Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ocak '13

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Sadece Ekonomik Büyüme Yeterli Olmaz

Sadece Ekonomik Büyüme Yeterli Olmaz
 

Sadece Ekonomik Büyüme Yeterli Olmaz


Ülkemiz, dünya üzerindeki 192 ülke arasında gelecek vadeden önemli ekonomiler arasında gösteriliyor. Keza yapılan araştırmalara da baktığımızda Türkiye, OECD ülkeleri arasında en büyük 16. ekonomi olmuş durumda. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (Yurt içinde üretilen mal ve hizmetlerin para birimi cinsinden değeri) değerleri ile yapılan sıralama, ülkemizin dünya üzerindeki diğer ekonomiler ile rekabete açık ve yatırım yapılabilir bir ülke olduğunu gösteriyor.

Yüksek seviyeli enflasyon oranlarını ve devalüasyonları geçmişte bırakan ülkemiz, ekonomik büyüklük olarak adım adım gelişmiş ülkelere yaklaşıyor. Ekonomik büyüklük açısından incelediğimizde ise Avrupa’da çoğu ülkeyi zaten geride bırakıyoruz. Hatta dünyanın önde gelen araştırma ve denetim şirketlerinden PriceWaterhouseCoopers’ın yaptığı araştırmaya göre Türkiye, 2030 yılında dünyanın 12. büyük ekonomisi, 2050 yılında ise 5 trilyon dolar barajını aşacağı öngörülüyor.

Ekonomik büyümenin günlük hayatımıza faydalarını son 10 yıllık süreçte gördük. Her ne kadar dönem dönem vergiler, zamlar ve diğer maliyetlerimizde artışlar yaşasak da belirli bir istikrarı yakaladık. Geleceğimize bakış açımız herhangi bir kriz yaşamazsak kötümserlikten iyimserliğe doğru gittiğini söyleyebiliriz. Tabi bir de bunların yanında kayıt dışı ekonomiyi, bölgemizdeki siyasi istikrarsızlığı ve PKK Terör örgütü gibi konuları da göz ardı etmemek gerekir. Belki bu kadar zorlu bir coğrafyada yaşamasaydık şuan her birimiz daha yüksek bir refah düzeyi altında yaşıyor olabilirdik.

Sadece Ekonomik Büyüme Yeterli mi?

Ekonomik büyüme, eğer sadece toplumun belirli bir kesimini etkileyip büyük çoğunluğunu açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşamaya mahkum ediyor ise o ülkede sorun var demektir.

2020 yılında dünya nüfusunun 8,5 milyara ulaşacağı öngörülüyor. Hızla artan nüfus, kaynaklara olan talep düzeyini arttırarak gelecek yıllarda doğal kaynaklarımız üzerinde baskı oluşturacaktır. Gerek doğal kaynaklarımızın hızla tükenmesi gerekse de çevre kirliliği dolayısı ile insanoğlu her an yeni bir insani sorun ile karşılaşacak ve yaşamsal derecede etkilenecektir.

Bugünkü kaynaklarımızdan, yaşadığımız çevreden ve en basiti soluduğumuz temiz havadan gelecek nesilleri mahrum etmek istemiyorsak ekonomik büyümenin yanında kalkınmayı da göz önünde bulundurmalıyız. Çünkü sadece ekonomik büyümeyi hedeflemek çocuklarımızın geleceğini karanlığa gömmek ile eş anlamlıdır. Kalkınma ile büyüme kelimesinin arasında işte bu kadar büyük bir fark var. Türkiye, kalkınma kelimesinin arkasından gittiği sürece çocuklarımız, gelecek yıllarda daha sağlıklı bir çevrede ve bir o kadar da insan onuruna yakışır bir şekilde yaşamak için bir şans elde edeceklerdir.

 
Toplam blog
: 28
: 533
Kayıt tarihi
: 30.03.12
 
 

Göksel Topçu, Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünden mezun oldu. Şuan Çandarlı Belediyesi'..