Şair Erhan Tığlı ve şiirleri üzerine

Bir canlılık gelir doğaya baharla

Çiçekler gelin olur

Düğün yapar arılarla

Bayramı kutlar kelebekler

Köylü dayı güreş tutar tarlalarla

Kuşlar öpüşür meyvelerle

Saklambaç oynar böcekler

Toprak harekete geçer dallarla

Sarılar yeşillerle oynaşır

Dans eder maviler allarla

Doğanın neşesi bahar

Bahar hayat bulur çocuklarla

( Büyü / Şiirler. s. 6 )

Şairdir şiiri dile getiren veya diri tutan. Kısa ömürlü şiirler vardır, bunları bir kez okur geçersiniz, bir daha da okumak istemezsiniz. Lakin uzun ömürlü şiirler vardır, onları okur ve hatta ezberlersiniz. Bir daha bir daha okumak istersiniz. Örneğin Fazıl Hüsnü Dağlarca, Orhan Veli, Cahit Sıtkı, Cahit Külebi, Necip Fazıl, Faruk Nafiz Çamlıbel, Ahmet  Arif  gibi şairlerin yazdıkları şiirleri benimsediğimiz uzun soluklu, uzun ömürlü şiirlerdendir. İşte bu şiirlerdir ki  yaklaşık yarım asırdır belleklerimizde yer tutan...

Şiir için birçok tanımlar yapılmıştır. Bir yerde okumuştum, Türkiye ‘de ne kadar şiir varsa, bir o kadar da şair ve tanımı  vardır diye… Anadolu insanı aslında doğuştan şair ruhludur. Yunus’u, Mevlana’yı, Karacaoğlan’ı, Âşık Kerem’i, Pir Sultan Abdal’ı, Dadaloğlu ile Köroğlu’yu ve hatta Âşık Veysel’i bugünlere getiren onların yazdığı uzun soluklu şiirler değil midir?

Şiiri kolaya alanlar vardır. Aslında sanat, kültür, edebiyat coğrafyasında hikâye ( öykü ),  masal, fıkra, deneme, makale, anlatı, söyleşi, roman, sinema, tiyatro, müzik ve resim gibi sanat dalları arasında en zoru şiirdir diye bilirim. Şiiri sadece konu ve söz sanatı şeklinde anlamak yanlıştır. “ Müzik ruhun gıdasıdır “ derler. Müziği meydana getiren şiirin gizemli sözcükleri, dizeleri değil midir? Ünlü Fransız şairi Malarme şiir has sözcüklerle yazılır “der. Yahya Kemal Beyatlı’ya göre şiir; Şiir Musikiden Farklı bir musikidir der. Cahit Sıtkı ise şiir kelimelerle şekiller çizme ve kurma sanatıdır “ diye tanımlar.

Bunları ne için yazdım, şiiri kolaya alanlar vardır. Şiir sadece hece, kafiye ( uyak ) veya ölçülü olmaktan ibaret değildir. Kolay ve bilinen bir konuda salt  birbirine uygun sözcükleri yan yana getirerek “ işte yazdım, bu da burada bitti “ demek doğru değildir. Bu yazılan şiir, şiir değildir. Şiir emek isteyen bir sanat dalıdır. Şair, şiirini yazarken terlemelidir. Terlemeden şiir yazılmaz.

Geçenlerde elime geçen Devrek’te yayımlanan ŞEHİR Dergisi’nde Bünyamin Duralı’nın şiir konusunda okunmaya değer bulduğum bir yazısı vardı. “ Şiir Heveslilerine” yazdığı bir mektubu okuyunca kendisine hak vermemek elde değildir. Duygu ve düşüncelerine aynen katılıyorum.

Bünyamin Duralı arkadaşı Necdet’e şunları yazıyor:

“ Hiçbir akıcılığı olmayan, kupkuru bir söyle(me)yişle, şiir diye önümüze sürdüğün şeyin iliğini - kemiği kurutmuşsun adeta. ( … ) şiir yazmadan önce, şiirine altyapı oluşturacak şiir kültürü çalışmalarına, gayet disiplinli bir biçimde

ve bir an önce başlamak. Şiirin çelik örgüsünde döve döve incelttiğin sözcüklerin, imgelerin, çağrışımların ana rahmi orada. Bunca donamsızlıkla şiir yazamazsın” diyor ( 1 ) Diyeceğim şu ki hazırlıksız, disiplinsiz ve kalıcı olmaktan uzak niteliksiz şiir yazanlar vardır.

