- Kategori
- Deneme
Sanma ki …

Benden
Bahar gelmişti sözüm ona ama güneş saklandığı yerden çıkmamıştı yol boyunca.
Yağmur hızını azaltmadan devem ederken güneşin saklambaç oynadığı yerden çıkmadığı bir akşamüzeri geldim o sürgün yerine, Bodrum’a.
Yokuş başına geldiğimde balıkçının sözlerinin yer aldığı tabelayı her zamanki gibi yüksek sesle okuyup “merhaba” dedim.
“Yokuş başına geldiğinde Bodrum’u göreceksin, sanma ki sen geldiğin gibi gideceksin. Senden öncekiler de böyleydiler, akıllarını hep Bodrum’da bırakıp gittiler”
Ve ardından, bembeyaz evleriyle çevrelenmiş masmavi koyla buluştu gözlerim. Mavinin, beyazın, begonvilin insanı büyülediği yere kavuşmanın heyecanını yaşadım.
"Eh nihayet yokuşun tepesine gelmiştik. Yüreğim çarpıyor. Tepedeki bir dönemeci dönünce, şırrak, gurrr diye Arşipel'in koyu, çividimsi mavisi ölçülmez açıklıklara kadar yayılıverdi. Durduğum tepeden sonsuzluğu seyrediyormuş gibiyim.
Halikarnas Balıkçısı, sürgüne gittiği Bodrum'u ilk kez gördüğünde hissettiklerini böyle anlatmış.
*
İşte sürgün yerimi seçmiştim ben de.
Kendi kendime vermiştim bu sürgün kararımı.
Gönüllü bir sürgündüm evet, sözcüğün her anlamında.
Yağmurlardan sonra çıkan güneşlerde buldum kök salacağım bahçeyi.
*
Ve ayrıldığımda yağmurlardan sonra toprağa tutunan bir sürgündüm Halikarnas balıkçısının sürgün yerinde.. Kök salmaya başlamıştım bile..
Koyu mavilerde kopan fırtınaları seyredeceğim bir cam, çiçeklerimi yeşerteceğim bir bahçe ve kendim olabileceğim bir çatı bırakmıştım bu seferki ayrılığımda…
*
Nisan 2013 / Kurşun