Şaka yaptık!.. Türkiye 2-0 Azerbaycan

2010 FIFA Dünya Kupası yolunda A Milli Futbol Takımımız kardeş ülke Azerbaycan ile özel maça çıktı. Dünya Kupası elemelerinde çok önemli maçlara gün sayarken bu maç bir hazırlık ve eksiklerimizi görmek için bir fırsat maçı oldu. Sonuç olarak sahaya yansıyan futbol oldukça temposuzdu. Milli Takımımızın kadrosundaki sürekli değişiklikler ve oyuncuların oynadıkları mevkilerdeki birbiriyle uyumsuzlukları gözle görülür biçimdeydi.

Dostluk adına mükemmel, futbol adına heyecansız ve vasat bir futbola sahne olan Kayseri Kadir Has Stadyumu'ndaki ilk Milli maçımızı 2-0 kazandık.

İlk yarısı 0-0 berabere -Azeriler'in deyimiyle heç heçine- biten karşılaşmanın ikinci yarısında tempo arttı. İlk yarıda neredeyse tek kale oynayan fakat net pozisyonlar bulamayan Türkiye, ikinci yarıda gücünü biraz hissettirdi. Ceza sahası içinde gole giden oyuncumuzu düşüren Sadigov, Milli Takımımız lehine bir penaltıya neden oldu. Hakemin Sadigov'a bariz gol şansına sahip futbolcuyu düşürdüğü için gösterdiği kırmızı karta Arda'nın: Hocam penaltıyı verdin bari kırmızıyı gösterme tarzındaki diyalogu bu maçın gerçekten dostça geçtiğinin bir göstergesiydi. Penaltıyı Semih gole çeviremedi. Penaltıdan gol atamayan Semih'in yüzündeki tebessüm de maçtan yansıyan bir başka güzel enstantaneydi. Sonuç olarak 10 kişi oynayan Azerbaycan'ı Halil ve İbrahim Üzülmez'in golleriyle 2-0 mağlup ettik ve gördük ki bizim futbol açısından çok eksiğimiz var.

Futbol kapasitesi açısından Azerbaycan Milli Takımıyla oynadığımız karşılaşma, elemelerde oynayacağımız son derece kritik maçlara yaklaşırken eksiklerimizi görebilmemiz adına ne kadar ölçü olur bilinmez ama bu futbolla 2010 Dünya Kupası Finallerine gitmemiz çok zor. 5 Haziran'da Lyon'da özel maçta karşılaşacağımız Fransa maçı çok önemli. Bu zorlu özel maçta sergileyeceğimiz futbol, Dünya Kupası geleceğimiz açısından eksiklerimiz görüp düzeltmemiz ve önemli kararlar almamız açısından da son derece önemli. Teknik Direktör Fatih Terim'in bir an önce düzenli bir takım kurması, oyunculara yeni şekliyle yeniden takım ruhu aşılaması ve sürekli tekrar eden bir 11 ayarlaması gerekiyor. Aksi takdirde takımdaki uyumsuzluk nedeniyle zaten zora soktuğumuz 2010 Dünya Kupası umutları, bundan sonra grupta alacağımız herhangi bir beraberlik veya mağlubiyetle kökten yok olur.