Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Kasım '16

 
Kategori
Deneme
 

Savaşın terörün nedeni dünyada adil bir bölüşüm olmadığı için, herkes payını istiyor

Savaşın terörün nedeni dünyada adil bir bölüşüm olmadığı için, herkes payını istiyor
 

On binlerce yıldır insanlık bu aç köpeklere çözüm bulamadı, bulamıyor.  Adama 10 bin yetiyor 10 trilyonum olsun diyor. Hakkıyla elde et 100 trilyonun olsun (gerçi napacaksın bu kadar parayı da) Gücü yetmiyor ya da niye uğraşayım ki diyor çalıyor.

Aç köpeklere ne yapılır, bilmiyorum ki.  Her ülkede, her yerde milyonlarca var. “Zengin olmak benim hakkım” diyor. “Bir kişinin 28 milyar doları olur mu, çalışmakla olur mu bu” diyorsun. “Olur, ben yapıyorum; inanmazsan kontrol et” diyor. Kimi nasıl kontrol edeceksin?

Kerim Korkut kuracağı düzende bunların ümüğünü sıkıyor, ümüğünü. Alnınızdan ter akmadan 1 kuruş kazanamıyorsunuz Kerim Korkut düzeninde. Hem de zor kullanmadan, demokrasi çerçevesinde. Ama koyun bu adam, senin arkandan gelmiyor. Çünkü o da çalıyor. Çalamasam da ileride belki çalarım diyor.

Gerçeği gören okumuş kültürlü insanlar “Kerim Korkut kim?” diyorlar, etiket arıyorlar; kendileri etiketli ya! S…et Kerim Korkut’u! Yazdığına bak! Uymazsa çöpe at, “hadi oğlum evine” de. Bakmak için bile referans arıyorlar!

Din, mezhep, töre… Kerim Korkut’u assanız doğruyu söyler. Bugün dinin faydasından çok zararı var. Doğruysa bile istemiyoruz! Böyle kurtulmak istemiyorum ben ya! Din yoksa biz de yokmuşuz! Yok olalım; böyle sanki var mıyız? Bir dinin amacı insanları öldürmek olabilir mi ya!

Dinle, mezheple, töreyle falan işi olmayan kimselere bakınız, bu kadar kötülük var mı? Nerede din var orada savaş var. Din insanlık için bela! Tanrı bu gidişle cennetine cehennemine koyacak kimseyi bulamayacak. Biz Allah’ı severiz. Kuran’a da bağlı olabiliriz. Ama bu kadar zulümden bu kadar kötülükten sonra Allah’tan da Kuran’dan da soğuduk. Din olmadığı için böyle diyorlar ama din var olduğu için böyle sanki.

İnananlar için dünyanın bir köşesinde ayrı bir ülke kuralım. Ve din, mezhep, töre gibi şeyleri dünyanın gündeminden kaldıralım. İyi kul olmak için ölü kul olmak gerekiyor herhalde! Dünya böyle kan gölüne dönmeye devam ederse bazı ülkelerde dini yasaklama bile gündeme gelebilir ki haksız sayılmazlar!

Ve insanların haklarının verilmemesi… Bu nedenle dökülen kan helal kan! Ver hakkımı kardeşim! S… git. Hakkımı vermezsen her şeyi yaparım! Her şey mubah, her şey meşru! Gücü elinde bulunduruyorsun, hakkımı gasp etmiş vermiyorsun. Ne yapacağım ben! Kölen miyim senin!

Kerim Korkut düzenlerinde bu konunun çözümüyle ilgili olarak işte insanların kazandıkları, elindekilere dokunulmuyor; fakat toprak kimin üzerine tapulu olursa olsun tüm insanların eşit yararlanmasına sunuluyor. Başka bir çözüm yok çünkü. İnsanların kazandıklarını ellerinden alamayız. Toprağı insanlara vereceğiz, onlar da kazanacak. Toprak herkesi bol bol doyurur. Bu dünya herkese yeter.

Bölüşüm insanlığın binlerce yıldır çözemediği bir sorun. Tanrı evreni yarattığında bu sonsuz dünyalarda yaşayacak canlılara şüphesiz eşit bir paylaşım öngörmüştür. İskoçya senin, And Dağları benim; Çinliye bir kulübe, kör zenci dilensin. Semavi dahi deseniz böyle bir bölüşümü öngören inancı reddediyorum.

İnsanoğlunun karşı koyamayacağı tek şey ilahi güçtür. Bunu bilen vahşi köpekler bölüşüm kanunlarını ve eşitlik ilkelerini dine dayandırmışlardır. Ayetlere göre herkesin yaşadığı dünyada kendisine verilen rızık kadar hakkı vardır. Bu, dünyayı tek başına yemek isteyen aç köpeklerin elini güçlendirmektedir. “Senin malın mülkün neden fazla?” dediğinde “Allah bana bu kadar vermiş” diyor. Allah’ın kime ne verdiğini bilemeyiz. Ama işte ne fark eder, seni beni kandırıyor ya. Din, iman, Allah deyince neden küt diye boynumuzu eğiyoruz? Biz Allah’a boynumuzu eğiyoruz ama şeytan da bundan yararlanıyor. Hakkı kullanarak haksızlığı kabul ettiriyor.

