SANATTA MUTLULUK

Yeteneğinin farkında mısın, neden bu kadar güzel eserlerini bu fiyata veriyorsun? Diyenlere, düşünenlere cevabımdır;

Üretiyorum, günde 14 saat çalışıyorum. Yaptığım eserlere çok büyük rakamlar isteyip birkaç kişinin mutlu olmasını sağlayacağıma, çoğunluk bir kesime (halka) hitap etmek kendimi inanılmaz derecede ruhsal olarak rahatlatıyor.

Üretiyorum ve satıyorum ki; tuval imal edenleri, bunun şasisini yapanları, tekstilcileri, çerçevecileri, sanatsal malzeme satanları, devlete ödediğim vergileri, elektrik, su, doğalgaz, telefon ve internet gibi giderlerimle dolaylı olarak ekonomiye katkı sağlıyor ve dolaylı olarak destekliyorum.

Her şeyden önce eserimin girdiği evlerde bir kez de olsa hakkımda; sanatım, hedeflerim ve fikirlerim tartışılıyor. (15 yıl sanat camiasına bunu anlatamadım.)

Hiçbir şey yapmasam bile ürettiğim eserimin karşısına geçip hayallere daldırdığım insanların manevi hissiyatının tadına varıyorum.

Gelelim en önemli meseleye.

Benden eser alsın veya almasın; bu uyguladığım strateji sayesinde beni çoğalarak takip eden genç sanatçı arkadaşlarıma ve diğer takipçilerime sanatla ilgili düşüncelerimi, hedeflerimi, olması gerekenleri ve yapılan yanlışlıkları anlatma imkânı yaratıyorum. Bu yüzden takipçi sayım artıyor, sesim daha çok duyuluyor. Gençlerin ve halkın sanatla ilgili bilinçlenmesini sağlıyorum. Bundan daha büyük mutluluk olabilir mi? Ama şunu biliyorum ki, ‘’Ben bir şey değilim ve haddimi biliyorum’’

Her şey maddiyat değildir. Bu soruyu soranlara şimdi ben soruyorum;

Sanat pahalı olursa sen bunları yaşayabilir, yaşatabilir misin?

Keyifli geçsin gününüz...