- Kategori
- Şiir
S i m y a c ı

beti benzi atmış dünyanın
gündüzler düşü/yor ellerinden geceye
“çimenlere basmayın”
binbir atlı harâmiler, çiğniyor yeşili yerde
toz duman, kara sisi bozuyor dokuyu
küçük soluk alıp vermelerde
göğsündeki nefes/ tutuklu
can çekişiyor üstündeki gökyüzü
iklimlerin ruhuna hüznü
durmadan/ elleri kanayarak işliyor nakkaş
alacaklı diyor halâ mahlûkat
henüz, gün yüzü görmemiş
ceninin gözleri cüruf
aydınlığı vurdular/ vurdular aydınlığı
üşüşüyorlar çekirgeler gibi
hangi birinin kirli çapağını temizlemeli
haramiler
yalnız, kendilerine açıyorlar gökleri
her değdiği yeri dalayarak gelen
engereğin kamaşmayan dişleri
mideye indiriyor her şeyi
sindiriyor, onca kan ve irini
geldim ve gördüm/bilenlerdenim
aç gözlülerin her birini götürüp
göstererek sin’i
doymazın iştahını kapatıyorum şimdi
yıkayıp kara sisini
açıyorum güneşin perdesini
yeniden nefes alıyor gökyüzü
boşaltıp can suyunu
söndürüyor hüznün ateşini
her yer yeşile boyanıyor yeniden
yumuşak kar yüreği oluyor insanların içi
bahar bahçelerini konduruyorlar
her bir eve elleriyle
gözleri kömür yorgunluğu
yılkıya bırakılan her çocuğu
taşıyıp düşler sokağına
kesiyorum göçebe rüzgârlarını
yüzlerine dolan ıslak geceyi siliyorum
gül kokulu
sabah çayları demliyorum içlerine
mutluluğu okuyorum gözlerinde
mutlu tüm dünya
mutluluğum oluyor benim de
fâniyim
benden içre bir ben daha
yoktur bilirim
hükmüm yok, ne doğan ne batan güne
güzel bir dünyadır bütün istediğim
fâniyim
yapamam bütün bunları
ne kadar istesem de
düşüncemden alıkoyamaz bu hâl beni yine de…
Hâdiye Kaptan
c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir