Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ekim '09

 
Kategori
Siyaset
 

Sağlık parasız mıydı? Yok canım, kim söylemiş!

Sağlık parasız mıydı? Yok canım, kim söylemiş!
 

Kaynak:Womenhealt.com


Nereden kulağıma çalındıysa, birileri hep sağlık hizmetlerinin son yıllarda parasız olduğunu çığırıyordu, ah, yaşlılık halleri, hafıza mı kaldı bende!

Sanki başbakandı, ama yok canım, bakmayın benimkisi yaşlılık hezeyanları, yoksa koskoca bir ülkenin koskoca başbakanının yalan söyleyecek hali yok ya herhalde!

Zira, koskoca bir gerçek var önümde; efendim sağlık ocağına gidersem vizite başını tam olarak bilmiyorum ancak reçete başına iki lira, devlet hastanesi ya da fakülte hastanesine gidersem sekiz lira, anlaşmalı özel hastaneye gidersem on beş lira vereceğimi biliyorum!

Bunları neden biliyorum, çünkü eczanelerden alınan bir takım yetkiler tekrar eczanelere devredildiğinden, yoksa emekli maaşımızdan nelerin kesildiğinden bizler bihaber!

……

Anlaşmalı özel hastaneye gittiğimde ayrı bir bedel ödeyeceğim de ayrı bir gerçek!

……

Bunca zaman çalışılan yılların karşılığı ödenen bedeller çoğu kez devletin kasasına gittiler, çoğu kere kullanmadı dahi bir çoğumuz, adı üzerinde sigorta, pardon ben mi yanlış anlıyorum yoksa, hasta olmasan da öde, hasta olduğunda bir daha öde!

……

Ahh, yine bu yaşlılıktan uçan kafam, en az üç çocuk yapın diyordu sanki başbakan!

……

En az üç çocuk demek ekmeğiydi, suyuydu, sütüydü, etiydi, ooo!

Aşısıydı, hastalığıydı, ilacıydı…

Okuluydu, harcıydı…

Yetemeyenlere uzanan kollar vardı; ablalar, ağabeylerin ikamet edip, haşa baskı kurmayan yurtlar vardı!

Sonrası vicdan azabıydı!... Mı? Yoksa ağlayan aileler bir tarafa gelen oylar oy hoppala?

……

Neden fakirleştirilmek istenir bir halk ve neden sultanlar gibi yaşarken bazı kişiler bazılarının başlarını ezmek ister?

……

Neden her telefon faturamızda sabit ücret olarak on dört lira öderiz, oysa üç liralık konuşmuşuzdur bazı kişilerimiz, elektrik, su için de aynı şeyler, yaşlığımdan olsa gerek, kimse kusura bakmasın ki mantığım almıyor!

……

Hani, ota mota Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine müracaat etmeyi kendinde hak gören kişiler, hiçbir şey için birleşemesek dahi, sağlık konusunda birleşelim derim!

Eğitim konusunda!

Bunlardan ötesi nedir?

Cami yapılsın istemiyorum, laf olsun diye üniversite kurulsun, laf olsun diye hastane açılsın!

……

Ahh… Yaşlılığıma verin, ama birileri çok şeyler yaptık diyor, yola devam diyor, hadi gelin bir AİHM’e soralım bakalım, paran yoksa öl demek hangi insan mantığına sığar, o insanlara ait parseller satılmış, özgür düşünce ve ifadelerine gem vurulmuş, üç kuruşa boyun eğdirmeye çalışılıyorken!...

……

Hiç kimse kusura bakmasın ama insan hayatının hiçe sayıldığı ülkeler sıralamasında sizce kaçıncı sırada yer alırız acaba!

Ve hala her şey güllük gülistanlık diyenler varsa, ya çok zengindirler ya da bir yerlerden yardım görmektedirler; zira diğer türlüsü mümkün değil, şahsen kendimden bilmekteyim!

……

Bu arada sevgili okurlar, siz siz olun, günde bir adet sarımsak tüketin, bir tutam çörek otu, rafine edilmemiş tuz kullanın, sağlığımızı bizler korumak zorundayız!

Bitkilerle olan bünyeyi yormaz, alışıldık durum olan ilaç tavsiyelerini bu son durumlar tetikleyecek ya, o işte pek fena!

Kendisine iyi gelen ilacı bir başkasına tavsiye etme alışkanlığımız vardır, cehalet dense de asıl nedeni ekonomik yetersizliklerdir, bunu pekiştirmekten yana bir anlayış var oluyor, ey parasızlık, ey cehalet gözünüz aydın!

Ey rant sağlayanlar, ahkam kesenler, lütfen biliniz ki bir ilahi adalet vardır ve o ilahi adaletin ne din ne de para ile bir ilgisi vardır!

Gülgün Karaoğlu

Ekim,15/09

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..