Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Erdoğan Özgenç DOST MECLİSİ

http://blog.milliyet.com.tr/erdoganozgenc

31 Ekim '12

 
Kategori
Siyaset
 

İşte siyasetimiz...

İşte siyasetimiz...
 

Demokrasi bana göre yüzyılların ortaya çıkardığı en büyük kavramdır, bunu Cumhuriyetle süsleyin bakın tadına doyum olur m u olmaz mı görün…

Ne gariptir ki son yıllarda ikisini de keyfimizce yaşayamıyoruz, ne demokrasinin kıymetini biliyoruz

Ne Cumhuriyetin bize kazandırdıklarının farkına varıyoruz…

Oysa siyaset bilimi bunları sindire sindire anlatmayı ve öğretmeyi sağlar. Tabi siyaset bilimi için siyasetçilerinde bu bilimi görmeleri ve yaşamaları gerekir…

Ülkemizdeki son siyaset dönemine bakıyorum, bir iktidar partisi var, astığı astık kestiği kestik, tek başlı.

Yüzlerce sorumsuz yetkisiz insanı ardına takmış son gaz gidiyor. Ne dur diyen var ne yön gösteren…

Bir de Ana muhalefet partisi CHP var ki kaynayan kazan, ateşin nereden atıldığı ne zaman atıldığı suyu kim döktü niye döktü belli değil…

Diğer muhalefet partilerini saymıyorum bile çünkü onlar –ın varlığının adı belli YEDEK partiler.

Ne zaman ihtiyaç duydunuz ağızlarına bir parmak çalın arkanızdan kuzu kuzu gelirler hatta sizi sizden daha iyi korurlar…

En fazla sinirlendiğim ve anlamadığım bir konudan başlayacağım CHP nin başına adam gibi bir lider gelmedi o yüzden partimiz iktidara gelemiyor, diyorlar. Son yılların modası ise gerektiği kadar “muhalefet” yapamıyor…

Demokrasi diyeceksiniz Cumhuriyet diyeceksiniz hukuk adalet hak diyeceksiniz ama anayasal sınırları aşarak illegal örgüt havasında muhalefet yapmasını isteyeceksiniz, anlayan varsa beri gelsin…

Partinin içinde kaynayan kazan ve altına atılan kor ateşler o kadar çok ki bir süre sonra farkına varıyorsunuz ki “lider” hemen öldürülmek isteniyor.

Mağara kültürü, ya da “mağara psikolojisi…”

Şimdi bir mağara düşünün ve burada yaşayan insanları. Ellerini kollarını bağlayın bir duvarın önüne dizin, hepsinin sırtları girişe dönük ve kıpırdamadan oturuyorlar, gördükleri sadece mağaranın duvarları…

Arkalarında çok yüksek bir duvar daha var, bu duvarın önünde arkasında yanında sağında solunda gezinen insanlara benzeyen varlıklar var, gidip geliyorlar ve “gölgeleri” oturan insanların duvarlarına düşüyor. İşte bu insanların görebildikleri sadece bu “gölge oyunu”

İnsanlar doğduklarından beri böylece oturuyorlar hani derler ya alışmışlar, başka bir şey yapmalarına da izin verilmeyince oturmuşlar “gölge oyununu” izliyorlar. Hayatta gölge oyunundan başka hiçbir şey yok sanıyorlar, öğle uygun görülmüş bir kere, dedim ya “Alıştırılmışlar”

Şimdi o mağaran birinin tüm bağlarından kurtulup arkasındaki yüksek duvara çıktığını düşünün, duvara çıktığında ilk karşılaştığı ne olur, gözü ışıktan kamaşır, etrafını göremez. Elleriyle gözlerini ovuşturdu mu görmeye başlar. Etrafa bir göz atar “mağara” dışında o kadar çok güzelliğin varlıkların çiçeğin kuşların kedinin köpeğin olduğunu fark eder. Mutluluktur sevinçtir yüreğinden geçen.

İnceledikçe gördükçe hayatın ”gölge oyunundan” ibaret olmadığını herkesin yaşaması gereken birçok güzelliğin olduğunu fark eder.

Bunların tek başına yaşanmayacağını öğrenir bir şekilde ve “mağaraya” dönerek arkadaşlarına anlatmaya karar verir. Yüksek duvarları varlıkları bir bir aşar ve “mağara duvarının” önünde dizilen ve çaresizce oturan insanların arasına girer ve gördüklerini yaşadıklarını mağaradan kurtulabileceklerini yüksek duvarların engel olmadığını birlik ve beraberlik içinde olduklarında her şeyi aşabileceklerini, bir bir anlatmaya başlar.

İnsanlar önceleri hayretle ve ilgiyle izlerler ve sonra inanmamaya başlarlar. Ya sonra?

Sonuç ne olur biliyor musunuz?

Duvarın dibine dizilmiş ve hayatın bu duvardan ibaret olduğunu sananlar tarafından “öldürülür…”

İşte ülkede ana muhalefet partisinin durumu aynen budur “mağara” psikolojisi…

İktidarın ve yandaşlarının durumu nedir diye sorarsanız hikâyeye dikkat ettiyseniz görebilirsiniz;

Onlar hala “gölge oyunlarını “seyrediyorlar…

Yazık siyaset bilimi eğitimi almayanların ülkenin yönetimine aday olmaları engellenmediği sürece bu ülkede demokrasi rayına oturmaz, laiklik anlaşılamaz Cumhuriyet yaşanamaz…

Umarım “seçmen” de gölge oyunlarıyla” yetinmez…

Son söz;

Her şey gözlerinizin önüne yaşanıyor, beğenmeyenlerin saldırılarına kulak asmadan bazı gerçekleri yakından görmeden gönül verdiğiniz arkasından gittiğiniz ve gerçekten sizi yansıtan partinize sahip çıkın destekleyin yermekten ağır eleştiriler yağmaktan vazgeçin.

Bırakın onlar gölge oyunlarını oynamaya devam etsinler siz “mağaradan” nasıl çıkarız ona bakın. Çıkarmaya çalışanlara da saygı duyun “öldürmeyin”

Bu kadar basit!

Erdoğan Özgenç

 
Toplam blog
: 846
: 425
Kayıt tarihi
: 26.06.12
 
 

Emekli banka müdürüyüm ama kart vizitimde "insan" yazıyor. Adana'da ikamet ediyorum. Herk..