- Kategori
- Edebiyat
Şair Hüseyin Yurdabak'ın ardından Abdülkadir GÜLER
Sanat ve edebiyat dünyamızdan Ankara, Beypazarlı şair Hüseyin ( Çolak ) Yurdabak’ı da kaybettik aziz dostum, Fethiye’den sevgili meslektaşım, Ünal Şöhret Dirlik telefonda beni arıyordu, hüzün dolu bir sesle “Şair Hüseyin Yurdabak’ı da kaybettik” diyordu.( Tarih:9 Ocak 2008 ). Üzülmemek elde değildir. Hüseyin Yurdabak benim de yakından tanıdığım, şiirlerini, eserlerini yıllardır kitaplığımın başköşesinde yer verdiğim bir şairdi. Hem de vefalı bir dosttu.
Hüseyin Çolak Yurdabak’ın şiirlerine daha önce sanat, kültür dergilerinde Hüseyin Çolak imzasıyla tanıştım. Daha sonra soyadını değiştirerek Hüseyin Yurdabak imzasıyla yerel ve ulusal basında, sanat ve kültür dergilerinde, yayınlanan seçkilerde göründü.
Hüseyin Yurdabak, 1931 yılında Beypazarı Yoğun pelit Köyünde doğdu.İstanbul Gazetecilik Yüksek Okulu'ndan mezun olmudu.Türkiye Kooperatifçilik Kurumu Yönetim Kurulu Üyeliği ve Yayın Kurulu başkanlığı, uzun süre Karınca Dergisi'nde Yazı işleri müdürü, Ankara Bakkallar ve Esnaf Kefaletleri Kooperatifi gibi kurumlarda kurucu ve başkanlığı gibi görevlerde bulunuldu..
Hüseyin Yurdabak’la ne zaman tanıştım?
Yıl 1974, aylardan Temmuz. Devlet Bakanlığı'nın düzenlediği Türk Folklorunu Araştırma Seminerine Mardin’den katılmıştım. Hiç unutmuyorum 11 Temmuz 1974 ‘te Ankara Etlik Lisesinde bir şiir etkinliği vardı. İrfan Ünver Nasrattınoğlu dostumuzun daveti ile bu şiir gecesine ben de katıldım. Yaklaşık 35 yıl önce. O zaman çiçeği burnunda bir köy öğretmeni idim.Nerden nereye? Böylesine bir yazıyı yazacağımı hiç düşünmemiştim..
Ankara Etlik Lisesi’ nin Müdürü şair Yahya Akengin idi. Geceyi o hazırlamıştı. Hava sıcak olduğu için Şiir etkinliği okulun bahçesinde yapıldı. Ortalık tıklım tıklımdı. O güzelim şiir gecesinde ben de bir şiirimi okuma fırsatını bulmuştum. Kimler vardı bu gecede? Hemen anımsadıklarımı yazıyorum: Mehmet Çınarlı, Osman Atillâ, Arif Nihat Asya, Şahin kaya Dil, İlhan Geçer, Nail Tan, rfan Ünver Nasrattınoğlu, Güzide Taranoğlu, Ahmet Tufan Şentürk, Coşkun Ertepınar, Enver Tunçalp, İsa Kayacan, Yaşar Faruk İnal, Ayhan İnal, Ahmet Nadir Caner, Necdet Buluz, Göktürk Mehmet Uytun, Halil Soyuer, Abdullah Satoğlu ve Hüseyin Çolak Yurdabak vardı. Şimdi adını saydıklarımdan: M.Çınarlı, O.Atillâ, A.T.Şentürk, A.N. Caner, C.Ertepınar, G.M. Uytun, A.N.Asya İ.Geçer, H.Soyuer ve ardında da şimdi de Yurdabak’ı kaybettik. Ne acı değil mi? Bunların her biri Türk edebiyatımızda eserleriyle birer köşe taşları idi. Sevgili şair Hüseyin Yurdabak’ ta şimdi onlarla birliktedir. Mekânları cennet olsun.Adını saydıklarımın çoğunu ne yazık ki kaybettik, gidenlere Allah’tan rahmet, kalanlara uzun ömürler diliyorum.
