Robot Projemiz; Uygulamalar ve Uyarılar

Diğer Avrupa ülkelerine nazaran olumsuz birçok yanı olmasına rağmen Romanya yine de diğer Avrupa ülkelerine göre son derece ucuz yapısıyla dikkat çekiyor. Bu da Türkiye’den giden öğrenci grupları için Romanya’yı cazip hale getiriyor.

Ülkede birçok üniversitede Türk öğrencilerin yaşadığını öğreniyoruz. Bunlardan bazıları okullarını bitirmiş, iş yaparken bir kısmı da hem okuyor hem yarı zamanlı işler yapıyor. Halkın için karışınca Türklere yönelik olumsuz bir tavır gözlemlemediğimiz Romanya Erasmus öğrencileri için de son derece uygun bir ülke olarak görünüyor.

Bizim oradaki partnerimiz ve bize yardımcı olan okul, Colegiul Tehnic Dimitrie Leonida personeli daha önce Türkiye’yi ziyaret etmiş veya Türkiye’de bulunmuş personelleriyle hem Türklere oldukça aşinalar, hem de güleryüzlü ve deneyim sahibi personelleriyle ülkenin önemli kurumlarından birisi. Öğrencilerimizin teknik ve mesleki becerilerini artırmayı hedefleyen Erasmus projesi kapsamında yedi öğrencimize Robot yazılımı ve robot yapım tekniği hakkında bilgiler ve yeni yeterlilikler bizzat okulun laboratuarlarında Romen uzmanlarca verildi.

İlk aşamada C+  eğitimi ile başlayan matematiksel ifadelerle ve İngilizce aslından komutlar kullanılmak suretiyle programlama eğitimlerinde öğrencilerimiz az da olsa C+ programlama dilinin mantığını öğrenmiş oldular. Yaklaşık bir hafta süren eğitimlerde tercüman ve bize orada yardımcı olan, daha önce Romanya’da turizm okumak üzere gelen ve tercümanlık turizm, otel işletmeciliği, kimi zaman da grup rehberliği yapan Gökyüzü Yıldırım isimli bir Türk vatandaşı kardeşimizin de yardımıyla anlaşabildiğimiz Romen hocaların verdiği eğitimler öğrencilerimize oldukça faydalı oldu. İkinci haftası doğrudan uygulama eğitimi olarak geçen Robot yapma projesi oldukça önemli tecrübe olmakla beraber Türkiye’deki eğitimlerden farklı yapıları olduğunu gözlemleme şansımız oldu.

Yıllardır birlikte çalıştığımız ve kendisinin bizzat projesi olarak çizimlerini hazırladığı bana göre dahi elektronikçi Hüseyin Serimer beyin özel çalışmasında daha önceden baskı devresi çıkarılmış ana devre üzerine elemanlar bizzat robot meraklılarınca monte ediliyor ve öğrenciler hem el pratiklerini geliştirirken gerçek uygulama yapma imanına sahip olabiliyorlardı. Baskı devre hazırlama dışında tüm elemanların baskı devreye lehimlenmesi ve montajı bizzat öğrenciler tarafından yapılmaktaydı. Bundan amaç, lehim yapma pratiğinin artırılması, gerçek devre kartı üzerinde pratik yapma, gerçek işlere hazırlık amacı taşıyan Hüseyin beyin projesi geri planda öğrencilerin gerçek işleri yapmasına zemin hazırlamak üzere tasarlanmış bir gerçek işti. Bir otomobili hareket ettirmeye, durdurmaya, alarm verdirmeye, sinyal verdirmeye, engel görünce durmaya, dönmeye, sesli ve ışıklı alarm verdirmeye yarayan ancak gerçek devre üzerinde çalışılan özel olarak tasarlanmış bir kitti. MBLOK isimli bir programın kullanıldığı robot yazma tekniği ile söz konusu uygulamalar yapılabiliyordu.

Romanya’da uygulamada Lego firmalarının özel tasarımı olan robotlar birçok parçadan oluşuyor ve bu parçaların haliyle en önemli parçası programlanabilir bir set. Özel olarak üretilmiş olan bu sete bilgisayarda yapılan ve sembollerle yazılan program cihaza yükleniyor ve cihaz beyin olarak tarif edilen yapı programlandıktan sonra sıra fiziksel yapının montajına geliyor. Kısmen bir araba, asansör hatta öğrencinin hayal gücü ile ürettiği yapılan yazılan programın sensörlerden aldığı verileri işlemesi ve bu verilere göre hareket etme, durma, ışıklı ve sesli uyarılar verme gibi aynı şekilde program cihazı ve diğer fiziksel yab-bozların kabiliyetince yapılan uygulamada veriler almak mümkün.

