Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Haziran '10

 
Kategori
Güncel
 

Savaş Tacirlerinin Suratlarına Şamar Vurmak İstiyorum

Savaş Tacirlerinin Suratlarına Şamar Vurmak İstiyorum
 

Yarını düşünürken, içimdeki hüznün isyanıyla savaş tacirlerinin gözlerine bakmak istiyorum Ve içimdeki hüznün dalga boyundaki şiddeti, savaş tacirlerinin suratına şamar olarak insin istiyorum. Yüzlerine haykırayım “be utanmazlar” diyerek.

Yarını düşünmek mi?

Düşünecek bir tek hal kaldı mı yarına dair? Memleketin dört diyarına yayılacak gencecik insanların cansız bedenleri. Mazlum analar, mazlum babalar, gözleri yerlerde gezen yavuklular acılı gözyaşları ile ağıtlarını yakacaklar, bedenlerini taş duvarlara vuracak, başlarını iki ellerinin arasına alarak ağlayacaklar. Kinayesizce…

Kimisi usul usul duvar dibine çömelerek ağlayacak. Kimi tehditlerini savurarak gözpınarlarında seller akıtacak. Ve devletin o büyük, o kudretli paşa beyleri ve siyasi zangoçları taziye sunacaklar ve kanları yerde kalmayacak martavalını memlekete yapay tarafından haykıracaklar.

Koca bir otuz yılımız, bu sahnelerin zihinlerimizde açtığı derin yaralarla geçmedi mi? Koca bir otuz yılımız, devlet erkânı ve o erkânın kıyısından nemalanma çabasında olanların yalana ve talana dayalı söylev ve demeçleri ile geçmedi mi? A dostlar, değişen ne oldu?

Sabahın o ilk saatleri ile Akdeniz sıcağında, gecenin rutubetli havasına yenik düşerek, yarı uykulu halle ayağa dikilip, bilmem kaç Anadolu gencinin daha kara toprağın bağrına yapışacağını öğrenerek güne başlamanın yarattığı acının tarifi bilmemki nasıl yapılır? Ama bildiğim bir şey varki, bu acıyı mazlumlara yaşatmakta sakınca görmeyenlere bol sinkaflı tarafından iltifat yağdırmak sevap hanemize hayli kabarık artılar ekleyecektir.

“Buda olmazki” diyerek, gazete ve ekranlara şoka dair görüntüler yansıtıp, “ne idüğü belirsiz” diye dalgaya alınan o “açılım” denen her neyseyi hafife almamış olsaydı bu memleketin paşa, bey ve modern zamanların basın amigoları, emin olun o tarihten bu zamana, kara toprağın bağrına bu kadar insanı göndermezdi bu memleket. Bunca insan yaşamlarına devam eder ve yaşamdan ayrılanların yarattığı acı ile kan, kin ve nefret tohumları atılmazdı bu memleketin mazlum insanlarının zihinlerine.

Bu sabahın, o kasvetli havasına sevinin. İstediğinizin bu olduğu malumda, o bakımdan ifade ettim bu yöndeki meramımı. Zira siz gibilerin, yani bu memleket insanının kanı üzerinden vatan edebiyatı savuran üfürükten teyyareler, size söylüyorum, sevinin. İstediğiniz buydu. Bu sayede var olacaksınız. Memleketin gencecik mazlum çocukları ölecek ve siz çekeceksiniz söylevinizi gencecik çocukların kahramanlıklarına dair. Nasılda şehadet mertebesine ulaşmış olmalarından ötürü demler vuracaksınız. Ve bu zihniyet dünyasının ve bu zihniyet dünyasının pazarlamasına soyunan düzenin ideolojik aygıtlarının satış pazarlama uzmanları, timsah gözyaşlarını dökecekler orta yere. Gözyaşları İbrahim Tatlıses kıvamından öteye gitmeyecek pek tabiki. Ve hep bir övüncünüz olacak “bir fazla terörist öldürdük” inancınız… Hep bir fazla öldürmenin mutluluğunu yaşayacaksınız değil mi? Yaşayın…

Halkınıza karşı tek övünç kaynağınız bu olacak. Sadece ama sadece bir fazla terörist öldürmek. Ama hiçbir şeyi çözememiş olmanız, çözmek adına atılan birkaç küçük adımıda küçümseyip, verdiğiniz sözleri buhar ederek sabote etmeniz utancınız olmayacak değil mi?

Medyanızın amigoları gümbür gümbür moral tazeleme operasyonuna soyunmuşlar zati. Savaş jetlerimizin dağı taşı nasıl bombaladığından demler vuruyorlar. Sahi savaş jetlerimiz ilk kez mi bombalar yağdırıyor sınırın öte yakasınada, o yeni atılan bombalar sonrasında zil takıp oynayacaksınız. Ne oluyordu en nihayetinde? Bombalar savrulup, börtü böcek öldürülürken ve doğa onca tahribata uğratılırken, neler çözülüyordu? Ahha işte her şey meydanda. Mal meydanda savaşın ekonomik tarafından tüccarları. Koca bir otuz yılı bıraktık gerisin geri. Bu zihniyet dünyasının ürünü olan bombalama faaliyetleri ile pardonda yani ne çözüldüde, halen övünçle, kıvançla bahsediyorsunuz bu bombalama faaliyetleri üzerine?

Biz evet biz ve biz gibiler, yani memleketin gerçek sahibi olan bizler, bitsin bu ölümler istiyoruz. Bu memleketin dört diyarına yayılacak gencecik insanların cansız bedenlerini görmek is-te-mi-yo-ruz. Sırf siz egolarınızı tatmin edin diye sizlere verecek canımız kalmadı. Sırf siz martaval okuyasınız diye sizin keyfiyetinize insanımızın canını vermek istemiyoruz. Sizin üfürükten vatan edebiyatınız uğruna gençlerimizi kör kurşunların hedefine koymak is-te-mi-yo-ruz. Ve artık bizim karşımıza çıkarken, ne olur şu bombalama gibi her defasında denenipde başarısız olmuş operasyon faaliyetlerinizin bir tekrarını bize anlatmayın. Zira artık bu halkın tescilli tarafından aptal yerine konması anlamı taşıyor bu davranış biçimi. Yani anlatamadıysam tekrar kara kalemle meramımı çakayım buraya. Biz bombalama gibi bir takım çözüm olmamış uygulamalarla tekrar kandırılmak istemiyoruz. Bu palavralarla gençlerimiz ölüyor, bu palavralarla paralarımız, ürettiğimiz ekonomik gücümüz, silahlara, bombalara, savaş jetlerine gidiyor.

Yazık değil mi?

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..