Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

06 Mayıs '07

 
Kategori
Bilgisayar
 

Sanal dünya

Sanal dünya
 

Karşımızda yabancı bir insan. Bilmediğimiz, tanımadığımız belki de hayatımızda bir kere bile karşılaşmadığımız bir kişi. Belki arkadaşlık sitelerinde, belki de bir tavla oyununda tanışıyoruz. Ya da tesadüfen telefon ya da elektronik mektup vasıtası ile... Önemli de değil nerde ne zaman tanıştığımız. Önemli olan bu sırlı perdenin arkasında iletişim kurduğumuz bir yabancı. Sadece insan olduğunu bildiğimiz ama huyunu suyunu bilmediğimiz bir garip fert. Hızla internet'in yayıldığı bir zamanda, sanal dünya ile o kadar yoğrulmuşuz ki, artık arkadaşlıklarımız kelimelere bağlı olmaktadır. 'Merhaba' ile başlayan ve kelimeler ışığında tanımakta olduğumuz bu kişiler gün geçtikçe daha da girmekte hayatımıza.

Karşımızdakini sadece kelime hazinesi kadar tanımaktayız. O ne dese ya inanacağız ya da içimizde ona dair şüpheler olacak ama yine de koparamayacağız iletişimi. Çünkü nedense garip bir zevk alma tadındayız karşımızdakinden. Aslında o anda kim olduğu ya da kelimelerin aydınlatıcı bilgiye sahip olması da gerekli değildir o kadar, sadece bir paylaşım içinde olmak yeterli. Hiç bilmediğimiz o insanla öyle şeylerden bahsederiz ki, bir anda bir bakarız bir sürü şey anlatmışıszdır; hayatımızın en gizli yönleri açığa vurulmuştur.

Bir yabancı ile konuşmak bazı yönlerden daha mantıklı gelir değil mi? Bazen tanımadığımız insana birçok saklı şeyleri anlatabiliriz, neden mi? Onun bir yabancı olduğunu bilmek rahatlatır, bize ne zarar verebilir ne de kötü şeyler planlayabilir. Bu yönü ile rahatlatıcıdır.

O kadar açız ki, arkadaşlığa; normal yaşantı belki de sanal dünya kadar mutlu etmiyor bizi. En yakın arkadaşımız oluverir kelimelerin aydınlattığı bilinmez kahramanımız. Hele karşı cinslerle mutlak bir yakınlaşma, ve hoşlanma gibi olaylar da baş gösterir.

Normal yaşantımızda olan kişilerin değil de nedense sanal dünyadaki bu kahramanlarımızın bizi beğenmesi ve bizlere gerçek sandığımız bir sürü iltifatları sıralaması hoşumuza gider. Ruhumuzu okşar adeta. Bedenimiz sanki onun kelimeleri ile yerini bulur. Hiç tanımadığımız, belki de görünce hoşumuza gitmeyecek birine bile aşık olabiliriz, ki eminim bu durumda olanlar da var. Sanal dünya, gerçek dünya olmuş bir bakıma.

Eminim, işlerini çabuk bitirip internet'in başına oturmak için sabırsızlanan, bilmediği kahramanına karşı özlem duyanlarımız az değildir. Her gün daha da bağlanıyoruz bu tek dişi kalmış canavara. Gerçek dünyada yaşanmayan bir sürü şey yaşanabilir hem de acısız. Mesela evli bir erkeği düşünelim; gerçek dünyada güzel bulduğu birine karşı ilgi duysa ve aldatsa karısını mutlak bir yerde patlak verir ve duyulur bu aldatışı oysa sanal dünya da çok rahat yaşanabiliyor. Hiç görmediği kadınla kelimeler doğrultusunda sevişen bir erkek. Eşi yerine sırlı perdenin arkasındaki kahramanı ile meşk etmek evli bir erkek için oldukça zevklidir. En gizli yerine dokunur karşısındakinin kelimeleri ile, en mahrem sahneleri hayal eder ve kelimelere dökerek karşısındakinin başını döndürür.

Sevgilisiyle ekran arkasında birini daha idare edebilir bir bekar erkek de. Sevgilisiyle evlenmeden yaşayamayacağı şeyleri bu perde arkasında yaşar farklı bir kadınla.

İlgi ve şefkate o kadar ihtiyacımız var ki, buradan gelecek ilgi mest edebiliyor. Bir bilgisayar ekranı dediğimiz ufacık gibi görünen ama boyutu itibariyle o kadar da geniş bir pencere.

Her gün mahkum olmaktayız, her gün tanımadığımız kişilere ilgi beslemekteyiz, her gün kanmaktayız sanal canavara...
kkadak

 
Toplam blog
: 74
: 546
Kayıt tarihi
: 21.04.07
 
 

1980 doğumluyum. Kamu Yön. Bölümünde okumaktayım.. Kelimelerle oynamak en büyük zevkimdir. Kelimele..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara