Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mayıs '10

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Sarı, sıcak turuncu aşk...

Sarı, sıcak turuncu aşk...
 

netten


Kapılarının ardına kadar açık olduğu şeffaf bir yürek, öylece olduğu gibi yalansız, dolansız olsun. Bir gün olur da yaralarsa iki deli yürek birbirini, yaramız daha kabuk bağlamadan, kolayca kapanıp, iyileşsin istiyorum. Bu kalp, seni olduğu gibi senle yaşamak istiyor.

Ne yağmurdan etkilensin sevdamız, ne de rüzgardan. Ne çok sıcaktan erisin, tutkulu olan aşkımız, ne de buz kesmiş olsun yüreğimiz. Dört mevsimin karışımı olsun bizim sevgimiz. Tıpkı senle, ben gibi.

Ağaçlar, dalından dökerken bir bir yapraklarını sarı, turuncu olur ya bir anda toprak üstü. Kapalı havaya inat, renklendirir ya o sarı, sıcak ve turuncu yapraklar güzelim güz mevsimini. Sende öyle renklendir benim dünyamı sevdiğim. Benim kasvetime inat sarı, sıcak ve turuncu ol. İşte o zaman ne de güzel yakışır aşkımıza güz mevsimi. Ayrılıkların simgesi olsa da yaprak dökümü, sen ve benim buluşma yerimizdir, ağaç altı güz mevsimi.

Hani bazen, gökyüzü dökerken yağmurlarını acımasızca kavga eder gibi döker ya, işte öylesi zamanlarda ben de kendimi bıraksam deli gibi yağan yağmurun altına, seninle raks eder gibi dönsem, sen de peşimden koşup kovalayan, koruyan şemsiyem olsan en renklisinden. Yağmur dindikten sonra oluşan gökkuşağım olsan, güneşin kara bulutları yararak gülümsediği anlarda, bende senin renklerinde kaybolmak için ardından koşanın olsam. Sonra renklerin kaybolurken gözden bir bir, benide alsan yanına uzaklara taşısan senle.

Aşk penceremin aralığından sızan, buram buram kokan ilkbahar da müjdeli haberim olurken sen, bende en çok sevdiğin çiçek olasam. Koparmadan dalımdan, incitmeden koklasan beni. Yapraklarım da gezinen uğur böceğim olup. Fısıldasan yapraklarıma beni ne kadar sevdiğini aşk böceğim.

Kar ile kapanan yeryüzüne inat, beyaz örtünün altından çıkan kar çiçeğim olsan. Lapa lapa yağan karın altında yapılan kardan adam olurken ben, sende beni sarıp sarmlayan atkım olsan. Bana dokunduğun anda, aşkının beni nasıl da eritip su haline getirdiğini görsen.

Yaz aylarında ağaç dallarımdan sarkan meyvelerim olsan. Meraklanma ağır gelmez ağırlın bana. Yeter ki koparmasın kimse seni benden. Zamanı geldiğinde koparılmazsa meyveler çürür derler. Bilmezler ki çürütmem oysa ki ben sevdiğimi kopartmasalar keşke seni. İşte bu yüzden sevmem belki de yaz mevsimini. Her yaz kaçarsın benden. Belki de başka mevsimlere dersin, oynarsın benle saklambaç oyununu. Dallarımda saklanan munzur çocuk olursun bazen de.

İşte böyle olur benim dört mevsim sevdam, seni düşündüğüm düşlerde. Bazen olurum kara kışın, bazen de olurum yağan yağmurun. Kah düşerim dalından güzün, kah çiçek olur açarım baharında.

Sevgilerimle...

 
Toplam blog
: 164
: 4548
Kayıt tarihi
: 26.03.08
 
 

Hayatı sevmek ve düzgün yaşamak isterken bulurum kendimi. Yaşamın bana verdikleriyle yetinmeye çalış..