Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '12

 
Kategori
Söyleşi
 

Şair Gülay Birkl ile bir söyleşi

Şair Gülay Birkl ile bir söyleşi
 

Bodrum'da Şairimiz Gülay Birkl


Ara sıra yolum Bodrum’a düşüyor. Bodrum, Muğla ilimize bağlı Türkiye’mizin ünlü turistik bölgelerinden biridir. Hani ünlü romancılarımızdan Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın bir zaman yazılarından dolayı Bodrum’a sözde sürgün olarak gitmiş, ancak daha sonra ölünceye kadar Bodrum’da kalan bu değerli yazarımızın kaldığı yer. Halen Bodrum kalesi yakınlarında cadde üzerinde bir büstü ile gelen gidene selam veren gerçek bir aşina dost. Bir de Marina denilen denizin hemen kıyısında Neyzen Tevfik’in heykeli vardır buralarda.. Ne zaman yolum Bodrum’a düşse bu saygın insanların yanında durur, selam verir, hal hatırını sorar ve rahmetle anarım. Her ikisini de, saygıyla anıyor, mekânları cennet olsun diyorum.

Bodrum’da ünlü şairimiz Nihat Berk’ten sonra bir de bayan şairlerimizden GÜLAY BİRKL Hanım Efendi vardır. Geçmiş günlerde, konuğu oldum. Bizleri Yalıkavak’ta mütevazı evlerinde ağırladı. Sabah kahvaltısında birlikte olduk. Yanında Muhterem Eşi Firitz Bırkl Bey de vardı. Evlerinin giriş kapısında kendi eliyle yağlı boya ile bir kırmızı GÜL, birde hemen yanında bir AY resmini yapmış. Söyleşimiz sırasında bana Hocam :

“ Kapımızın üzerindeki yazıları okur musunuz, kapıya bakıyorum, yazı filan yok. Yazı yok diyorum. “ Hocam iyice bak diyor” sonradan jeton düşüyor. Meğerse oradaki GÜL resmi ile Ay resmi bir araya gelince GÜLAY oluyormuş. İşte şairin ve ressamın keskin zekası.. Bu incelikten dolayı tebrik etmiştim.. Ayrıca Gönül dostlarımızdan yakın arkadaşı Nurten Ayzeren Hanımefendi bulunuyordu yanımızda... Nurten Ayzeren hoş duygulu okuduğu şiirlerle sohbetimize ortak oldu. Gülay Hanımın eşi Almanyalıdır. Sohbetlerimizde hep Gülay Hanım tercümanlık yaptı. Cana yakın, sevecen, sıcak kanlı bir Alman... Onu bir alp eren havasında gördüm, bu denli konuksever hizmet veren bir aydın kişi. Gülay Hanımla bir söyleşimiz oldu. Çaylarımızı yudumlarken ben sordum, oda da yanıt verdi. Şimdi bu söyleşimizden aldığım konuşmalardan bir bölümünü aynen sunuyorum:

 A. Güler: Gülay Hanım, şiir ve yazılarınızı Anadolu’da yayımlanan sanat - kültür dergilerinde okuyor, ayrıca Kütahya’da, Simav’da, Isparta’da ve Salihli’de katıldığımız şiir günlerinde çoğu kez birlikte oluyoruz. Bize kendinizi kısaca tanıtır mısınız ?

G.Bırkl: Adım Gülay Birkl, babamın memuriyeti dolayısıyla Güneydoğu illerimizden Bitlis’te dünyaya gelmişim. Yedi kız kardeşin beşincisiyim. İlkokul çağlarımda annem ve ablamdan etkilenerek ben de yazmaya başladım. Aile olarak sanat ve kültürümüze aşinayız. İlk şiirlerim yağmur, çiçek, koş, kar, soba, anne,baba, ablayken büyüdükçe aşk şiirlerini yazmaya başladım.O yıllarda daha çok doğa ağırlıklı şiirler yazıyordum.

Orta ve liseyi İstanbul’da bitirdim. İlk evliliğimden doğan çocuklarımı, ikince eşimle güzel bin harmoni içinde büyüttük. İkinci eşim bir Alman vatandaşıdır. Onunla çok mutlu olduğumu söylemek isterim. Cennet vatanımın her köşesini adım adım dolaştım ve Avrupa’nın bir çok ülkesini bir gezgin gibi dolaştım. İnsanlarla kaynaşmayı, rengi ve ırkı ne olursa olsun sevmeyi öğrendim.