Hocanın sakalının altına gizlenerek ayetleri çarpıtıp menfaatleri doğrultusunda fetva verdirenler şunu bilsinler ki Korkut ayaklarının çamuruyla camiye girer ve yakaladığı şeytanları kulaklarından asar! Şunlara bak şunlara! Allah’ın rızkı buymuş. Kimine kuru ekmek, kimine bal börek.

Bölüşüme itiraz ediyoruz. Dağ, taş, toprak herkeste aynı olacak. Altında Ferrari, kümesinde besili kaz, kucağında çifter çifter hatun, hepsi senin olsun. Lakin toprak eşit paylaşılacak. Hıncal’ın Abuzittin bağırdı feşmekân. ”Mümkün değil begem. Allah bize rızkımızı verir” Ula zittin misin nesin, Allah veriyo amcam alıyo, görmüyon mu? Çukurova kimin? Bulalım saabını. Abu Abuzittin, hikmet yumurtlar köpüklü ağızdan” Kimsenin nasıbını kimse alamaz” Ula Korkut’u deli etme! Sen Tanrının üvey kulu musun? Adama Çukurova, sana helâ çukuru.

Bir de “Adil” diye bir kelime ürettiler. Şişmana on teneke buğday, zayıfa beş teneke. Elli çocukluya saray yapmamız lazım o zaman. Adam beline kuvvetliyse elli çocuk daha yapsın diye. Düzeni kurarsın. Halka sorarsın. Okey alır uygularsın, tımam mı canım!

Öyle rızık mızık anlamam. Hesabımız matematiksel, hakkımız fiziksel olacak. Sofraya koyup yiyeceğiz icabında. Ardından bol köpüklü kahve eşliğinde cennette hurileri hayal etmek güzel olur. Adama bak ya! Ona dünyanın nimetleri, bize doksan dokuzlu tespih.

Bölüşüm konusu Türkiye’de güya kapanmış çünkü bölüşmüşler; yani alan almış, satan satmış. Şu anda herkes malının sahibiymiş. Vay uyanıklar vay! Ben niye bir şeyin sahibi değilim? O zaman nüfustan kaydımı silin. Kaddafi babadan biraz çöl isteyip buğday ekeyim. Siz beni salak Nuri mi sandınız? Öldüğümde mezar yerim bile bulunmayan bir ülkenin vatandaşı olamam herhalde. Babam kırk yıl yaşadığı yerin mezarlığına alınmadı.

Evet bölüşmüşler. Bağları dayılara, dağları ayılara vermişler.780 bin km’den hesabıma göre bana 11 dönüm düşmesi lazım. Denizlerden 50 kilo balık, madenlerden hiç değilse bir cumhuriyet, iki inek bir öküz. Ulan kıçı bo… lu bir oğlak bile mi düşmez be! Bir de 4 ay süründük Denizli’nin tozunda. Baba dağı marş marş! Bir dedem Yemen’de, diğeri Galiçya’da kaldı. Sen kanını canını ver memleket kur, el sefa sürsün. Oh ne ala! Suyundan da koy. Haram zıkkım olsun! Bolu dağında adam beni ağaçların dibine oturtmadı ya. Sahibi varmış. Bu ülkede dağların bile sahibi var.

Ekmeğinden mi doyduk, suyundan mı kandık? Kum para, kumsal para. Yol para, bel para. Böyle para verdikten sonra Sofyalı Bulgar Nikos ülkenin tapusunu verir bana. TC Vatandaşlığı hiç cazip değil. Getirisi yok, götürüsü çok.

Şimdi vatanı bölüşeceğiz desen ciyak ciyak ötmeye başlarlar. Sanki haklılar. Babamı dövmüş sövmüş elinden almışsınız. Dedemi üş kuruşla kandırmışsınız. Büyük dedemi silah zoruyla dağlara sürmüşsünüz. Ondan önceki satmış. Ondan önceki sırtüstü yatmış. Peki de kardeşim, benim suçum ne? Babamı dedemi ben seçmedim. Hiç birinin sakalından bir tel bile miras kalmadı. Atan ben değilim, satan ben değilim. Sırtüstü yatan ben değilim. Hasan dağında divan kurulsun. Bir hayırlı karara varılsın. Ölümüz ortada kalmasın. Ağrı dağının tepesinden bir mezar yeri verilsin. Dirimiz gitmedi ama ölümüz gider. Çaresizlik adamı çama çıkarır.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..