Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

31 Ekim '12

 
Kategori
Siyaset
 

Saçmalığa bakın...

Saçmalığa bakın...
 

(Darbe Komisyonu)

Bildiğiniz gibi bu ülkede darbeler yani eskilerin tabiri ile “İhtilaller” herkesin gözünün içine baka baka ve mutlaka sabaha karşı yapılır, yapıldılar.

Benim yaşadığım iki büyük darbe var, sevmem darbecileri darbelere darbecilere prim verenleri de…

En az savaş kadar berbat bir durumdur ve ülkeyi yıllarca geriye götürür, götürdüler de…

Gördüğüm ortak bir nokta var; Darbelerden özellikle sermaye gurupları son derece memnunlar hatta darbelerden hem haberleri var hazırlıklarını yapmış vaziyetteler hem de son derece memnunlar.

Zemin hazırlamak için ilk yaptıkları şey şu;

Halkı ekonomik anlamda sıkıştırmak ve yoksul vatandaşı kışkırtmak…

O yüzden darbe yapanların hemen hepsi “halk” tarafından büyük bir alkışla ve sevgi tezahürüyle karşılanır…

Yakın tarihte anayasanın belirli maddelerinde yapılan değişikliklerle darbeleri ve darbecileri araştırmak amacıyla “darbe komisyonu” kuruldu.

Saçmalığa bakın ki, darbe komisyonlarında olanların hemen hepsi “darbecileri” alkışlayan darbe ortamlarını yaratan kesimden şu anda iktidarda olanların cenahlardan…

Özellikle 12 Eylül darbesi herkesin gözünün önünde gerçekleşti, alkışlandılar kurtulduk ellerinize sağlık geç bile kaldınız denildi, kral muamelesi yapıldı Allah tarafından gönderildiniz diyenler bile oldu…

Muhtıraları da yaşadık, peki kim istedi kim destekledi teşvik etti? Sermaye gurupları.

Lamı cimi yok kardeşim askeri de siyasetçiye de kışkırtan yol gösteren destekleyen sonra kendi yanına çekenler de aynı kesimler, “para babaları”

Anayasamızın ön gördüğü koşullar içerisinde komisyonun bilgi toplama ve bunu meclise sunma görevi var.

Güzel bir uygulama, ama bu komisyonun şahısları değil anayasada sayılan bazı kurum ve kuruluşları araştırma sorgulama yetkisi var. Buralarda hizmet veren idarecileri yetkililer sorgulayabilir ve bilgi alabilirsiniz.

Şimdi birkaç gün önce tarikatçılığın bitmediğini kadınları mal gibi kullandıkları açıkça ortaya çıkaran Müslüm Gürses Fadime Şahin olayı ile ilgili taraf olarak bilinen Seyhan Soylu isimli SİSİ lakaplı transseksüel biri bile,

Bu komisyona(?) çağrıldı, bilgisine başvuruldu. Sadece bununla kalsa birçok sanatçı ünlü tuzu kuru ne olduğu belli olmayan yanardöner her mevsime göre yön alabilen insanlar da çağrıldı…

Yazarı var gazetecisi var öğretim görevlisi var aydını var, var oğlu var. Saçmalığın daniskası bu.

Darbeyi çağıran destekleyen maddi yardımda bulunan baş tacı edenlerin hiçbiri ortalıkta yok. Büyük sermaye guruplarının sahipleri ortakları ve halen yurt dışında keyif çatan kara para aklayıcıları yok. Ülkenin hala kanını emmeye devam ediyorlar karışan da “darbe komisyonuna” çağıran da yok…

Şu çok açık bir kuraldır, yetki veren anayasanın ilgili maddelerinde var;

“Araştırma Komisyonları, kamu kurum ve kuruluşlarının ilgilisi durumunda bulunmayan vatandaşları, sivil toplum kuruluşlarını, basın mensuplarını, televizyoncuları, eğlence dünyasının şöhretlerini, özel banka ve şirket sahip, yönetici ve mensuplarını, siyasi parti mensup ve yöneticilerini, siyasetçileri ve genel olarak tüm vatandaşları komisyon toplantılarına çağırıp bilgi talep etme yetkisine sahip değildir. Araştırma Komisyonu marifeti ile milletvekilleri, bazı vatandaşları; ya da bazı milletvekilleri başka bazı milletvekillerini sorgulayamaz.”

