- Kategori
- Deneme
Sahibinin okumadığı mektuplar -mesaj-
Uyandım. Telefonuma uzandım ve mesajını gördüm. Önce tam anlamadım, anladığımda yüzümdeki küçük tebessüm tüm benliğime yayıldı sonra içim içime sığmadım. Dünya bambaşka bir yer oluverdi. Güneş daha çok aydınlattı önce odamı, sonra penceremin dışındaki dünyayı. Ağaçlar başka yeşilmiş aslında, denizde bir başka mavi. Anladım.
Yüzümdeki kalıcı izin sebebini önce berberim merak etti sonra da gören herkes. Kimseye söylemedim, sanırım herkes anladı.
Kalabalıklarda yalnızdım artık, sık sık sana kaçıyordum kimse farkına varmadan. Seni düşünüyordum yemyeşil çimenlerin üzerinde çıplak ayak bana koşarken ve ben en yakın başka yeşil ağacın altında oluyordum her seferinde. Başka güzeldi sadece senin ve benim olduğum dünya.
Pek çok şeyi yeniden anladım. Örneğin yerçekimi seni bulamamış insanlar içindi, hiçbir uzaklık bir kelimeden daha hızlı kat edilemezdi ve yaşamak aslında doğduğunda başladığın bir eylem değildi.
İçimde taşmaya çalışan bir nehir taşıyorum şimdi. Seni öyle özledim ki ama bilmediğim kelimeler bana ihanet ediyorlar anlatamıyorum, aklımda sürekli yazdığın mesaj. Mesajında anlamakta zorlandığım Türkçenle “seni seviyorum ama ya kötü bir şey olurda biz ayrılırsak ya yaşam bizi beraber olmamız için bırakmazsa, korkuyorum” demişsin, sevdiğim sen son aşkım olacaksın ve sen vazgeçtiğinde bile seni sevmekten vazgeçmeyeceğim.
Hem korkma, hangi dilde olursa olsun gerçekten sevenler gerçekten ayrılamazlar değil mi?