Saklambaç...

Buzu en çok ne kadar soğuk tutabilirsin ki? Virgül koyduğun anda durduruyorsun her şeyini… Ama?...

Ne kaldı, ya ne yaşandı ki?... Kırılıp tüketmeye sözleşmeli miydik?...

Cansızım, bitkinim bu ara… Huzur da sanki saklambaç… Cesaretim topuklarımdan damlarken… Ben eksiğim sebeplilerimle ama artık toplanmak istedim…

Sanki yapraklandım, canım sıkıldıkça döküldüm… Eksildikçe uyurken büyüdüm… Canım eksik, canım sıkıldı bu ara…

Özlediklerime değer bu yalnız kalışım… Ama kendime zaman tanıyanım sanki kalmadı artık…

Elimi tutar gibi…

Yaşımı siler gibi…

Hani ben yaşımdan büyüğüm ya, ama size hala ihtiyacım var gibi… hani sevgiliye de…

Çabalarken yeni güne umutlarım, oldukça gülüşüm bulut bulut… Bir şeyler eksik, içime sinmiyor?... Nedir ya kendim?...

Ben her şeyde başarılı değilim, siz kaldırdınız omuzlarımı… Eksikliğim dağınıklıktan mı ne?... Bak sinüzitten yine, ağlarken burnum bile yalnız değil…

Siz ne şeker şeydiniz… O şekerliği tutarken ellerimde sıkıca, niye düşürmeme izin verdiniz… Döküldük… Hepimiz ayrı ayrı sıkıntı duygulu… Oysa ne güzeldik biz…

Salıncakların 4 kişilikleri yine olsun parklarda… Bu sefer hep beraber sallanalım mı?...

Bak aklıma ne geldi annem… Hani gece yarısı Foça… Sabahı da Uludağ’ da… Babam seni sallarken o kış günü salıncakta, biz karşıdan çok olgun bakışlarla… Sizin çocuk duruşunuza, gülücük atardık Nur’la…

'LaL