Yüzüm ne denli hazan yaprakları gibi solsa da kendimi hep ilkbaharında hissederim. Bunu da eşime, çocuklarıma, kardeşlerime ve sizin gibi hatırnaz gönül dostlarıma borçlu olduğu belirtmek isterim. Güzel olan her şeye aşığım. Ünlü halk  ozanımız Yunus Emre’nin dediği gibi ; “ Gelin tanış olalım, sevelim, sevilelim, işi kolay kılalım / Dünya kimseye kalmaz” diye.. Ben de hep bu çizgide yürümeği yeğledim.

Her şeyi, şiiri, sanatı ve tüm sanat dallarını seviyorum. Çeşitli sanat ve kültür dergilerinde şiirlerim, yazılarım yayımlanıyor, ilk şiir kitabım SESSİZLİĞİN ÇIĞLIĞI ( Mayıs 2003 ) yılında çıktı, yakında ikinci bir şiir kitabım daha çıkacak, “ÇIĞLIN ADIMLARI” adını taşıyan bu ikinci şiir kitabımın hazırlıklarını yapıyorum. Arkasında başka yayına hazır kitaplarım da vardır.  Kendi çapımda bir şeyler üretmeye  çaba gösteriyorum. Öyle fazla da iddialı değilim, ancak sanatımızı, kültürümüzü ve özellikle şiiri seviyorum..

 A.Güler: Ne zamandan beri yazıyorsunuz?

G. Bırıkl: 1960 – 1970 yıllar arasında bazı yerel gazetelerde ve çeşitli dergilerde yazdım. Az ve öz yazıyorum. Öyle bazıları gibi reklam olsun diye her yerde görünmek istemiyorum. Almanya hayatımda hiç yazmadım. Emekli olduktan sonra yazmaya başladım. Çeşitli tanıtım yazıları, denemeler, şiirlerim sanat ve kültür dergilerinde özgün seçkilerde yer aldı. Hâlâ da yazmaya devam ediyor, çocuk kitapları ve denemelerimden oluşan bir kitabımın ayrıca hazırlıkları içindeyim. Bunları da gerçekleştirirsem mutlu olacağım.                                         

A.Güler : Günümüzde sanat, edebiyat ve özellikle şiir konusunda neler söylemek istersiniz?

G. Bırkl: Özveri, herkesin yapacağını sanmıyorum, sanatın tüm dalları gibi şairde şiirini yazabilmesi için önce içindeki yaratıcı gücünü keşfetmelidir. Daha sonra kendisiyle barışık olmalıdır. Şiiri çok seviyorum, yaşantım şiirle iç içedir, bir yerde şiirle etle tırnak gibiyiz. Yıllardır şiirin peşinde koşuyorsam bunun bir yerde yanıtı olmalıdır diye düşünüyorum. Aslında şiir sevgidir, şiir barıştır, Şiir dostluktur. Bence ekmek kadar, su kadar şiire ihtiyacımız vardır. Unutmayalım ki şarkılarımızın, türkülerimizin lirik sözleri şiir kaynağından gelmiyor mu ?

A.Güler: Bugüne değin şiirin bir çok tanımı yapılmıştır, size göre şiir nedir,bu konuda neler söylemek istersiniz ?

G.Bırkl: Bence şiir su gibidir. Hani derler ya “ su gibi aziz ol “ diye. İşte öyle  bir şey. Şiir sudur, bazen akar, bazen donar. Bazen de yakar veya yıkar. Bazen de üşütür, hatta boğar. Ben suyun tertemiz ama akanı severim. Ama tüm bunlara rağmen ( karşın) su insana hayat verir. Hayatın ta kendisidir şiir diyebilirim. Onsuz hayat olmaz. Ben şiiri böyle tanımlıyorum, tabi herkesin bu coğrafyada ayrı bir görüşü vardır. Ha şunu da eklemeden edemiyorum Dünya da ne kadar şair varsa bence bu denli de şiir vardır. Yani herkese göre şiirin ayrı bir tanımı vardır. Daha doğrusu bugüne değin şiirin tanımı (tarifi) belki tam olarak yapılmamıştır. Şiiri meydana getiren gizemli sözcüklerdir..

A.Güler : Günümüzde Şiir konusunda birçok etkinlikler Yapılıyor. Örneğin Adana’da, Gaziantep’te, Simav’da, Kütahya’da, Isparta’da, Manisa / Salihli’de, Bursa / Tirilye’de, Aydın’ da, Söke’de, Nazilli’de, Didim’de, Kuşadası’nda, Nevşehir  / Ürgüp’te, Yozgat’ ta Eskişehir’de, Elazığ’da, İstanbul, Ankara, Sakarya, İzmir gibi büyük kentlerde buna benzer şiir günleri, Şiir Akşamları, Şiir İkindileri hazırlanıyor, bu gibi yerlerde sizlerde katılıyorsunuz, hatta bazı yerlerde birlikte oluyoruz. Bu gibi etkilikler konusunda neler söylemek istersiniz?