Daha dün oldu bir milletvekili bir başka milletvekilini sorgulamaya hatta baskı altına almaya çalışıyor…

Bu komisyonun kurulması tamamen Amerika Birleşik Devletlerinin bizzat Başkanı tarafından verilen talimatıyla karara bağlanmıştır. Amaç geçmişin siyaset arenasında güçlü olan ve halkın gönlünde taht kuran Türk Silahlı Kuvvetlerinin etkinliğini azaltmak ve siyasetin olmazsa olmazı “sol” siyaset anlayışını hafifletmek hatta silmektir. Bilinen bir gerçek vardır; Tüm darbeler “sol” eğilimler için yapılmıştır ve bundan sonra da hiç kuşkunuz olmasın “sol” siyaset anlayışı için yapılacaktır. Darbeler dönemi bitti diyenler bu kadar cahil olmasalar bence iyi olur. Ama şunu derseniz katılırım “Örneğin Hilmi Özkök gibi ya da Özel gibi generallerle darbe yapılır mı yapılmaz” haklısınız…

Bu darbe komisyonu gündem değiştirmekten meclisin çalışmalarını aksatmaktan siyasete inanmış gönül vermişlere gözdağı vermekten başka bir şey değildir. Ortalıkta darbe yapan onlara hizmet eden destekleyen kişiler generaller kurumlar kuruluşlar varken SİSİ gibilerin çağrılarak reklam konan sorgusu ile çözüm üretmek bana göre “saçmalıktır”

Darbe sonrasına göz attığınız da benim yazdıklarımın son derece doğru olduğunu göreceksiniz, darbe komisyonu darbe sonrasında aniden zenginleşen ya da birden bire hidayete erenleri, kaynağını bile açıklayamadan dört köşe olanları niye sorgulamaz hiç merak etmiyor musunuz?

Darbelere muhtıralara karşı koymayanların sorgulanması lazım, karşı koyanlar hapse tıkılanlar işkence görenler ya da kısıtlananlar sıkıştırılanlar çaresiz bırakılanlar değil. Bu insanlar demokratik ve anayasal haklarını kullanmaya kalktıklarında başlarına gelmedik kalmadı. Size ne anlatacaklar; İşkence yaptılar dese bugünde var işkence, darbeyi destekledik deseler bugün de sizi destekleyenler var, bir tıkanıklık bir sorgulama rezaleti yaşanıyor yaşanacak…

Bir kere şunu kim reddedebilir ki; Her iktidarın yaptığını darbeler de yaptı, herkes kendi yargısını kendi mahkemesini oluşturdu, tıpkı bugün iktidarın kendi yargısını oluşturması gibi. Oysa meclis yargılaşmamalıydı,  darbeler yargıyı yönetmemeliydi, yargı bağımsız olmalıydı. Oldu mu; Hayır daha neyi sorgulayacaksınız daha kimi nasıl ve niye yargılayacak ve suçlayacaksınız ki? Şu anda “yargı bağımsız” diyebilecek kaç kişi var?

Bir babayiğit çıkıp da o günlerde görev yapan hâkim ve savcıları niye yargılamaz soruşturmaz ve mahkûm etmez anlayan var mı?

Şimdi yine bakın ülkede yüzlerce adaletsizlik var hukuk sisteminin yozlaşması nedeniyle onlara ne dokunabilen var ne dokunmayı düşünenler var. Yargı siyasetin geçmişle hesaplaşması kendi iktidarlarını garanti altına alınmaya çalışıldığı sürece kullanılıyorsa, bu darbe komisyonlarıyla bir yere varmak mümkün değildir.

Her iktidarın bir idam sehpası var ve kendi cellatlarını da kendilerinden, kendileri seçmektedir…

Balık bir kere baştan kokmuş, demokratik ülkelerde olmayan ya da hukuk devletlerine yakışmayan ne varsa bu ülkede var. Ha darbe yapmışsınız ha oy çoğunluğu ile başa gelmişsiniz hiçbir farkı var mı bir bakar mısınız?

Aynı tas aynı hamam olduğu ve sizler de bu yolun yolcusu olduğunuza göre hangi darbeye hangi darbecinin ahlaksızlığına çözüm olabileceksiniz ki?

Bana göre saçmalığın daniskasıdır “Darbe Komisyonu”

Çözümsüzlüğün ve rant peşinde olanların kamuflajının devamı için yapılan uygulamadır. Geçmişte böyleydi bundan sonra da böyle olacaktır.

Halkın sorgulamadığı hiçbir iktidar gerçek anlamda ne demokratiktir ne hukuk anlayışına sahiptir ne de adildir.

O yüzden bırakın bu darbe komisyonu saçmalığını, asıl kendinizi sorgulamaya bakın zira ülkedeki son durum geçmişteki darbelerden asla farklı değildir…

Hatta daha da beteri var; Hiç kimsenin yaşam garantisi özgürlüğü yok, anayasal tepki hakkı ve vatandaşlık sorumluluğu yok. Siz hangi darbeyi hangi muhtırayı halk için ülke için yaptınız ki Darbe Komisyonunun halk için ülke için olsun…

Geçin ve bırakın bu “saçmalığı”

Yapacak çok işimiz bu halkın layık olduğu ve beklediği çok güzellikler…

Tabi görmek isterseniz!

Erdoğan Özgenç

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..