Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Aralık '08

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Saba Tümer niye güler?

Saba Tümer niye güler?
 

Beyaz, porselen dişlerimizi herkes görsün diye devamlı gülmeli miyiz?


Kah... kah... kah!.. Kih... kih... kih!.. Ihı... ıhı... ıhı!.. Kıkır.. kıkır... kıkır!.. Heh... heh... heh... hi!... Hah... hah... ha... hi!..

Bunlar ne? Televizyonda BU GECE programını sunan, İzmirli bir hemşehrimin gülümseme şekilleri.

1-2 saatte bu kadar farklı şekilde kahkahalar atan birisine sizler rastladınız mı, bilemem ama ben ilk defa SABA TÜMER Hanım'da görüyorum benim sinir sistemimi karıştıran bu gülümsemeleri.

Bazen kıkırdak yemiş bir kimse gibi gülüyor. Bazen de kabız problemi olan bir yurdum insanının tuvalette çektiği azabı hatırlatıyor bana. Tabii üzülüyorum. Zor şey kabızlık.

Bazen de "Ortaya bir karışık salata ustam, bol sirkeli olsun!" diyen garsona özenip de ortaya gülücükler saçan bir hormonlu insan geliyor aklıma.

Saba Hanım, mesleğinin eğitimini almış, eli ayağı düzgün, Türkçesi, diksiyonu çok düzgün birisi. Akıcı bir şekilde konuşuyor, teklemiyor ve ne dediği anlaşılıyor. Bir TV haber/program sunucusunun sahip olması gereken özelliklerin fazlasına sahip bence. Peki niye şuh kahkahalarla ön plana çıkmayı yeğliyor?

Aman yanlış anlaşılmasın, kimsenin gülmesine, ağlamasına karışmaya başlamadım. Ama bu kadar da vara yoğa gülünmez be kardeşim! Hem de program yapmaya çıkmışsın milyonların izlediği bir kanalda.

Ha, çözüm şu olabilir, "Kapa kardeşim televizyonunu ya da kanal değiştir."

Bu niye çözüm olsun ki? Ben kanal değiştireceğime sunucu tavrını değiştirse daha iyi olmaz mı?

Neden güler olur olmaz şeylere Saba Hanım? Porselen kaplı bembeyaz dişlerini göstermek içinse boşuna gayret ediyor. Zaten herkesin ezberinde o dişler.

Birleri kendisine "Yeni programın hayırlı uğurlu olsun, güle güle sun!" dediyse, o kişiden rica ediyorum, dileğini yanlış anladığını belirtsin! "Yeter artık gül dediysek her akşam, vara yoğa değil!" desin.

N'olur, bu iyiliği yapsın bizlere!

Birileri de "Kızım sana gülmek çok yakışıyor. Senin yeni tarzın böyle olsun! Vara yoğa gülen birisini gören herkes seni hatırlasın, milletin gönlüne taht kur, hep gül!" dediyse, lütfen bu hatunumuzu tekrar eski haline getirsin!

Gülmek gerçekten çok güzel bir eylem. İnsan kasları gülerken çok daha az çalışıyormuş. Yani gülen insan yorulmaz, dinlenir bir bakıma. Ama siz bir ciddi TV kanalında program yapıyorsanız, her akşam 2-3 saat çeşitli konuklar ağırlıyorsanız, hem seyirciye hem de konuklara daha saygılı olmalısınız.

Porselen kaplı beyaz dişleriniz görünsün, sempatik tavırlı olun diye olur olmaz her şeye kahkaha atmak niye? İnanın bir insana gülmek ancak bu kadar yakışmaz. Uzun zamandır yazmak istedim bu konuda.

Dün akşam Erol Evgin'i ağırlarken de şen kahkahalarla ortalığı çınlattı, yeri geldi yazdım.

Gülmek de, ağlamak da, üzülmek de, neşeli olmak da yerinde ve tadında olmalı. Başkalarının önünde, onlar yokmuş gibi davranmak, başkalarına saygıda kusur etmektir.

Saygı ve sevgiler.

Mustafa Mumcu, İzmir, 11. 12. 2008 Saat: 13:00

 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..