- Kategori
- Ben Bildiriyorum
Sakarya Yenikent Devlet Hastanesi (Bir günün hikayesi)

Başımdan geçenler...
Üç gün evvel gittiğim Yenikent Devlet Hastanesi Ortopedi Servisi'ndeki muayenem sonucu doktorla aramızda geçenler;
Teşhis:
- Tetik parmak hastalığı, size merhem veriyorum.
Doktor merhemi başka yerime sürme ihtimalimi sezmiş olacak ki:
- "Parmağınıza süreceksiniz" diye de uyarıyor.
- "Faydası olacak mı?" soruyorum.
Kendisi de inanmamış olacak ki:
- "Hadi ben size bir kıyak yapayım, pazartesi günü sizi ameliyata alayım. 4. kata çıkın servis size ameliyat sıranızı söylesin.
(Bu sayede birilerinin "sağlıkta çağ atladık" demesinin nedenini öğrenmiş oldum, meğerse çağı birbirimize yaptığımız kıyakla atlamışız.)
Neyse...
Günlerden Pazartesi.
Hemen sabahın köründe hastanedeyim.
- Belki de kargalardan önce...
Girişimi yaptırdım ve ameliyat sıramın (2.) gelmesi için benden önce taburcu olan hastanın tüm anıları ve de kalıntılarının silinmediği/temizlenmediği
odamda beklemeye başladım.
(Gider gitmez ameliyat kıyafetim ve bonem verilmiş ben de aceleyle yerli yerine giymiştim.)
09.30...
10.30...
11.30...
12.30...
13.30...
- Oldu.
Bir türlü ikinci olan sıram gelmiyordu.
Gelmeye de niyeti yok gibiydi (!) ...
Karnım acıkmış, kıyafetim uygun olmadığı için de kafeteryaya inemiyor, açlığımı yatıştıracak bir şeyler alamıyordum.
Yemek saati gelmiş, yemek dağıtımın başındaki hemşire hanım beni işaretle:
- "Buraya yemek vermiyorsunuz, çünkü bu hastaya lokal anestesi uygulanacak" dedi.
Hastane yemeklerini oldum olası beğenmemiş ve de yememiş olmama rağmen hemşire hanımın bu ifadesi gücüme gitmişti.
Ne demekti, lokal anestesiden dolayı yemek vermemek?
Siz benim kaç saattir o hafife indirgediğiniz ameliyatı beklediğimi biliyor muydunuz?
- Bilen bilmeyen de "Yenikent Devlet Hastanesi'nde " İskender Kebap" çıkıyor, maliyetini kurtarmıyor sanacak(!)
Ah be hemşire hanım; siz de, biz de neler biliyoruz bu yemek konusunda, öyle değil mi?
- Yine neyse diyelim, uzatmayalım...
Dediğim gibi saat 13.30 olmuş ameliyat sıram gelmemişti.
"Belki de bugün gelmeyecek" dedim kendi kendime...
Emanet kıyafetlerimi çıkarıp, tasımı tarağımı topladım.
Ve...
"Ben ameliyat olmaktan vaz geçtim, sizin için bir parmağım on derece, bilemediniz yirmi derece işlevini görmeyiversin" dedim.
İçimden de, "gören yerlerim sağ olsun..."
- Dua ettim.
Onlar mı ne dedi?
- Ne önemi var ki...