Yukarıda şiirinden örnek verdiğim şair Erhan Tığlı ise bu sözünü ettiğim işi kolaya alan, basite indirgeyen sözüm ona şairlerden değildir. Şiire emek verenlerdendir. Erhan Tığlı işi ciddiye alıyor, hazırlığını yapmadan, alt yapıyı oluşturmadan şiirini kaleme almıyor.

Erhan Tığlı’yı yaklaşık 40 yıldır sanat ve edebiyat dünyasından tanıyorum. Bugün Anadolu’da yayımlanan birçok sanat ve kültür dergilerinde Erhan Tığlı’nın şiirlerine, denemelerine, öykülerine rastlamanız mümkündür. Çoktandır şiir kitabını yayınlamıyordu. Bu konuda disiplinli, lakin  aceleci değildir. O laf olsun, söz olsun adet yerini bulsun diye şiir yazmıyor.

Geçenlerde bana postadan gelenler arasında sevgili Erhan Tığlı’nın Büyü / Şiirler kitabı çıktı. Sağ olsunlar bana bu değerli şiir yapıtını 18. 02. 2012 tarihinde İstanbul’dan imzalayıp armağan etmişlerdir. Beni unutmadıkları için ayrıca teşekkür ediyorum. Günlerdir bu güzelim şiir kitabı hiç elimden düşmüyor. Şiirleri okuyunca güzelim dizelerin altını kırmızı kalemle çize çize adeta çiçek tarlasına dönüştü.Bu kitapla adeta güreştim diyebilirim. Büyü / Şiirler kitabı Karabük’te Karabük Kültür ve Sanat Derneği yayınları arasında çıktı. Tay  Sanat  ve Çevre  Dergisi Yayınları arasında no: 46, şiir dizisi 33 / 80 sayfa olarak gün ışığına tertemiz bir baskı ve mizanpajla ortaya çıkmıştır.

Kitabın iç tasarım düzeni Hüseyin Özmen, kapak kompozisyonu Oktay Akal tarafından hazırlanmıştır. Tertemiz bir baskısı vardır. Karabük’te çıkan Tay Sanat ve Çevre Dergisini de uzun zamandan beri izliyorum. Kalıcı, nitelikli çalışmalara imza atıyor. Sanat  ve kültürümüze büyük bir özveriyle hizmet veriyor. Özellikle şiirimiz konusunda işi iyice disiplinli, ciddi olarak ele alıyor. Sanatımıza, kültürümüze Karabük’ten Anadolu’ya ışık tutuyor..

Son zamanlarda Tay Sanat ve Çevre  Dergisi bir kitap kampanyası bağlamında gruplar halinde her ay iki kişinin kitaplarını günışığına çıkarıyor…. Büyü / Şiirler kitabı da bu şekilde yeni çıkanlar arasında yayın dünyasına, şair dostlarına merhaba dedi…. Yüzü güleç, bir içim kahve tadında bir şiir demeti. Erhan Tığlı’nın bize sunduğu şiirleri arasında deve dikeni, çalı-çırpı veya yüzünüzü tırmalayacak incitecek diken v.s. bulamazsınız. Erhan  Tığlı sevgiden, barıştan ve dostluktan yanadır. Özellikle doğaya hayrandır. Dağları, ağaçları, kuşları, kelebekleri ve çiçekleri ve hatta denizdeki balıkları ve yakamozları çok seviyor. Hoşgörü ve erdemden yanadır…

