- Kategori
- Siyaset
Saksıda gençlik!
Siz gençliği serada mı saksıda mı yetiştirirsiniz?
Bu güzelim Anadolu toprağında seradan saksıya bi geçiş dönemi yaşanamayacak anlaşılan. Otoriterler ataerkiller serada, liberal saksıda yetiştirmekten yana.. Sadece biz mi düşleriz doğal yaşama dönüşü...
Dindar hükümet dindar gençlik yetiştireceğim dedi… Vay kıyamet koptu…
Biz nerde yetiştik…
12 Eylül’de Lise 1. sınıfta idim. Ankara Ulusta, Merkez Bankası karşısı 1. Sanat…
Edebiyat öğretmenlerim ahlak, din, fen öğretmenlerim aklımdan geçti şimdi. Edebiyat öğretmenim Edebiyatı sevdirdi, müfredatında olmasa bile…
I. Sanat 12 eylül öncesi işgallerle boykotlarla nam salmış liselerden birisi idi. 12 eylülden sonraki 2 yıl boyunca okulun içinde jandarma bizi karşıladı. Kapı girişinde her gün ceketimizi ilikleyip kravatımızı sıkıp ense traşı kontrolü ile liseye giriyorduk.
Üçerli Sınıf sırası ile marşı oku, yoklama ve uygun adım sınıfa.. İçerik malum…
İ-pad dağıtan başbakan dindar gençlik yetirmeliyiz, tinerci olmasınlar diyor… Gençliğe bu sıralar pek bir ayar çekilemiyor başbakan da böyle bir çözüm üretiyor..
Bence gençliği serbest bırakın, onlara ücretsiz internet birer tane de laptop verin…
Seraları dönüştürmeyin, bilişim çağı gençliği saksıya bile sığmaz..
Barışzamanı/Hazar 2 yıl dershaneye gitti; hızlı soru çözme makinesi olmak için, sonra yaklaşık istediği bölümü tutturdu.. Hazırlığı geçmek için ise özel ders ve üç beş toefl sınavı daha geçti gençliğinden.. Sonunda 1. Sınıfa başladı… Bakalım ne olacak..
Kimse kimseyi eğitmesin, insanların hızlı öğrenmesine aracılık edecek kanallar açılsın..
Kendi için istediğini başkaları için de dileyen insanlar yetişsin…
İnsanı öğrenen insanlar yetişsin; ırkı, cinsiyet ayrımcılığını, şiddeti düşmanlığı bilmeyen.
KARANFİL SOKAĞI
Tekmil ufuklar kışladı
Dört yön,onaltı rüzgar
Ve yedi iklim beş kıta
Kar altındadır.
Kavuşmak ilmindeyiz bütün fasıllar
Ray, asfalt, şose, makadam
Benim sarp yolum, patikam
Toros, Anti-toros ve asi Fırat
Tütün, pamuk, buğday ovaları,çeltikler
Vatanım boylu boyunca
Kar altındadır.
Döğüşenler de var bu havalarda
El, ayak buz kesmiş, yürek cehennem
Ümit, öfkeli ve mahzun
Ümit, sapına kadar namuslu
Dağlara çekilmiş
Kar altındadır.
Şarkılar bilirim çığ tutmuş
Resimler, heykeller, destanlar
Usta ellerin yapısı
Kolsuz,yarı çıplak Venüs
Trans-nonain sokağı
Garcia Lorca'nın mezarı,
Ve gözbebekleri Pierre Curie'nin
Kar altındadır.
Duvarları katı sabır taşından
Kar altındadır varoşlar,
Hasretim nazlıdır Ankara.
Dumanlı havayı kurt sevsin
Asfalttan yürüsün Aralık,
Sevmem, netameli aydır.
Bir başka ama bilemem
Bir kaçıncı bahara kalmıştır vuslat
Kalbim, bu zulümlü sevda,
Kar altındadır.
Gecekondularda hava bulanık puslu
Altındağ gökleri kümülüslü
Ekmeğe, aşka ve ömre
Küfeleriyle hükmeden
Ciğerleri küçük, elleri büyük
Nefesleri yetmez avuçlarına
-İlkokul çağında hepsi-
Kenar çocukları
Kar altındadır.
Hatıp Çay'ın öte yüzü ılıman
Bulvarlar çakırkeyf Yenişehir'de
Karanfil Sokağında gün açmış
Hikmetinden sual olunmaz değil
"mucip sebebin" bilirim
Ve "kafi delil" ortada...
Karanfil sokağında bir camlı bahçe
Camlı bahçe içre bir çini saksı
Bir dal süzülür mavide
Al - al bir yangın şarkısı,
Bakmayın saksıda boy verdiğine
Kökü Altındağ'da, İncesu'dadır.
Ahmed ARİF