- Kategori
- Psikoloji
Şarap aleviydi gece

Şarap aleviydi gece
Şarabımın rengi gibi lal rengi gözlerim ve dudaklarım ilk dokunuşlardaki gibi titrek.. Saçlarım usulca omzuma dökülmüş, her teli birbirinden habersiz.. Ürkek... Sevdalar yüreğimi çaldı şarap renginden.. Koca kıvrak bir kadehden.. Gözlerimi kırmızıya boyadı ve sessizlğimi ağıtlara yaktı rengi.
Şarap tatlanıyor kaldıkça koca geniş kadehde, ve hatırlıyor birbir mazidekileri.. Yaşanmışlıkları, anları...
Gözlerdeki yeşil bakışlar çevreliyor yüreğimi, acıyorum, kanıyorum ve istemeden kanatıyorum.. Yüreğim derinlerde, bir türlü çıkamıyorum, boğuluyorum..
Gecenin üç buçuğu sabah. Penceremdeki soğuk vuruyor tenime, ürperiyorum.. Her yer sessiz, sakin bir liman havası var dizlerimde ve ben yine üşüyorum.. yine deniz, yine gece.. Martılar uyumuş olmalı şimdilerde. Acaba onlarda düşünüyormu böyle hissettikleri, özlem duydukları kavuşulmayan sıcaklıkları...
Deliriyor yüreğim, kaçıp da kurtulası geliyor.. Olmuyor.. Soğuk sular vuruyor yüzüme ben yine de ayılamıyorum.
Ellerim tütün kokuyor, geceyi yine deniz mavisine bağlıyorum..
Geceler hırçın asi karadeniz,
Yokluğunda boyuyor geceyi maviye.
Uyuyor gözlerinde martılar,
Habersiz, sessiz, kimsesiz..
Bir ezan sesi duyuluyor o işlemeli camiden..
Surlarına vuruyor yalnızlığım..
Ben, sen....yüreğim
Yine bu ayyaş gecelerde üşüyor..
Arkasında sadece kanayan iki göz ...
Susuşlarım artık maviyi bile göremiyor..