Samsunun makus talihi değişiyor

Evet, evet Samsun değişiyor.

Gören gözlerle bakıldığında bunu anlamak hiç de zor değil.

Yıllarca görülen rüya nihayet gerçek oluyor.

Kimler bu rüyayla uyanmadı, kimler bu rüyayı gerçekleştiremediği için gözleri ardında gitmedi ki. Keşke birçoğu bugün hayatta olsaydı da görebilselerdi.

Samsun Büyükşehir olduğunda çoğumuz konuşup tartışmıştık.
Samsunun neyine büyük şehir denildi ki diye.

Yıllar bizi yanılttı.

Keşke bütün yanılgılarımız böyle olsa.

Her Samsunlu gibi bende iyi hatırlıyorum.

Fuara giderdik amma denize bakamazdık.

Her zaman suyun üzerinde kirli bir tabaka olurdu.

Kanalizasyon oradan denize akardı. Kokudan burnumuzu tıkardık.

Gel zaman git zaman bunlarda değişti.

Ünye sahillerini örnek verirdim. Hatta arkadaşlarla hafta sonu Ünye’ye gidip bir sahil gezintisi yapalım mı diye kararlaştırırdık. Sahilde yürümenin keyfine ancak orada varılırdı. Şimdi Ünyeliler Samsuna hayran. Nereden nereye.

Sahi bugünleri de görecek miydik. Nasibimizde görmek varmış, gördük işte. Ömrü olan daha neleri görür bilinmez.

Şöyle geniş bulvarlar. Binlerce aracı içinde yutan modern otoparklar. Okullar, köprüler…

Unutmadan hemen söyleyeyim.

Bu değişimin sadece farkında olan biz değiliz.

Başka illerden gelenler çoğunlukta. Özellikle Akdeniz’den gelenler. Akdeniz’den gelenler dedim. Onların sözleri bence daha önemli. Sahilden geliyorlar. Sadece sahili görerek. Göremedikleri daha neler var. Gördükleri bile büyülenmelerine yetiyor.

Bu gelişmelerin artık önü alınamaz. Bir defa başarıyı yakaladınız mı birbiri ardınca devam eder. Önce siz onu yakalamaya çalışırsınız. Daha sonra o sizin peşinizi bırakmıyor. Böyledir bu işler.

Her işin bir mimarı var. Bu işin de mimarı Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’dır. Kutluyorum.

Bakıyorum yapılacak hizmetler değişimler bilboardlara asılıyor.

Sanıyorum zamanla buna da gerek kalmayacak. Yapılan hizmetler anlatılması gerekeni anlatıyor.

Artık dillerin susup gerçekleştirilenlerin konuşma zamanı.

Ben gözlerim açık Samsunu hem dinliyor hem de görüyorum.

Şimdi sıra nerede mi? Biz de yani vatandaşta. Sadece görünümün değişmesi yetmez.

Vatandaşın da kültürüyle davranışıyla bu değişime ayak uydurması şart. Bunun hazırlığı da şimdiden yapılmalı.

Sonra vakit çok geç olabilir.

Ha bir şey daha ekleyeyim.

Her değişim sancılı olur.

Artık buna da katlanmak gerek.

Neydi o meşhur söz; Durmak yok yola devam…

Aynen öyle.