Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Şubat '12

 
Kategori
Siyaset
 

Saksıda gençlik!

Saksıda gençlik!
 

Siz gençliği serada mı saksıda mı yetiştirirsiniz?

Bu güzelim Anadolu toprağında seradan saksıya bi geçiş dönemi yaşanamayacak anlaşılan. Otoriterler ataerkiller serada, liberal saksıda yetiştirmekten yana.. Sadece biz mi düşleriz doğal yaşama dönüşü...

Dindar hükümet dindar gençlik yetiştireceğim dedi… Vay kıyamet koptu…

Biz nerde yetiştik…

12 Eylül’de Lise 1. sınıfta idim. Ankara Ulusta, Merkez Bankası karşısı 1. Sanat…

Edebiyat öğretmenlerim ahlak, din, fen öğretmenlerim aklımdan geçti şimdi. Edebiyat öğretmenim Edebiyatı sevdirdi, müfredatında olmasa bile…

I. Sanat 12 eylül öncesi işgallerle boykotlarla nam salmış liselerden birisi idi. 12 eylülden sonraki 2 yıl boyunca okulun içinde jandarma bizi karşıladı. Kapı girişinde her gün ceketimizi ilikleyip kravatımızı sıkıp ense traşı kontrolü ile liseye giriyorduk.

Üçerli Sınıf sırası ile marşı oku, yoklama ve uygun adım sınıfa.. İçerik malum…

İ-pad dağıtan başbakan dindar gençlik yetirmeliyiz, tinerci olmasınlar diyor… Gençliğe bu sıralar pek bir ayar çekilemiyor başbakan da böyle bir çözüm üretiyor..
Bence gençliği serbest bırakın, onlara ücretsiz internet birer tane de laptop verin…
Seraları dönüştürmeyin, bilişim çağı gençliği saksıya bile sığmaz..

Barışzamanı/Hazar 2 yıl dershaneye gitti; hızlı soru çözme makinesi olmak için, sonra yaklaşık istediği bölümü tutturdu.. Hazırlığı geçmek için ise özel ders ve  üç beş toefl sınavı daha geçti gençliğinden.. Sonunda 1. Sınıfa başladı… Bakalım ne olacak..

Kimse kimseyi eğitmesin, insanların hızlı öğrenmesine aracılık edecek kanallar açılsın..

Kendi için istediğini başkaları için de dileyen insanlar yetişsin…

İnsanı öğrenen insanlar yetişsin; ırkı, cinsiyet ayrımcılığını, şiddeti düşmanlığı bilmeyen. 

KARANFİL SOKAĞI

   Tekmil ufuklar kışladı
   Dört yön,onaltı rüzgar
   Ve yedi iklim beş kıta
   Kar altındadır.

   Kavuşmak ilmindeyiz bütün fasıllar
   Ray, asfalt, şose, makadam
   Benim sarp yolum, patikam
   Toros, Anti-toros ve asi Fırat
   Tütün, pamuk, buğday ovaları,çeltikler          
   Vatanım boylu boyunca
   Kar altındadır.

   Döğüşenler de var bu havalarda
   El, ayak buz kesmiş, yürek cehennem
   Ümit, öfkeli ve mahzun
   Ümit, sapına kadar namuslu
   Dağlara çekilmiş
   Kar altındadır.

   Şarkılar bilirim çığ tutmuş
   Resimler, heykeller, destanlar
   Usta ellerin yapısı
   Kolsuz,yarı çıplak Venüs
   Trans-nonain sokağı
   Garcia Lorca'nın mezarı,
   Ve gözbebekleri Pierre Curie'nin
   Kar altındadır.

   Duvarları katı sabır taşından
   Kar altındadır varoşlar,
   Hasretim nazlıdır Ankara.
   Dumanlı havayı kurt sevsin
   Asfalttan yürüsün Aralık,
   Sevmem, netameli aydır.
   Bir başka ama bilemem
   Bir kaçıncı bahara kalmıştır vuslat
   Kalbim, bu zulümlü sevda,
   Kar altındadır.

   Gecekondularda hava bulanık puslu
   Altındağ gökleri kümülüslü
   Ekmeğe, aşka ve ömre
   Küfeleriyle hükmeden
   Ciğerleri küçük, elleri büyük
   Nefesleri yetmez avuçlarına
   -İlkokul çağında hepsi-
   Kenar çocukları
   Kar altındadır.

   Hatıp Çay'ın öte yüzü ılıman
   Bulvarlar çakırkeyf Yenişehir'de
   Karanfil Sokağında gün açmış
   Hikmetinden sual olunmaz değil
   "mucip sebebin" bilirim
   Ve "kafi delil" ortada...

   Karanfil sokağında bir camlı bahçe
   Camlı bahçe içre bir çini saksı
   Bir dal süzülür mavide
   Al - al bir yangın şarkısı,
   Bakmayın saksıda boy verdiğine
   Kökü Altındağ'da, İncesu'dadır.

                            Ahmed ARİF

 
Toplam blog
: 444
: 1284
Kayıt tarihi
: 13.09.07
 
 

MB zengin kültürel bir eksen; düşüncelerimizin buluştuğu, tartıştığımız, birbirimizi etkilediğimi..