Sanal 1 Mayıs kutlaması...

Televizyonun başında 1 Mayıs kutlamalarını izlerken, bir yandan da sanal olarak kutlamalara katılıyorum.

Sanal olarak 1 Mayıs kutlamalarına nasıl katılım olur demeyin! Geçersiniz bilgisayarınızın başına, ülkenin getirildiği durumu anlatan kısa bir yazı kaleme alır, yayına gönderirsiniz.

Bu aslında 1 Mayıs kutlamalarından ziyade, kutlamalara katılanlara sıkılan biber gazı ve polis panzerlerinden, TOMA’larından sıkılan suyu görsel olarak, işkence gibi izlemektir.

Neyse gelelim 1 Mayıs 2015 tarihinde ülkemizin haline…

1 Mayıs İşçi ve emekçilerin birlik, dayanışma, hak ve özgürlükler için mücadele günüdür. İşçilerini, emekçilerini, çalışanlarını baskı ve zulüm altında tutmaya çalışan, onların hak arayışlarına karşı devletin güvenlik güçlerini seferber edenlere karşı 1 Mayıs bu yıl daha da görkemle kutlanacak(!)

Nasıl mı?

Polisler daha fazla biber gazı ve boyalı su ile kutlamalara katılanları yıkayacak, sonra da gözaltına alınarak, belli bir süre sonra serbest bırakılacaklar.

Oysa kutlamalara katılanlar, demokratik haklarını kullanıp, kanunsuz bir eylem yapmamaktadırlar. Asıl kanunsuz eylemi kutlamalara katılanlara polis yapmaktadır!

Gelelim ülkemizden insan manzaralarına: 6 milyon 200 bin işsizin bulunduğu, günlük 10 TL’nin altında bir gelir için 1 milyon 500 bin kişinin çalıştığı, 16 milyon insanın yardımlara muhtaç kaldığı, çalışanlarını güvencesiz ve güvensiz bırakıldığı bir ülkede 1 Mayıs’ı kutlamak bir görevdir.

Dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 1334 TL, yoksulluk sınırının ise 4 bin 344 TL olduğu, buna rağmen insanların 949 TL’lik asgari ücretinden vergi alındığı, sigorta primlerinin düzgün yatırılmadığı, buna karşılık, Türkiye %1’nin üretilen zenginliğin %54’ünü aldığı bir ülkede 1 Mayıs’ı kutlamak bir görevdir.

İşçi ve emekçilerimizin 1 Mayıs Bayramını kutluyor,

Geçmiş 1 Mayıslarda yaşamlarını yitirenleri saygıyla anıyorum.