Bizdeki sistemle, daha doğrusu Hüseyin beyin sistemi ile Romanya’da uygulanan sistemin karşılaştırılması yapılırsa bizde neredeyse tek kişinin tasarımı ve emeği vardı. Gerçek iş, lehim kokusu, yanan eller, gerçek iş mantığı varken, bu işlerin yapılması daha uzun ancak gerçek iş piyasasına yönelik uygulamaydı. Romanya’da uygulanan sistemde Lego firmasının tasarımları ve piyasaya hâkimiyeti söz konusu. Okullara hediye etmiyorsa ki, bir ticari işletmenin hediye etmesi düşünülemez, en azından hediyenin ya kamu fonlarınca desteklenmesi, ya da firmanın çok güçlü olması ancak gelecekte bundan yine bir menfaat sağlaması ile bunu yapabileceği düşünüldüğünde karşılıklı kazan-kazan ilkesi çerçevesince bunu yapıyor olabilirler.

Robot ve robotik uygulamalar gelecekte insanların yaptığı tüm işleri ellerinden alacağına dair fikirler olsa da bu teknoloji hızla yayılıyor. Sanayinin en ağır kollarından, imalata, gıdaya, sağlığa, savunmaya ve arama kurtarma-iş güvenliğine robotların kullanımı her geçen gün artıyor. Öyle ki cerrah robotlar ameliyat yapabilirken, sürüngen robotlar, bir depremde binaların altında kalan kişileri arayabiliyor, onlara su götürebiliyor. Hatta muhtemelen, sürüngen robotlar hiç kimseye yakalanmadan ve radara da takılmaksızın düşman siperlerinden içeri sızıp, düşman karargâhında istediği tahribatı veya istediği suikastı gerçekleştirip geri dönebiliyor!

Kısacası bu konuda hayallerin ve uygulamaların sonu yok ancak diliyoruz ki, bu teknoloji insanlık yararına, insanlığın iyiliği için kullanılır. Ancak yine de işe yarar her teknolojinin kötü niyetli kişi ve milletlerin eline geçeceği ve bu konuda da başka çözüm yolları, savunma mekanizmaları geliştirmek zorunda olan başka bir grup insan daima tetikte ve uyanık olmak zorunda kalabilir. Uyanık olmak zorunda hissettiğim yegane millet de tabii ki aziz milletim Türk Milleti ve biricik vatanımız Türkiye’dir!

Proje kapsamında elemelerden geçerek, seçilme kriterlerine haiz olan öğrencilerimiz; “Ahmet Arslan, Alican Pektaş, Berkay Biçici, Yusuf Sorgut, Enes Furkan Yıldırım, Onur Yarış, Ahmet Burak Özdemir” hayatlarında ilk defa böyle bir projede yer alabilmenin mutluluğunu yaşadılar. Hepsi de böyle bir projede yer almaktan mutlu olduklarını dile getirdiler. Yeterliliklerini artıran öğrencilerimiz, C, C+ gibi yazılım dillerinde basit yazılım uygulamaları yaparken, proje kapsamında mesleki anlamda hem yeni nitelikler, hem de özgeçmişlerine ekleyecekleri bir eğitim eklediler.

Projenin her aşamasında ekip ruhuyla hareket eden öğrenciler, mesleki disiplin anlamında da seçilmiş olmanın gereğini yerine getirdiler. Kendileri eğitim ekip sorumlusu olarak benden can-ı gönülden teşekkürü fazlasıyla hak ettiler.

Bükreş’te kaldığımız süre boyunca konakladığımız Hotel Lina üç yıldızlı bir oteldi ve özellikle Erasmusla Romanya’ya giden öğrencilerin kaldığı, okulların tercih ettiği bir yer. Daha önce Türkiye’den Romanya’ya giden birçok grubu ağırlayan otel, Türk aşçı, helal gıda konularında Türkiye’den Romanya’ya giden grupların önceliklerini de dikkate alması sebebiyle tavsiye edilebilecek bir yapı. Ayrıntılı bilgi almak isteyenler için; http://hotel-lina.ro/  otelin görsellerini kontrol edebilir veya iletişim kurabilirler.