Çay TV’de yaptığı “İşin Gerçeği” adlı programı ile Çağdaş Gazeteciler Derneği Ankara Şubesi’nin 2008 Yerel Medya Ödülünü kazandı. Rize’nin ve basınımızın bu cesur yüreği ivedilikle yargı önüne çıkarılmalı, “işin gerçeği” de biran önce anlaşılmalıdır.