Şahit oldum...

Aslında tatilden geleli çok oldu ama bu olayı sizinle paylaşmayı düşünüyordum, unutmuşum dün bir şekilde hatırlattılar. Bakalım bu konuda ne düşüneceksiniz.

Süper bir tatil geçirdim, ablam, eniştem, abim ve yengem ...

İlkokuldan arkadaşımda Hollanda'ya yerleşmişti oda bizim orda olacağımızı öğrenince geldi ablamlara, sanırım tatilin süper olmasında payı onunda büyüktü nerdeyse bir senede gülme toplamım kadar onunla 3 günde güldüm. Gerçekten Cem Yılmaz'ın kız versiyonu kendisi bence . Ben Cem Yılmaz'da daha tv de gördüğüm an gülmeye başlıyorum, kıvrak zekaya sahipler.

Tabi gelelim asıl meseleye benim çok akrabam yurtdışında yaşıyor, nerdeyse annemin bütün ailesi orda, ablam, abim ... Onların vasıtasıyla ister istemez ordaki Türklerle ilgili çok bilgimiz oluyor ve genelde kapalılar ve Türkiye'yi kendilerince çok kötülüyorlar gidişatını hiç beyenmiyorlar oysa açık konuşmak gerekirse bende kendilerini beğenmedim nedenmi? Çünkü genelde tembeller hasta olmadıkları halde evde hasta kalıyorlar bazıları aylarca... Altınlarını çaldırmış süsü verip sigortadan para almaya kalkıyorlar, çoğu dil öğrenmeye üşendiği için temizlik işlerinde çalışıyor... vs. vs.

Daha aklıma gelmeyen onca şey ama bunlara sadece ben şahit olmadım bunları bizzat kendilerinden dinledim, ama genelde bu yollara başvuranlar kolay para kazanmak isteyenler ilk kuşak lar, oradaki yeni nesilde okuyor, daha farklılar bunuda söylemeden geçemeyeceğim.

Hala asıl meseleye gelemedim dimi:) Bir akşam ablamlarda oturuyoruz belediyen zarf geldi, birkaç dilde yazıyordu Türkçede vardı, okudum, içeriğinde bu mektubu küçük çocuğu olan müslüman ailelere yolladıklarını, eğer islam okulu kurulmasını istiyorlarsa formu doldurup cevap dönmelerini istiyorlardı... Bir an sinirlendim ve ağzımdan şu kelimler dökülüverdi doldurun doldurun bir darbe daha indirin zaten dışardan yiyorlar bizi vs. Tabi bir tartışma başladı, ilkokul arkadaşım ben Atatürkçü değilim dedi olmak zorundamıyım dedi, bende tabiki değilsin dedim ama neden bu konuyla Atatürkü bağdaştırıyorsun dedim ve neden Atatürkçü değilsin, bana bunu açıkla, ben neden Atatürkçüyüm açıklayayım sana . Sevmiyorum dedi . (Şok geçirdim ilkokulu beraber okuduk, zaten ilkokul mezunu başkada okul okumadı ve yurtdışına evlenerek gelmişti, bu beni iyice çıldırttı genelde yurt dışındaki Türkler Atatürk Cumhuriyetine karşılar.

Yanlız genelde diyorum sakın yanlış anlaşılmasın). Atatürkü sevmiyorum çünkü Türkler ona tapıyorlar, ne olsa hemen Anıtkabire koşuyorlar vs. Sırf onu bu kadar sevdikleri için sinir oluyorum sevmiyorum dedi... Bende sana saygı duymam böyle bir açıklama yaparsan dedim bu elmayı herkes seviyor bende o yüzden sevmiyorum demek gibi bişi değilki bu dediğin, hassas bişi...

Geçtiğimiz Cumartesi Mudanyadaydım. Eşim de Almanya doğumlu ordan samimi görüştüklerinden bir komşuları vefat etmişti onun için gitmiştik, ne olduysa sohpet yine buraya geldi, neden Türkiye şuna karşıymış, buna karşıymış anlamıyorlarmış Almanya da bile daha rahatmış biz müslüman ülke değilmiymişiz, yazamayacağım daha çok şey...

Hani duyuyordumda şahitte oldum dedim ne kadar gündemi takip ediyorsunuz, neymiş bir yerde ezan zamanı Zeki Müren çalınmışmış nasıl olabilirmiş böyle birşey, hoşgörü dedim kanal karışmış olamazmı neden bu kadar büyütülüyor. Ayrıca siz memeleketi bırakıp gitmişsiniz bari bırakın dışardan müdahale etmeyin. (Tamam tabiki kendilerince haklı sebepleri var gitmeliydiler vs.. )

Ama hep eleştiri hep eleştiri sürekli bir çekişme of ya neden hepimiz bütün herşeyle ilgileniyoruz, ilgilenmek zorunda kalıyoruz herkes işini sağlam dürüst yapsa ne güzel olur dimi...

Sanırım daha fazla birşeyde yazamayacağım babam bize hep şunu öğretti bir görüşü savunuyorsan bunun karşı görüşünüde iyi bileceksinki savunmanın anlamı olsun.