G.Birkl : Bu tür etkinlikleri elbette yararlı görüyorum, bir kültür alışverişi oluyor, Anadolu’nun değişik kentlerinden gelen şairlerimiz, halk ozanlarımız gibi,  şiirimize, sanatımıza ve kültürümüze değer veren insanları bir arada görünce insanı mutlu ediyor. Tabi bu tür etkinliklere katılmak için biraz da hazırlıklı olmak gerekir. Parasal açıdan da müsait olmak, hesaplı olmak zorundayız. Ayrıca bir de buna bir zaman ayırmamız gerekir. Ben şahsen çok arzu etmeme rağmen hepsine katılamıyorum. Keşke hepsine gidebilsem..Bu kültür alışverişinde sanata gönül veren arkaçlarımızla bir arada olmak insana huzur veriyor. Böylesi onur verici şair arkadaşlarımızla bir araya gelmek inanın mutluluk duyuyorum...

 A.Güler: Yine bu gibi etkinliklerde şiir, öykü gibi alanlarda çeşitli yarışmalar oluyor, dereceye girenlere çeşitli ödüller, armağanlar veriliyor, bu konuda neler söylemek istersiniz?

 G.Birkıl: Yarışmaların tarafsız olması ahbap  / çavuş ilişkisinden uzak olmasını elbette yararlı görüyorum,.Yarışmalara katılanlar yeni eserler vermek. Yeni oluşumlar içinde bulunmak elbette yararlı oluyor. Yeni yeni yeteneklerin ortaya çıkarılmasında bu tür yarışmaların olması ve ödül verilmesini 

Gelecek günler için teşvik bağlamında iyi karşılıyorum. Ancak tarafsız olması koşulu ile… Her türlü ön yargıdan uzak kalmak kaydıyla yapılırsa elbette bu yarışmalar iyidir diyorum. Ne var ki bazı kayırmalar da oluyor..

A. Güler : Son olarak Türk şiiri konusunda neler söylemek istersiniz ve bize bir şiirinizi okur musunuz?

G.Birkl  :” Türk Şiiri ölüyor,” diyenlere asla katılmıyorum. Türk şiiri capcanlı yaşıyor. Günümüzde bir sürü sanat ve kültür dergisi çıkıyor, yukarda da açıkladığınız gibi Anadolu’da büyük kentlerimizde, hatta ilçelerimizde şiir günleri, şiir akşamları, şiir ikindileri yapılıyor. Bu etkinliklere birçok şiir severleri görüyorum, Gerçi genel olarak Türkiye’de şiir kitapları çok basılıyor, ancak az satılıyor veya şiir kitaplarının baskısı çoğunlukla 1000 civarındadır. 5000 baskı yapıp ta satanları çok az görüyorum.

Ha şu bir gerçektir, bizler millet olarak pek okumuyoruz. Günümüzde başarılı olmuş, ses getiren şairlerimiz vardır, isim vermek istemiyorum. Onun için diyorum ki Türk şiiri yaşıyor, onun için karamsar olmamak gerekir.. Ancak güzel şiir yazanların yanı sıra işin kolayına kaçan şiir yazanlarda vardır. Bence şiirde, sanat ve işçilik çok önemlidir.. Bunu hafife alanlarda vardır,. “Bir günde beş, altı şiir yazıyorum “ diyenlerin kulakları çınlasın desek yeridir.. Şiir yazmak zor iştir, sabır ister..

Size son olarak bir şiirimi sunmak ediyor ve de tüm şiir severlere, şair dostlarıma selam ve sevgiler sunuyorum, size de bana bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyorum Sayın A. Güler.

- Ben de teşekkür ediyorum Bayan  Gülay Hanım..

UĞURLAR OLSUN

Sevdamı yüreğimden çalıp gidene

Aşkımı gönlümden alıp gidene

Selamı, sabanı söküp gidene

Uğurlar olsun size heyy !...

Günlerimi karartmak isteyenlere

Sevdamı alırken dilenenlere

Kalbimde ısrarla gizlenenlere

Uğurlar olsun size hey !..

Yoluma taş koyup set çekenlere

Düşünce bakmayın el edenlere

Ağlarken yüreğim hep gülenlere

Uğurlar olsun size hey!..                                

Gülay BİRKL

Şairin” Sessizliğin Çığlığı” ( şiirler ) adlı kitabından.

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..