Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mayıs '12

 
Kategori
Siyaset
 

Sadece Silivri mi? Siz hiç cezaevi görmemişsiniz!

Sadece Silivri mi? Siz hiç cezaevi görmemişsiniz!
 

Milletvekilleri, paşalar, gazeteciler Silivri Cezaevi’nde yatıyorlar ya, herhalde bu şahsiyetlerin önemine binaen Silivri Cezaevi’nin şartları son günlerde sıklıkla konuşuluyor, tartışılıyor.

Nedim Şener’in cezaevinden çıktıktan sonra televizyon kanallarında anlattıklarını ve gözyaşlarını izledik. Cezaevinde iken kendisinin ve ziyaretine gelen ailesinin kapıdaki aranma ve görüş dramlarına üzüldük.   

Şu anda içeride bulunan diğer önemli şahsiyet tutukluların aileleri de zaman zaman televizyon programlarına çıkıp, Silivri Cezaevi'nin kötü şartları hakkında seslerini kamuoyuna duyuruyorlar.

Tabii ki bu önemli şahsiyetler iyi ki tutuklanmış da cezaevlerinin kötü koşulları sayelerinde gündeme gelmiş demeyeceğiz. Allah kimseyi cezaevine düşürmesin. Kim olursa olsun ister tutuklu, ister hükümlü, “insanlık onuru” denilen bir durum var.

Var olmasına var da ‘bu insanlık onuru denilen şey sadece Silivri Cezaevi’ndeki kötü koşullarla mı akıllara geliyor acaba?’ diye sormadan da geçemiyorum.

Hiç cezaevi görmemişler için söyleyeyim; en iyi durumda olanı bile suçluyu cezalandırmak içindir, ıslah edilmesi için değil. Hatta suçluyu cezalandırmak için koşulları daha da kötüleştirilmiş cezaevleri de mevcuttur.

Türkiye’deki cezaevlerinin durumu tam bir trajedidir!  

Koğuşlar çok kalabalıktır, o kadar kalabalıktır ki ranzalar koğuşlara sığmadığı için, nöbetleşe uyursunuz, fazladan bir battaniye bulurda yere yatak yapıp uyuyabilirsen ne ala.

Yemekler ikinci kalite değil, kalitesizdir, bol bol verirler esirgemezler ancak fazla yağdan ya da yağsızlıktan yiyemezsin, karavana tencereleri aynen geri gider.

Paran varsa cezaevinde de kralsın, kantinde yok yoktur.

Sağlık hizmetleri yetersizdir, doktora çıkmak için izin istersin, günlerce izin ya da doktorun gelmesini beklersin, bu arada hastalığın ya kendi kendine geçer ya da tam hastanelik olursun.

Koğuşlar ya çok sıcaktır, ya çok soğuktur, ısının normal olanını unutursun, hele bir de havalandırma ve avlu yeterli değilse mis gibi amber kokuları (!) içinde yaşamaya alışırsın.

Kadın koğuşlarında 25 kişi 3 m2 tuvalete ortaktır, herhalde erkek koğuşlarının da farkı yoktur, haftada bir ya da iki kez sıcak su 2 saat verilir, tasını tarağını toplayıp sıra gelip yıkandım derken sıcak su biter.

Bir de çocuklu hükümlüler vardır, mapusta da annedir onlar, küçücük yaşta bebelerine o cezaevi koşullarında bakarlar ki orasını hiç sormayın!

Hükümlüler dört gözle beklerler görüş gününü, bir hafta boyunca Pazar gününün hayalini kurarlar, ancak görüşe gelen yakınları da cezaevlerinin insanlık onuruna aykırı koşullarından nasiplenirler, saatlerce sıra beklerler, her tarafı kurcalanarak aranırlar, Üzerinde metal baskılı eteği var diye, Nedim Şener’in çocuğuna yaptıkları gibi, eteğini çıkartıp anne ya da babasını görmeye öylece gönderirler.

Daha yeni yaşanmadı mı Pozantı çocuk ıslahevindeki çocuk tecavüzleri?

Cezaevlerindeki kötü muameleleri filan anlatmaya daha fazla gerek yok, Bizim cezaevlerimizde cezanı on misli ödetirler adama!

Şansın varsa “iyi bir koğuşa” alınırsın, gardiyan seni götürürken söyler “bak kıymetimi bil, seni doğru düzgün bir koğuşa alıyorum”.

Doğru düzgün bir koğuş cennettir, cennet…cezaevinde misin cennete mi gittin anlayamazsın ! Cızırtılı küçük televizyon bile vardır, buzdolabı hatta su ısıtıcı. Varsın olsun battaniyen, yastığın olmasa da olur. Bir “can” gelir paylaşır kendininkini seninle…

Cezaevlerinin koşulları anlat anlat bitmez. Nerden geldim bu konuya bugün?

Bir takım köşe yazarları, Adalet Bakanı ile birlikte Silivri Cezaevi’ni ziyarete gitmişler, koşulları gözleri ile görmeye. Ne gördülerse yarın köşelerinde yazacaklar.

İyi ki Silivri Cezaevi modası çıktı da, cezaevlerinin kötü koşulları kamuoyunun biraz olsun dikkatini çekiyor.

“Çok acımasızdır cezaevi şartları” demek için önemli şahsiyetlerin tutuklanması mı lazımdı?

Türkiye’de ne kadar cezaevi, ne kadar hükümlü, tutuklu var bilmiyorum ama binlerce insan yüzlerce cezaevimizde insanlık onuru ayaklar altına alınmış bir şekilde cezalarını çekiyorlar.

Elbette cezaevleri 5 yıldızlı otel değil ama şu devirde koşulların nazi toplama kampları gibi olması da akıl alır şey değil.

Bakalım köşe yazarları yarın yazılarında neler anlatacaklar?

 

 
Toplam blog
: 476
: 2331
Kayıt tarihi
: 10.07.08
 
 

Çok eskidendi ..