- Kategori
- İlişkiler
Samimiyetsiz samimiyet çılgınlığı
Daha yeni tanışılmıştır, hemen senli benli olunur, öyle ya hız çağındayız sizlerle kaybedecek vakit yoktur.
Aklınıza Murathan Munganın şu sözleri gelir 'ben sizin nereden seniniz oluyorum' demek istersiniz de diyemezsiniz, hadi diyelim ki dediniz.O canımlı cicimli arkadaş bir anda dumura uğrar da, size öyle bir bakar ki, sanki onun o güzel samimiyetini hiç hak etmemişsiniz de o size lutufta bulunmuştur.
Sokaklardan ordan burdan çekilmiş biçare hayvan resimlerini görürsünüz bazılarının sosyal paylaşım sitelerinden, altında notlar; hayvanlar için şunu yapalım bunu yapalım, bilirsiniz ama hiç bir samimiyeti olmadığını , çünkü kapısının önüne bir kap su bile koymamıştır hayatı boyunca.
Televizyonun düğmesine basmaya görün, karşınızda hayatla ve onun gerçekleriyle uzak yakın alakası olmayan insanlar, suratlarında sanal bir gülümseme ile iç parçalayıcı görüntüler eşliğinde size hayat dersi verirler, sinirlenir durursunuz da onlardan biriyle hasbel kader karşılaşılıp tanışıldığınızda; hayranlık ifade eden sözlerinizi esirgemezsiniz.
Haa bir de iltifatlarla donatılmış sohbetler vardır her konudan konuşulur pek bi iyi beceririz biliyormuş giibi ahkam kesmeyi, karşınızda ki de bilir bilmediğinizi lakin karşılıklı ego tatmini söz konusu olduğunda hiç bir yere varamayan bu göstermelik samimiyetle süslü konuşmalara alkış tutulur.
Elbette bunlar sosyal ve ekonomik standartlarımıza göre azalır ya da çoğalır. Ve hatta bazen çok ileri gidilir.
Misal bundan bir kaç ay önce izlediğim bir videoda ünlü ve gerçekten duyarlı, donanımlı olduğunu düşündüğümüz mizah ustası yılların tiyatrocusu, sinama oyuncusu, h.a ya bizim gibi entellektüeller dedi. Hep merak ettim ne kadar samimiydi... çünkü kendisi eminim gerçek anlamda entellektüel kime denir biliyordur.
Yani demem o ki bu samimiyetsiz samimiyet çılgınlığı sanki doğamızın bir parçası haline gelmiş gibi.
Farkına bile varmadan hepimizi içine çekip alıyor yavaş yavaş, bazen ben kendimden bile biliyorum maalesef...