İşte bu tarihten bu yana, Ankaralı şairlerle diyalogum devam etti.Hüseyin Yurdabak ile dostluğumuz bugünlere kadar sürüp geldi.Ne zaman Ankara’ya yolum düşse gidip onlarla görüşür, çaylarını içerdim. Sevecen, cana yakın bir insandı, güler yüzlü, Türk şiirinin efendisi idi..
ESERLERİ :
Hüseyin Yurdabak’ ın yayınlanmış eserlerinden bazıları şunlardır: Altın kumlar ( 1962), Ateşte Esen Rüzgâr ( 1992 ), Bahçe Şairleri Şiir Antolojisi / E.Ünver- A.Satoğlu ile birlikte ( 1992), Hüzün Durağı ( 1993) Gönül Sohbetleri Güldestesi / Feyzi Halıcı, A. Satoğlu ile birlikte ( 1996 ), Terazi ( 1999), Türk Halk Edebiyatı Terimler Sözlüğü ( 1999 ), Beypazarı’ndan Geçerken- Hüznün Tadı Rubailer ( 2003 ) Gönül Sohbetleri IV / F. Halıcı, A. Satoğlu ile birlikte ( 2000 ), Edebiyatımızda Şiir Yıldızları Antoloji, ( 2005 ). En son olarak “ Sonsuz Yaz” / Çağdaş Rubailer ( 2006 ) , Rubailer halinde yazdıklarını küçük bir kitapta toplamıştı. Mevlâna ve Yunus Emre’ye hayrandı. Şiirleri Türk Dili, Türk Edebiyatı, Çağrı, Bahçe, Eflatun, Gülpınar, Yedi Gün, Yirminci Asır, Her Hafta, Filiz, Edebiyat Alemi Gazetesi, Tasvir Gazetesi, Size, Defne, Yeni Defne, Tarla, Yesevi, Erciyes, Karınca, Türk Sanatı, Diriliş gibi sanat ve kültür dergilerinde, birçok seçkilerde yer almıştır.Şiirlerinin bir kısmı da bestelenmiştir.
Şiir ve yazılarından dolayı birçokta ödülü vardır.2000 Yılında Türkiye Folklor Araştırmaları Kurumu’nun “Türk Halk Kültürüne Hizmet Ödülü”, merkezi Azerbaycan da bulunan Türk Dünyası Genç Yazarlar Derneğince 2002 yılı ödülünü almaya hak kazanmıştı. İLESAM, Türkiye Yazarlar Biriliği, Türkiye Kooperatifçilik Kurumu ve Beypazarı Gazeteciler Cemiyeti kayıtlı şeref üyesiydi. Kendi memleketi olan Beypazarı’nda “ Şair H.Hüseyin YURDABAK Sokağı” adı verilmiştir.
Şiir ve yazılarında birleştirici ve yapıcıydı, isyankâr değildi, şiirlerinde arı, duru ve yaşayan Türkçeyi kullandı, acılarını, özlemlerini, yalnızlıklarını, yurt ve doğa sevgisini çoğu zaman halk şiiri tarzında yazmayı yeğlerdi.Şiir ve yazılarında yurt ve vatan sevgisini, millet sevgisini her zaman önde tutuyordu...
H.Yurdabak bir şiirinde:
Tüm arzum bayrağımı, en yüksek burca çakmak
Mevcut şarta uyarak görevim : “Yurda bak” mak.
Bir başka şiirinde, Mevlana ve Yunus Emre’yi hatırlatan duygularla şiirimizin derin lirizmine varan bir Tanrı aşkı ile şöylece bir dörtlükle olan aşkını önümüze seriyor sıcak ve samimi bir dille:
Güneşin ışıkları nurundan fikir bahçem,
Seni sevdikten sonra Sırat’tan artık düşmem.
Sevmek, sevilmek demek bir kanunsa dünyada
Rabbim, senin aşkını ben Cennet’e değişmem.
Şair Hüseyin Yurdabak’ı yakından tanıyan şair arkadaşlarından Abdullah Satoğlu, şunları yazıyor:" Riya ve taassuptan asla hoşlanmadığını yakından bildiğim şair, Allah’ın ve mağfiretine o derece bağlanmıştı ki, bazı çevrelerce yanlış anlamaya müsait olsa bile, inanç konusundaki duygu ve düşüncelerini açıkçı ifadeden asla çekilmezdi.. İşte “ Yalvarış” şiirinde parçalar:
Estikçe rüzgârlar benim titreyen
Ümitsiz sevdalar kalkan son tren
Bir çiçek olsaydın ellerimde sen
Koklasaydım seni solana kadar.
