Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Ocak '19

 
Kategori
İlişkiler
 

Rüya

Sevdaya açlık doğamızda var galiba. İlk günahı anlatırken kimi dini metinler Adem'in Havva ya aşkından ve bu kusurdan dolayı cezanın çekildiğinden bahseder. Belki de ondandır sevda hep kahır ile anılır. Leyla ile Mecnun da  Romeo ve juliet de hep vuslat için çekilen çileler anlatılır.

Yâre sesleniş öyle can yakar ki, yolundaki çile o kadar kutsanır ki herkes ister böyle bir aşkın öznesi olmayı. 

Yağmur, bulut, dökülen yapraklar, nehirler, göklere uzanan sıra sıra dağlar öyle anlam kazanır ki bu diyarlarda hepsine uzun uzun cümleler kurulur. Kimisi çekilen çilelerle yorgun düşen kalbi,  kimisi vuslat özlemi yüzünden her daim nemli gözleri, kimi yâr yolunda yılmayan aşığın coşkusunu, kimisi çileyi daha kutsallaştıran ve vuslatı uzatan engelleri temsil edilir. Ama onlardır zaten aşk.

Aşık, hep vuslat özlemi çeker. Yârin yanında tamamlanacaktır tüm eksiklikler, hava, su daha bir leziz olacak, kalp ritim kazanacak, kuş cıvıltıları ile sonlanacaktır aşığın hazan mevsimi. Bu hayal ile çekilir her çile. Aşık için O'nsuz bir hayat, ne denli kalabalık içinde de olsa, derin ve sonsuz bir karanlıktır. Kimsesizdir, O'nsuz. 

Yârin elleri hem ateştir hem yüreğe esenlik, hem gül kokar yâr hem can yakar. Gözlerinde bahar huzuru, teninde meltem serinliği vardır.

Saye'dir O, aşık için.

Korur her şeyden.

Derde derman, nefse zincir, zor'a imkândır.

İki insan arasındaki en uzun mesafelerin müsebbibi olan gurur yok olmuştur O'nun yanında.

Bakmaya doyulmayan, koklamaya kıyılamayandır.

Saye; "zor"u mümkün kılandır, çaresiz olana yorgun düşene destektir, kaybedene verilen güç,  hayata bağlayan umuttur, kaybolmuş yaşam sevincinin bahşedicisidir, hazana bahar müjdesi ve hatta ikramıdır.
Saye;  o çetin çöl sıcağında yolcuya  ikram edilen göldedir.

Ne hoştur bu rüya...

Evet, günümüzde çoğu insan için rüyadır, gerçekleşmesi zor bir hayaldir.

Ve hatta kimileri için "Ya bırak Allah aşkına işin yok mu senin" seviyesindedir.

Zira yorgundur günümüz insanı, hep bir mücadele içinde olduğundan kendine zaman ayıramamaktan çoğu şeyle yalnız başına mücadele etmek zorunda kaldığından hep şikâyetçidir. Bu ruh hâli, sevdayı bile önemsiz ya da imkânsız kılar.

Bu durum fıtrata meydan okumaktır, bir nevi. Ona hayatın,  "yenilen kazıkların toplamı" olduğu öğretilmiştir o yüzden güvenmez kimseye. Aşk meşk ona göre değildir, filmlerde masallarda karşılaştığı hep hüzünlü hikâyeler olduğundan ve kendisinin de yeterince derdi olduğundan yeni bir maceraya atılmaktan korkar. Ama için için arzular bu hikâyede özne olmayı. İşte bu yüzden rüyadır, aşk...

 

 
Toplam blog
: 18
: 285
Kayıt tarihi
: 19.01.07
 
 

Bu yolculukta akla gelen bir kaç cümle...öylesine işte. ..