- Kategori
- Ben Bildiriyorum
Sarkıt Oluşumlar
Sarkıt Oluşumlar
Kalsit tüpler
Mağara Bilimci Fikret Karpat:
“Mağaraların oluşumunda bizim tabirimizle soda tüpleri olur.”
“Soda tüpleri nedir hocam?”
Fikret Karpat:
“Sarkıt oluşumlarının ilk halleridir. İçleri boş olur ve uzundurlar. Birde saydam olurlar. Kalsit tüplerinden oluşurlar diyebiliriz. İçerisinde bulunan su damlacıkları tüpün içinden aşağı akarlar. İçindeki CO2’i mağara atmosferine bırakarak çökelmeyi hızlandırırlar. CaCO3’ın bir kısmını bırakırlar. Bu ince soda tüpünün ağzına eklenir ve aşağıya doğru uzama gelişmiş olur.
Sarkıtlara gelince bunlar hani kışın çok soğuklardan buzlar sivri olarak aşağılara sarkarlar ya ayni onlar gibi düşünün işte öyle olurlar. Tabi çatılardan aşağılara çok uzun olmazda mağaralarda çok uzundur.”
Selim Yalçın:
“Hocam siz Arkeologsunuz ama aynı zamanda da mağara bilimcisisiniz.”
“Evet.”
“Onun için soruyorum. Şimdi siz çok uzun dediniz ya mesela ne kadar uzun?”
“Onlarca metrelere ulaşanları vardır. Bakın bu gördüklerimizde sarkıtlar. Uzunluklarına baksanıza…”
“Gerçekten, üst üste gelmişler.”
“Bunların birde enine kesitlerinde yuvarlak, elipsoit, yivli şekilleri de vardır. Boyuna kesitleri ise koniktir.”
“Konik hocam, şeydi değil mi? Hay Allah anlatamadım.”
“Tabanı daire biçiminde olan bir koninin bir düzlemle ara kesiti:
çember, elips, hiperbol ve parabol birer koniktir. Bu bizim resmi anlatımımız tabi…”
“Tamam. Hatırladım zaten. Evet… Gözlere muhteşem bir ziyafet olmuş ama bu olana kadar!”
“Tabi çok zaman gerekiyor bunların bu hale gelmeleri için… Düşünün bir kere:
Bir sarkıtın şekli, boyutları, bileşimi ve yüzey dokusu pek çok etkene bağlıdır… Neler oluyor mesela şöyle açıklamak gerekiyor; damlanın oranı, hava dolaşımı, buharlaşma, nemlilik, sıcaklık, çözeltinin derişimi, hidrostatik basınç, karbondioksitin kısmi basıncı ve çözeltideki pislikler sarkıtın nasıl oluşacağını belirler.”
Suna Baydaroğlu:
“Bunlar sizin tabirleriniz biz anlayabildiğimiz kadarı ile çok uçun zamanlar alıyor.”
“Doğru. Asırlar. Ayrıca Dikitler de var, mağaralarda. Bakın şurada gördükleriniz.”
“Onlar hocam.”
“Onlarda sarkıtlardan damlayan sularla oluşabildikleri gibi tavandan damlayan sularla da oluşurlar.”
“Neler var neler?”
“Tabi. Sütunlar var mesela…”
“Sütunlar mı?”
“Tabi. Bunlarda diğerlerinden farklı oluşmazlar aslında. Bazen dikit bazen sarkıt olarak başlarlar oluşmaya… Burada önemli olan; Sarkıtla, dikitin birleşmesidir. Şurada gördüğünüz şu muhteşem oluşumda böyle olmuştur işte…”
“Vay-vay-vay…”
“Gerçekten doğanın mucizeleri bunlar.”
Timuçin Akyol, Atlas Hanıma gülümseyerek baktı.
“Atlas Hanım, bize mucize dediğiniz bunlar mıydı?”
Atlas gülümsedi.
“Değildi Timuçin Bey.”
Nazan Şara Şatana – TAŞLAR KIYAMET Kitabından