Senle doğdum yine senle kaybolsam,
Yeter üzme beni madem kulunsam
Sana doğru yağa yağmurlar olsam
Çoban çeşmeleri dolana kadar. ( 1 ).
“ Bu beton sokaklarda/ Gönül gönül duygusuz kaldı” dediği gibi, Yurdabak’ı, gençlik yıllarında Ankara’nın taş ve beton yapıları sıkmış, gürültülü dostluk ve vefadan uzak şehir hayatı onun ruhunda fırtınalar yaratmış, kendisini duygusal bir şair yapmıştır. Evet, vefasızlık…Hele hele günümüzde.kuzuyu koyundan ayıracak kadar, aile içinde vefasızlık, cemiyette vefasızlık. Hatta devlette vefasızlık, .. Nasıl Yakınmaz Yurdabak:
Düşünce gönlümüz derin sevdaya
Dualar söylenir Ulu Mevla’ya
Yeni bir eş bulsa küser anaya
Koyunun ardında kuzu vefasız. ( 2 ).
En son olarak Şair Hüseyin Yurdabak ile iki kez görüşmek nasip oldu. İlki 6-7 Eylül 2003 yılında Söke’ inin düşman İşgalinden kurtuluşunun 81. yılında yapmış olduğumuz şiir etkinliği sırasında bizi kırmamış ve taa Ankara’dan Aydın eski Milletvekilimiz M. Kemal Yılmaz, Mustafa Ceylan, Aysel Al ile birlikte gelip ardamızda yer almışlardı.İkincisi 20- 23 Eylül 2006 yılında 14.Uluslararası Hazar Şiir Akşamları münasebetiyle Elazığ’da yine bir araya gelmiş ve hep aynı masada birlikte yemek yemiş, aynı saflarda sohbet etmiştik..O günlerde yine bana en son yayılanan “ Sonsuz Yaz – Çağdaş Rubailer ( 2006 ) adını taşıyan kitabını” Değerli şair kardeşim Abdülkadir Güler’e sonsuz sevgilerimle -21.9.2006 günü Elazığ / Sivrice DSİ dinlenme tesislerinde Bekir Sıtkı Erdoğan, Bahaettin Karakoç’la sohbet ederken bana imzalı olarak armağan etmişlerdi. Özenle hazırlanan ve cep kitabı şeklinde yayımlanan bu kitapta 252 adet rubai tarzında yazılmış şiirleri yer alıyor. Bu güzelim eseriyle her zaman rahmetle ve saygıyla anacağım, .
Günahı ve sevabı ile Türk edebiyatına birçok kalıcı eserler kazandırmıştı.Şiir dünyamızda ayrı bir yeri vardır.Ankara, Beypazarı denildiği zaman Hüseyin Yurdabak akla gelecektir. Bunu asla unutmamak gerekir.
Başta Yurdabak ailesi olmak üzere, tüm sevenlerine, şair dostlarına başsağlığı diler, sevgili şairimize;Yüce Mevla’dan rahmet diliyorum..Vefatından önce Kendisine iki dörtlük yazıp armağan etmiştim. Sevgili şair, kadim dostum, Hüseyin Yurbak’ın anısına her iki dörtlüğü de aşağıya alıyor ve tekrar rahmetle anıyorum:
“ KIRKINCI SOKAK “
Şiirin güzel, hem sözlerin sıcak
Dilimden düşmüyor “ Kırkıncı Sokak”
“Altın kumlarda”, Hüzün Durağında”,
Bir gönül dostu: Hüseyin Yurdabak.
13-12- 1999
DÖRTLÜK
Rubailer şairi Beypazar’ lı Yurdabak
Karlı dağlar kartalı, koç burunlu kurda bak
Vefalı bir dost gibi yaşadı aramızda
Konuksever bir insan, hanesinde dur da bak..
Abdülkadir GÜLER
1- Edebiyat Dünyamızdan Hoş Sedalar / Abdullah Satoğlu.Ankara-2004. ( s.225-230).
2- a, g, e./ Abdullah Satoğlu. s 228..