- Kategori
- Gündelik Yaşam
RUHU DİNLENDİRMEK
Değerli oyuncu Binnur Kaya’nın başrolde oynadığı, Dr.Gülseren Budayıcıoğlu’nun danışmanlığını üstlendiği Kırmızı Oda 2020’nin ses getiren yapımlarından biri olarak yerini aldı. Psikolojik sorunları inceleyerek toplumsal konulara da değinen dizi; rejisi, oyunculukları ve senaryosuyla başarısını sürdürecek gibi görünüyor.
Kırmızı Oda’yı başarılı kılan etkenlerden biri de hiç şüphesiz karakterlerin geçmişte yaşadığı sorunları ayıplanma, yadırganma ve suçlanma gibi tepkilere maruz kalmadan özgürce anlatabilmesi.
Ülkemizde mağduriyet yaşayan insanların çoğu karşılaşacağı tepkiler nedeniyle yaşadıklarını söylemekten çekiniyor. ’Acaba ailem bu durumu nasıl karşılar?’’ , ‘’Akrabalarım ne der?’’, ‘’İştekiler beni nasıl görür?’’ ,’’Okuldakiler ne söyler?’’ , ‘’Etrafın ağzına sakız olur muyum?’’ gibi düşünceler nedeniyle derdimizi anlatmaktan imtina ediyoruz. Dolayısıyla anlatılamayanların kartopu gibi büyümesiyle ruhumuza çarpan tramvayların travmalarını bir türlü atlatamıyoruz.
Çoğu insan dertleşme sırasında ya hariçten gazel içerikli nasihatler dinliyor ya yargılanıyor ya da ‘Benim yaşadıklarım yanında senin yaşadıkların ne ki? ’ cümlesiyle dillendirilen sorun yarıştırma sorunsalıyla muhatap oluyor. Hal böyle olunca derdini anlatamadığı için derman bulamayanların yaşamaya dermanı kalmıyor. Mazinin mutluluğa mâni olması nedeniyle hayatını hüzün temalı mâniler yakarak sürdürenlerin sayısında da yadsınamaz bir artış gözlemleniyor.
Üzüntü sarmalından kurtulmak isteyenler için sayısız psikolojik kitabın kaleme alındığı, psikologların internet kanalıyla konuşma terapisi yaptığı günümüzde ruhu dinlendirmek için dertlerin yargılanmadan, küçümsenmeden nötr bir vaziyette dinlenilmesinin önemli olduğu kanısındayım