Büyü / Şiirler kitabını okurken benimsediğim bazı dizeleri şiiriyle bütünleşen sözcükleri ve bunları yaşatan imgeleri seçerek sizlerle paylaşmak istiyorum. “Bir canlılık gelir doğaya baharla / Çiçekler gelin olur / Düğün yapar arılarla (.s. 6 ), Ben bu bulvarların adamı değilim / balta girmemiş ormanlarda yürür gibiyim (s. 9 ), Aydınlığı vurdular gene bu gece / Bulutlar kana boyandı ( s. 11 ), Gerçek dışı bir rüya… / Korkma, aydınlıktır sonu / Her tünelin (s. 13 ),Ben bir kuyuyum derin mi derin / Yosun tutmuş öyküsü çilenin / Neden düşmüyor içime / Dost bir insan gölgesi? / Çekmesin kırsın kovamı / Ama bir yudumluk içse. ( .s. 15 )Aslında ateş değildi aradığı / Garipliğini dindirecek bir dost / Derdini silecek bir arkadaş arıyordu /s.19),Hoşgörüyü rehber edin / Erdem ayın olsun / Sevgi güneşin / İşte budur gerçek din! ( s. 20 ), Yakamoz işliyor ellerin / Gönlümün gergefini / Haliç’te, Boğaziçi’nde / Yediveren gülüşler sunuyor ( s. 23 ), Çaresizliğin çivisi çakıyor beni / Olduğum yere (.s. 27), Haydi gelin dostlar kurtarın şiirimi / Ayrık otlarına tutsak olmasın bahçemiz / Solmasın yârin dudağındaki karanfilimiz ( s. 29 ). Yaşasın sevgi ağacımız / çiçek açsın ebemkuşağı renkli / Hadi öp / Uçsun özgürce sevdamızın / Yakamoz göklerinde / Tutkumuzun altın kelebeği ( s. 40 ), Dağlar, denizler selam durdu sevdama / Taht kurdum yaşamanın doruğuna ( s. 44 ),Havama cemre düştü / Selam yolladım kuşlara / toprağıma cemre düştü / canlandı doğama renk renk / suyuma cemre düştü / Aktı ırmağım gürül gürül / Kalbime cemre düştü / Yeşerdi solgun umutlarım ( 46 ).Gibi örnekleri daha da çoğaltabilirdim. Geride kalanları da siz değerli şairlerimize bırakıyorum.

Büyü / Şiirler kitabına ulaşmanız dileklerimle… Özellikle şiirin peşinde koşanlara, gerçek şiir yazacağım diyenlere Erhan Tığlı’nın bu güzelim şiirler kitabını sağlık veriyorum.

Şair Erhan Tığlı Aydın’dan geliyor. 1941 Nazilli doğumludur. Yaklaşık yarım asırdır Türk Edebiyatı coğrafyasında, sanat, kültür vadisinde azimle at koşturuyor. Şiirleri, denemeleri, öyküleri, gülmeceleri Anadolu’nun sayılı, ciddi dergi ve gazetelerinde yayımlanmış ve hala yayınlamaya devam etmektedir. Değerli bir eğitimci, çalışkan ve üretken bir yazın eridir. Bu alanda birçokta ödülleri vardır. Edebiyatımıza kazandırdığı eserlerinden bazıları:

Varım ( şiirler ), Sonsuz Olmaktır Sevmek ( Öyküler ), Bir Numaralı Adam ( kısa oyunlar parodiler ), Halkımız Gülen Ayvamız, Ağlayan Narımız ( mizahi halk edebiyatı incelemesi ), İkramiyeli Dünya ( mizah öyküleri ), Türküleşsin Dünya (deneme ve değinmeler ), Şeytan Rivayetleri, Aşk ( aşk konulu denemeler ) Öküzü Bayram Yerinde, Kolye, Çilli Horoz, Arkadaşım Eşek, Dilek, Konuşan Ayna, Palyaço, Çalış kızım Çalış gibi çocuklara yönelik güldürücü öyküleri, yapıtları da vardır.

Erhan Tığlı’nın bu yeni şiir kitabını severek ve beğenerek okuduğumu burada belirtmek isterim. Ben bunları bir eleştirmen gözüyle yazmadım. Salt şiirimize ilgi duyan bir okuyucu gözü ve bakışıyla yazdım. Sevgili meslektaşım Erhan Tığlı’yı bu değerli yapıtından dolayı kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.

1- Bünyamien Durali / Şehir Aylık Kültür ve Edebiyat Dergisi,

Sayı: 66, Ağustos- Eylül 2011. Devrek- Zonguldak

2- Tay Kültür ve Çevre Dergisi, taydergisi@mynet.com

3- ErhanTiğli,Erhantigli@mynet.com