- Kategori
- Şiir
Sapa Yol

bir sapa yol
ince telden çalan bir saz
hiç susmamış aç, öksüz bir kalbin yarasına değebilir
zaten yürekler ya kendisi gibi huzursuz yollarda
ya da birkaç notada sahte de olsa can bulur
üzülmeyi bıraktık
sevmeyi, ağlamayı bıraktık da,
beklemeyi bırakmak
umudu ve istemeden incitmeyi
öksüz kalpleri
sırf biz olduğumuz için sırf yapamadığımızdan
sevmeden sevilmeyi beklemek delice ve o denli boş yere
belki de bu sözlerin hepsinin sebebi,
bir sapa yolda elimde notalardan bir demet sana ulaşmak isteğiyle
sen kim misin? benim doğduğum dünyada adın da cismin de yok
sana sevda derler de unutana mezar kazarlar
haberi dahi olmaz kimsenin ya bilmeden karşı koyar benim gibi
arar bir ömür boyu bir kalıntı ruhunda
kimi ki bu kimileri binlercedir
öylesine kıvrılıverir yirmi beşinde
bembeyaz kefene benzer bir kıyafetle elinde batıl bir çicekle
yahut kendine biçilen sonsuz karanlık hise benzer simsiyah bir örtüyle
ve en berbatları vardır ki bin bir renk giyer ruhuna inkarına yalan kahkahalarla
oysa hepsi boşuna
o domuz sürüleri
pohpohlamalar
gülüşler
sadece bir bakış yetecekken
ölümü de ölümsüzlüğü de
iki kişilik yapmaya