Şah ve mat

Hasretimi dağlayan, yüreğimi hırçınlaştıran, küfürleri ağzıma yakıştıran, şah damarımdan mat eden satırlar bunlar!

Kin kusmuş, acı doğurmuş, bin defa özleme gebe kalıp kürtaja giden sözler bunlar!

Gözleri ıslak, mahsun bakan, küçük bir çocuğun hayal gücü kadar geniş bir sevdanın sislerini arz eden kelimeler bunlar!

Geçmişine sövüp, hatalarına yanan, telafi etmeye mecali kalmayan, sevmediğini bile bile sigaramın dumanını yüzüne üflediğim bir adamdan geriye kalan latifeler bunlar!

Hazırlandığım onca basit sınavdan sonra, cehennemden kombinemi ayırmış olmamın verdiği hazzı duyarak, o kutsallığı sallamadığım soruların noktalama işaretleri bunlar!

Perileri kıskandığım günlerden kalma bir hayalden ibaretken, o şaşalı balonun davetiyesinde ki meşhur bilinmeyen isimler bunlar!

Sevdiğim adama kavuşamamanın hüznüyle birlikte, kan kusturan bir lanetin acı ağıtları belki de bunlar!

Belki isteyipte ama kronik şanssızlığım yüzünden almadığım yılbaşı piyangosu biletimin numaraları bunlar!

Yazıp yazıp on milyon kere sildiğim, bedenimin en ücra köşesine zorla kamp kurdurduğum o mesih isminin harfleri bunlar!

En çok sevdiğin şarkıda, en çok beğendiğin sözlerin mecalidir aklımda kalanlar, hıçkıran yüreğimin, titrek ellerimin yazdığı ay ışığı sözleri bunlar!

Elini elime koyup hissettiğin sancıdır, ihanettir dokunmak, aşkın şehvetinde rakseden bedenimdir tüm bunlar!

İnceden, ufaktan, sinsice sana sitemim olsun bunlar!

An geçtikçe renk değiştiren matemimin izleri, saf beyazken ibneliğin siyahlığını bulaştıran sanrılar..

Hasretimi dağlayan, yüreğimi hırçınlaştıran, küfürleri ağzıma yakıştıran, şah damarımdan mat eden satırlar bunlar!

Aslında tüm bu saçmalıklar..

Seni sevdiğimdendir.

Son...

Veda sözcüklerim bunlar... !